33. Bölüm "Rahatlığa bak!"

ابدأ من البداية
                                    

"İşe gitmiyorum Yaprak."

Dedi bana. Neden böyle soğuktu ki anlam veremiyordum. Sırf onu takip ettim diyemi yoksa? Bu şekilde davranmasını istemiyordum. Sinirlerim iyice bozulmuştu.

"İyi bende geliyorum o zaman."

"Hayır küçük hanım sen evde kalıyorsun."

Diye araya girdi babam. Ah baba cidden sırasımıydı!?!?

"Bırak gitsin çocuklar."

Diyen anneme minnettar bakışlarımı attım.

Babam derince iç çekti.

"Geç kalma."

Diye uyardığında kafamı salladım ve hızlıca Tuna'nın arkasından gittim.

Gerilmiş kolunu sıktım ve kendime çevirdim onu sinirle bana döndü.

"Eğer ben seni görmeseydim ve orda kimse olmasaydı ve o siktiğimin yerinde başına ya birşey gelseydi Yaprak ne yapacaktın hadi onuda geçtim kız dövmek nedir?!"

Diye kükredi. Sinirle soludum.

"Sen benden o siktiğimin yerini gizlemeseydin bunların hiç birisi olmayacaktı Tuna. Neden sakladın neden?!"

İlk defa deli gibi kavga ediyorduk.

"Çünkü o paraya ihtiyacım var anlamıyosun çocuk gibisin!"

Gözlerim dolmuştu neden bana öyle bakıyordu.

Gözlerimi kapadım ve sakinleşmeye çalıştım tabi sadece çalıştım.

"Tuna başka yer bulalım sana istemiyorum  ben senin orda çalışmanı."

Dedim.

Yüzünü sıvazladı.

"Sen beni anlayıp biraz daha olgun olduğunda konuşmaya ne dersin?"

Dediğinde şok olmuştum. Benim tanıdığım Tuna'ya ne bok olmuştu böyle!?!

"Tuna sen ne saçmaladığının farkındamısın orda herkes sana yavşıyor bütün kızlar!"

"Ben sence onları sikime takıyormuyum Yaprak neden çünkü benim bir sevgilim var demi!?!"

Diye imayla sordu. Ne yapmaya çalışıyordu amacı neydi?

"Sen gerçekten saçmalamaya başladın Tuna. Seni anlayamıyorum. Biliyomusun şu seni ilk başta tanıdığım gıcık Tuna'dan farkın yok"

Alayla güldü.

"Senin gözünde o eski konumuma dönmüşsem şimdiki konumumuzun bir anlamıda yok o zaman "

Dediğinde karşısında iyice gözlerim doluyodu. Gitsin istemiyordum. Orda çalışsın istemiyordum. Bencil değildim sadece kıskanıyordum.

"Tuna senin dediklerini kulakların duyuyomu?"

Diye şaşkınlıkla sordum.

"Gayet duyuyo Yaprak doğru düzgün sakince konuşacağın zaman yanıma gel ama ne yazık ki senin o şekilde konuşacağını sanmıyorum"

Diyip arkasını döndüğünde gözümden bir damla yaş düşmüştü bile

"Ben beni seven Tuna'yı özlüyorum."

Diyerek seslendim arkasından. Kafasını çevirip bana baktı ağladığımı görmüştü ama yaptığı tek şey umursamadan gitmek olmuştu resmen gitmişti!

Hayır hayır buna izin veremezdim. Benim prensibim buydu bir şeyi elde ettiysem sahip çıkmasınıda bilecektim. O yellozlara sevgilimi kaptıramazdım.

Gözyaşlarımı hızlıca sildim ve koşarak eve gittim. Üzerime beni biraz büyük gösterebilecek şeyler giymem gerekiyordu ve birazda makyajla bu işi çözerdim. Geriye tek kalan şey nüfüs cüzdanı oluyordu. Ama buna gerek kalmayacaktı ve kafamda bir kaç plan vardı. Biliyorum Tuna o bara gidecekti hatta adım kadar emindim. Her ne kadar gitmicem desede.

Dediği cümleler oldukça kırıcıydı ama depresife bağlayıp Tuna'yı kaybedemezdim.

Aynada kendime baktım baştan aşağı siyahlara bürünmüş ve yapabildiğim kadar makyaj yapmıştım. Allahım şu badana boyama şeyi gibi ne illet bişeydi bu makyaj!

Babama gözükmeden arka bahçeden evden çıktım ve Tuna'nın çalıştığı bara gitmeye başladım. Bu gece bana zor olacaktı ama Tuna'yıda o işten çıkartacaktım.

Sonunda geldiğimde kapıdaki korumaların yanına gittim. Birisi bana tersçe kimliğiniz diye sorduğunda tek kaşımı kaldırdım ve olabildiğince ciddi konuştum.

"Patronunuzun kızına ne zaman kimlik sorar oldunuz?"

Dedim azarlarcasına. Umarım yutarlardı nolurr!

"Özür dileriz Efsa Hanım geçin."

Diyerek çekildiğinde içimde ki sevinç çığlıklarını duyuyor gibiydim. Demek patronun kızının adı Efsa'ydı.

Ulan koskaca adamlarada boyun eğdirdim ya helal olsun bana.

İçeri girdiğimde sinsice sırıttım ve gözlerim Tuna'ya kaydı.

İşine oldukça odaklanmış gözüküyordu ve tekilaları hazırlıyordu. Cidden kimsenin yüzüne bakmıyordu ama burası güzel bir yer değildi. Paraya ihtiyacı olduğunu bile bilmiyordum çoğu şeyi benden gizlemeye başlamıştı. Bundan nefret ediyordum.

Bir süre boyunca onu izledim şimdi ise şov sırasıydı.

Biraz gidip ortalardaki bir masada dikilmeye başladım. Tahmin ettiğim gibi Tuna beni görmüştü ve orda çalışması gerektiği için yanıma gelemiyordu.

Ve yine tahmin ettiğim gibi tanımadığım bir insan bana gelip dans teklifi sunmuştu. Bundan tiksinsem bile kabul etmek zorunda kalmıştım.

"Ee güzellik adın ne?"

Diye sordu karşımdaki sarışın mavi gözlü çocuk.

"Efsa"

Dedim ve sırıttım. Tabikide kendi adımı söylemeyecektim.

Tuna orda kuduruyordu biliyordum ve ilk defa olay çıksında Tuna şu illet yerden kurtulsun diye dua ediyordum. Umarım beni affedersin Tuna umarım...

Lise Belası 2حيث تعيش القصص. اكتشف الآن