Maybe.... They Can Be

Start from the beginning
                                    

•••••••••••••••

Kendi arabamdaydım ve Eleanor'u bekliyordum. Oflayıp kafamı direksiyona yasladım o anda kapı açıldığında Eleanor gülerek içeri girdi.

"Selam." Diye cıvıldayıp beni öpmeye çalıştı. Öpmesine izin vermeyip kafamı çevirdim ve arabayı çalıştırdım. Bozulup koltuğa yaslandı.
En son Harry'i öpmüştüm ve sonsuza kadar böyle kalmasını istiyordum. Eleanor'un öpücüklerini istemiyordum.

"Nereye gidiyoruz?" Diye sorduğunda yoldan dikkatimi çekmeden cevapladım.

"Starbucksa gider kahve alırız tam uyanamadım. Sonra sahile gider biraz otururuz o kadar." Kafamı sallayıp saniyelik olarak kafamı ona çevirdim.

"Sahilin neresine gidecez?" Kaşlarımı çattım. Neden kurcalıyorduki?

"Hep gittimiz Thing cafenin ilerisindeki banklara gideriz orası işte" telefondan tuş sesleri gelirken. Gizliden kime yazdığına bakmaya çalıştım. Bob yazısını görünce sinirlenip önüme döndüm. O şerefsizle ne konuşabilirdi. Gaza yüklenip Starbucks'a doğru sürmeye başladım.

•••••••••••

Banklarda otururken elimdeki kahveyi dudaklarıma götürdüm. Eleanor beni izliyordu. Onu umursamayıp karşımdaki denizi izlemeye devam ettim. Çok sakin bi yerdi o yüzden burayı seçmiştim kimse bizi görmezdi.

Tamam  lafımı geri alıyorum. Çalılıkların arasında bi kıpırdama olduğunda çaktırmadan kafamı oraya döndürdüm. Paparazi elinde kamera ile bizi çekiyordu. Kasılıp Eleanor'a döndüm. Döner dönmez dudaklarıma  yapıştığında dondum. Kendime geldiğimde ona baktım sinirle.

"Ne yapıyorsun?" Diye sorduğumda şirin olduğunu düşündüğü bi gülümseme gönderdi.

"Sevgilimi öpüyorum ne var bunda?" Kirpiklerini kırpıştırdığında elimle yüzümü sıvazladım. Elini tutup kaldırdım.

"Hadi geç oldu artık gidiyoruz." Arkamdan sesizce geldiğinde gizliden paparaziye baktım. Hala bizi çekiyordu. Eleanor'un kapısını açıp hemen sürücü koltuğuna  geçtim. Hızlıca Eleanor'un evine sürerken derin bi nefes aldım.

"Neden öyle hızlıca kalktık?" Gözlerimi saniyelik yoldan ayırdım.

"Paparazi vardı bizi çekiyordu rahatsız oldum." Anladım dercesine sesler çıkardı. Evin önüne geldiğimde durdum. Kafamı ondan taraga çevirdiğimde dudaklarıma yeniden öpmeye başladı. Zaten iş işten geçti diyerek hafiften dudaklarımı oynattım. Gülümseyip görüşürüz dediğinde ben de bay bay anlamında parmaklarımı oynattım. Kafamı direksiyona koyup ofladım.  Telefonumu elime çıkarıp Bob'un telefon numarasını tuşladım 3. Çalışta açtığında bağırmaya başladım.

"Bu gün Eleanor ile dışarı çıktı. Acayip derecede sessiz olan bi yerde paparazi dolaşıyordu ve Eleanor bu gün sana mesaj atıyordu. Bi açıklaman olsa iyi olacak." Bağırarak konuştuğum için derin nefesler almaya başladım. Acayip derecede sinirliydim.

"Evet Eleanor'a ben söyledim nereye gideceğinizi mesaj atmasını. Artık çıktığınızı medyaya açıklamak zorundasınız. Hatta şu an evdeysen kanalları açarak kendinin fotoğraflarını görebilirsin. Hadi görüşürüz Tomlinson" telefon yüzüme kapanırken sinirle telefonu yan koltuğa attım. Direksiyona yumruk attığımda küfür ettim. Niye böyle bi şeyi bana sormadan yapardı?

••••••••
Dinlenme evine geldiğimde kapıyı açtım. Herkes bana doğru dönerken aralarında tek Harry yoktu.

"Neden bu kadar geç kaldın?" Liam bana sorduğunda oflayıp saçlarımı karıştırdım.

"Bi ara yolları karıştırdım o yüzden." Kendimi koltuğa atıp Zayn'in gülen yüzüne baktım. Şahsen Harry ile çıksaydım ve Harry bi kızla sevgili taklidi yapıp gelseydi bu kadar mutlu olmazdım.

"Senin şu Sophia işi ne oldu?" Liam'a sorduğumda daha ağzını açmadan Zayn cevap verdi.

"Çok güzel geçmiş. Kız çok iyi biriymiş ve Liam'ın eşcinsel olduğunu biliyor yani benle çıktığını biliyor. Bize saygı duyuyormuş sadece paraya ihtiyacı varmış. Beni de aradı Facetime yaptık. Kız çok iyi biri ve bizi çok yakıştırıyormuş" gülüp Liam'ı öptü.

"Harry nerde?" Diye sorduğumda ortamda bi gerginlik oluştu. Niall açıklama yapmaya kalkışan ilk ve tek kişiydi.

"Sen sözde sevgilin Eleanor ile buluştun ya. Paparaziler fotoğraflarınızı çekmiş tüm dünya şu an çıktığınızı ve senin şu an onun evinde olduğunu güzel bi gece geçireceğinizi düşünüyor." Ofladım. Cümle aklımda tekrar ederken endişe ile Liam ve Zayn'e baktım.

"Sözde sevgilim ne Niall? Biz gerçekten çıkıyoruz" oflayıp oturduğu yerden kalktı.

"Onlarda biliyor dün o yüzden sizi öpüştürdüler. Zaten o da seviyor. Cidden bıktım şu dramadan. Git çocupu öp sevişin barışın" rahatsızca yerimde kıpırdanıp Zayn ve Liam çiftine yeniden baktım.

"Yani seviyor mu ?" İkisi de kafasını salladığında heyecanla yerimden kalktım. Yüzümde koskocaman bi gülümseme oluşmuştu.

"Nerde şu an?"

"Dün kaldığın odada." Zayn cevap verdiğinde koşar adımlarla odanın kapısına gittim. Üstümü başımı düzeltip kapıyı açtım sessizce. Hıçkırık sesi duyulduğunda durdum. Gözlerim dolarken yüzümdeki gülümsemeyi silmedim. Bunca yıldır sevdiğim biri beni seviyordu. Bunu bilmek yaptığı her hareketini açıklıyordu. Eskiden beni hiç sevmeyeceğini imkansız olduğunu düşünürdüm. O yüzden yaptığı her harekete bi bahane buluyordum. Şimdi ise her şey açıklığa kavuşmuştu.

"Harold? " zıplayarak uzandığı yataktan kalktığında bana dönmeden sesini düzeltmeye çalışarak konuştu.

"Neden burdasın sevgilinde kalmayacakmıydın?" Çatlamış sesi kulaklarıma dolduğunda odaya adımımı attım ve kapıyı kapadım. Yavaşça  yatağa otururken hayır diye mırıldandım.

"Bana döner misin?" Omuzlarını hayır anlamında oynattığında onun oturduğu kısma gittim. Kafasını diğer tarafa çevirirken çenesini tuttum ve kafasını bana çevirdim. Gülümseyip göz yaşlarını sildiğimde bana bakmıyordu.

"Harold bana bakar mısın?" Sesizce rica ettiğim de önce gözleri yüzümde dolaştı sonra saniyelik gözlerime değdiğinde utanarak başka yere baktı.

"Neden ağladın söylemek ister misin?" Biraz sıkıştırmaktan zarar gelmezdi.

"Önemli bi şey yok sadece Gemma'yı özledim o kadar." Gülünce gözleri gözüme bakmaya başladı , komik bi surat yaptım.  Önce kaşlarını çatsada sonra güldü.

"Anca komik surat yapmak güldürüyor sanırsam seni." Hafiften gülüp başka bi surat yaptığımda kıkırdadı. O da dilini çıkardığında güldüm. Parmaklarımı yanağıma bastırıp dilimi çıkardım aynı anda gözlerimi şaşı yaptığımda dudaklarımdaki baskı ile normal halime döndüm. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken ne yapacağımı bilemedim. Tam dudaklarını ayıracakken ensesinden tutup onu öpmeye başladım. O da şaşkınlıktan dudaklarını hareket ettiremezken gözlerimi açmadan gülümsedim. Yavaşça hareket etmeye başlarken onu öpmeye devam ettim. Alt dudağını son bi kez öpüp çekildiğimde nefes nefese anlımı anlına yasladım. Gözlerimi açıp ona baktığımda gözlerini daha açmamıştı.

"Seni seviyorum" tüm vücudu bi anda kasıldığı halde yüzüne kocaman bi gülümseme yayıldı. Dudaklarıma küçük bi öpücük kondurup çekildi gözlerini açıp bana baktığında karşılığını bekledim. Hafiften kıkırdadığında gülümsedim

"Ben de seni seviyorum Loueh"

SON KISMI ANLADINIZ MI? ANLAMADIYSANIZ MEDYAYA BAKIN ldndlrnrşnelrjelenelnele.

Bu arada mesela 5. Bölümde 30 okunma varda 6. Bölümde 40 okunma var anlayamadım şunu. Eğer okumadıysanız bildirdim falan gelmemişse diye düşünüyorum. Olayları bağdaştıramıyorsanız bi kontrol edin

Neyse oh sevgili de oldular. Drama şimdi başlıyor  *kötü kadın bakışı* dlmeöemele

All the love xx

Sweet Creature/Larry StylinsonWhere stories live. Discover now