Şaka yaptım.ehehe
"O ne Mary?"dedi Caty uyku mahmurluğuyla. Yatağında doğrulmuş, gözlerini kısmış asamdan gelen ışığa bakıyordu.
Nutella'ya batırılmış muzumu ısırdım.
"Muz dünyasına gitmek için uyumalısın Caty." Caty iki şey mırıldanıp kafasını yastığa koydu. Bende bitirdiğim muzun kabuğunu yere atıp kitaba döndüm.
Morgana, kahin olarak bilinsede asıl özelliği bütün zihni ve bilinç altını kontrol etmekti. Düşmanları delirinceye kadar kabuslar gördürür insanların zihinlerinde istediği gibi dolaşırdı. Ayrıca ilk zihnefendarlardan biri olarak bilinir. Merlin'in düşmanlarındandır. Kral Arthur'un kız kardeşidir. Bla. Bla. Bla. Bla. Bla.
Kitabı patlatarak kapattım. Banane Morgana'nın hayatından! Zaten burdakilerde uydurma bence.
Kafamı yastığa koyup gözlerimi kapattım.
🍭
Uyuyamadım. Saate baktığımda sabahın üçü olduğunu farkettim.
Uyu Mary, uyu! Yarın o cadolaz kurbağayla uğraşıcaksın.
Yataktan kalkıp merdivenlere yöneldim. Bu saatte uyanık biri olucağını sanmıyorum. Olsa bile gönderirim. Sınıf Başkanıyım olm ben!
Merdivenlerden indiğimde bu sahneyle karşılacağımı hiç düşünmemiştim. Godric, koltukta oturan Draco'nun üstüne kıvrılmış horluyordu.
Ayıp didim. Kızlar horlamaz didim. Ama bende horluyor idim.
Yanlarına yaklaştığımda Draco kapadığı gözlerini açıp beni süzdü. Üstüme bakıp omuz silktim. Evet, bende her hayvanın pijaması var. Olamaz mı?
Uzun bir süredir yas tuttuğum için üstümde sinekli pijamalarım vardı. Ayaklarımda çıplaktı. Saç konusuna hiç girmiycem. Giremiycem.
Yanına oturup Godric'i kucağından aldım. Uzun süredir karanlıkta kalan gözlerim ortak salonun loş ışığına alışamamıştı.
"Niye burdasın?" diye sordu Draco kısık sesle. Uyuyan Godric'i toka yapmadım becuse uyuyordu.
"Seninle aynı."diyip Godric'i koltuğun kenarına koyup bağdaş kurdum.
Gözlerini anlıyoum dercesine kırptı.
"Bende uyuyamadım."
Kafamı arkaya yasladım.
"Eee, niye uyuyamadın?"diye sorduğumda oda benim gibi kafasını arkaya yasladı.
"Ailemle ilgili..." dedi uflayarak. Eee dercesine ona baktığımda tereddütte kalmış gibi oldu. Daha sonra yanımdaki Godric'i alıp kendi kucağına koydu ve başını okşamaya başladı.
"Yılanın çok tatlı."dedi." onun yılanına hiç benzemiyor."
Onun yılanı, onun yılanı. Kimin yılanı var ki? Ahanda Voldi. Her yerden çıkmak zorunda mısın?
"VOLDEMORT SİZİN SARAYDA MI?"
"Ben öyle bir şey demedim." dedi. "Hem bizim sarayımız yok." gözümü devirdim.
"Sen oraya ne diyorsun?"
"Malikaneeeee" dedi uzatarak.
"Orası basbaya saray bikere. Hem sen bana bir şey anlatıyordun. Merak etme, sır çıkmaz benden." dedim. Kaşlarını kaldırdı.
Çünkü niye kaldırmasın?
"Babam artık büyümem gerektiği ve bazı işlerimi artık ona söylemeden halletmemi kendisinin bu aralar çok yoğun olduğunu söyleyen mektuplar yazıyor." iç çekip artık uyanmış Godric'i rahat bıraktı.
