Slytherin ortak salonuna girdiğimde ortalık tezahürat ve feryatlarla inledi. Heryerde dağ gibi pastalar, sürahi sürahi balkabağı suyu ve kaymak birası vardı. İyi resim yapan Micelancelo etkileyici pankartlar hazırlamıştı, bunların çoğunda ben Bob'la oyun oynuyordum. Bir iki tanesinde başı alevler içinde yanan Cedric vardı.
Hex, masanın üstüne koyduğum yumurtayı almış elinde tartıyordu. "Ammada ağırmış." dedi en sonunda.
"Aç onu Mary! Bakalım içinde ne var!"dedi Caty. Hex yumurtayı elime verdiğimde sırıtarak kalabalığa baktım.
"Sağır olmanızdan mağazamız sorumlu değildir."dedim. Çoğu kişi saf saf bana bakarken avcumdaki pamukları kulağıma soktum.
Yumurtayı çepeçevre dolanan oluğa ojeli tırnaklarımı soktum ve kaldırıp açtım.
Oje önemliydi.
Makyaj yapmazdım ama oje sürerdim.
Yumurtayı açtığım anda, odayı en korkunç cinsinden bir ses, gürültü ve tiz bir çığlık doldurdu. Bu sesin tabağa sürten çatal sesinin 100000 milyon volt arttırılmışı olduğunu düşündüysemde pek bir şey duyamadım.
Draco kulaklarını elleriyle örtüp,"Kapat şunu!" diye haykırdı. Duymamış gibi yaparak yumurtanın dışını incelemeye koyuldum.
Bu sefer Draco yine"Kapa şunu!" diye bağırdı. Ama diğerleri hallerinden gayet memnun gözüküyordu. Caty'e bakıp siz sağırmısınız işareti yaptım. O da bana sırıtıp göz kırptığında salak Draco'dan intikam aldıklarını anladım. Benden özür dilemesi gerekiyo. Yuksa kapatmaam.
En sonunda Draco ne yaptığımızı anlamış olucakki kulaklarına biraz daha bastırdı. "Özür dilerim tamam mı ! Özür dilerim! Kapat şunu!" dedi.
"Ne dedin? Duyamadım." dedim gıcık kızlar gibi.
Çünkü gıcığım. Dağılın.
Draco sağır kalıcak diye üzülmesemde. Ona acıyıp yumurtayı kapattım. Herkes kulaklarından tıkaç çıkarınca bizim kızların yanına gittim. Olivia'da gelmişti, ama abisine acıyormuş gibi görünmüyordu.
"Yumurtanın çığlık atıcağını nerden biliyodunuz?"dedim saf saf. Caty omzuma elini koydu.
"Uykunda sayıklıyorsun." dedi. "Dün gece yumurta çığlığı, yumurta çığlığı dedin."bir pasta tabağını elime tutuşturdu. "Sonrada nutellalı muzlu pasta diye sayıklamaya başladın. Eh," dedi. "Bizde bu kelimeleri muhtaşem zekamızla birleştirip Olivia'nın abisinden intikam almak için turnuvada kazandığın çığlık atan yumurtayı kullanmak istediğin sonucuna vardık. Bide Olivia muzlu nutellalı pasta yaptı."
Ne kadar zeqi bunlar.
Bende niye bu zeqa yok.
"Bu neyin intikamıydı ki?" dedim zeqamı gene yerlere atarak.
Caty ciddi misin der gibi yüzüme baktı.
"E seni tehdit etmiş. Yani seni bilmem ama bizde tehdidin bile intiqamı alınır."
"Hıı" diyip.Pastaya gömüldüm. Gerçekten harikaydı. Doğum günümde bundan istiyom, yazın bir kenara.
İfrit gibi yiyor olucam ki herkes bana garip gurup baktı.
🐾🐾🐾.
"Potter! Dikkatini buraya ver!"
Salı günü İksir dersinde Always Man'ın kızgın sesi bir kırbaç gibi şaklamış, beni yerimden zıplatmıştı. Başımı kaldırıp Profesör'e baktım.
Dersin sonuydu; işlerimizi bitirmiştik. Yani en azından kırmızı olması gereken iksir mor olmuştu. Kalemimi sıvıya daldırdığımda kalemin yarısı yok olunca bu sıvının eritici bişey olduğunu sandım ama kalemin yarısı Always Man'in kafasına düştü.
