Günlerim gayet güzel geçiyordu, çoğu derse turnuvaya çalışmak bahanesiyle girmiyordum. Çalışmıyordum, o ayrı mesele. Harry'nin yaptığı gibi yapmayı düşünüyordum. Benim uçuşum onun ki kadar iyi olmasada iyiydi işte.
Yine sihir tarihi dersinden kaytarmış bahçede geziyordum. Bir ağacın arkasında sarsılan siyah saçlar gördüğümde düşünmeden yanına gittim.
Lily dizlerini karnına çekmiş sarsıla sarsıla ağlıyordu. Yanına gidip ona sarıldığımda ağlaması biraz daha şiddetlendi. Bir şey demeyip ağlamasının dinmesini bekledim ki bu bana göre hiçte normal değildi.
En sonunda ağlaması biraz yavaşladığında geri çekilip gözlerine baktım.
"Noldu Lily? Biri bişey dediyse benim adımı ver. Arkasına bakmadan kaçar." Titrekçe gülümseyip gözlerini sildi ve derin bir nefes aldı.
"Annem." dedi uzaklara bakarak. "Annemi çok özledim. Biliyorum Hogwarts'ta zaten göremiycektim ama en azından uzakta bir yerde varlığını hissediyordum. Ama bu zamandaki annem resmen benden nefret ediyo."
Lily'den uzaklaşıp kaşlarımı çattım.
"Hala annen olduğunu ona söylemedin mi?! Senin yerinde olsam 999999399339939393848393. Kere söylerdim."
"Söyleme dem-"
"Harry öğrenmesin demiştim." Etrağfa bakıp ayağa kalktım. " hadi gidip söyleyelim." Şaşkın şaşkın baktığında Onuda kolundan tutup kaldırdım.
"Eee Ginny'i en son nerde gördün?"
"Ksks dersleri vardı."
.
Sınıfın önüne tam zamanında vardık. Ginny bir kızla gülüşerek kapıdan çıkıyordu.
"Heeey Ginnyyyy!" deli gibi el salladığımda arkadaşından özür dileyip yanımıza geldi.
"Noldu Mary?" dedi enerjik bir sesle.
"Sana çok önemli bir şey anlatıcam. Hadi gel benimle."
Onu kolundan sürüklediği de bir şey demedi ve yürüdü. Mız mızın tuvaletine geldiğimizde onları içeri sokup kapıyı kilitledim.
"Turnuvaya nasıl katıldığını mı söyliyceksin?" dedi merakla. Arada Lily'e pis pis bakıyordu. Lily yine ağlıycağa benziyordu.
"Ne alaka şimdi? Taktınız ha! Neyse, sakinim. Lily, saçlarını normale döndür." dedim Lily'e bakarak. Ginny'se tip tip yüzüme bakıyordu.
"Adının Çilek olduğunu söylemişti." ellerimi çırparak saçlarını eski hale getirmiş olan Lily'e baktım.
"Çok harika bir isim bulma yeteneğin var. Lily Luna Potter. Aynı bana çekmişsin." dediğimde Ginny bir bana birde Lily'nin saçlarına bakıp durdu.
"Kene gibi ürüyoruz." dedim omuz silkerek.
"N-ne n-nasıl n-noluyo?" Kollarımı kavuşturup duvara yaslandım.
"Şimdi, söyliyceklerim sana imkansız gelebilir ama Lily, Harry'nin kızı ve benim yeğenim. Ve o gelecekten geliyo." Ginny şok olmuş şekilde Lily'e bakıyordu.
"Size inanmıyorum. Bu çok saçma." dedi Ginny. Ona bakıp göz devirdim. Ne zorluyosunuz kardeşim işte.
Cebimden telefonumu çıkarıp görüntülü bir şekilde diğer Ginny'i aradım. Üç çalıştan sonra açtı.
"MARY!" diye cırladı." Ne oldu sana?"
"Bak Ginny, ben geçmişteki Mary'im. Lily yanımda, ve sende yanımdasın ama Lily'nin gelecekten geldiğine inanmıyosun. Kendinle bir konuşma yapar mısın? Lily, annesinin ondan nefret etmesini kaldıramıyor.
