6. Bölüm

4.5K 434 62
                                    

Jimin, Taehyung ve Jinnie için doğradığı meyveleri salona götürürken, dudaklarına yapışmış gülümsemesinden bir an olsun kurtulamıyordu.

Taehyung'tan hoşlandığını asla inkar edemezdi. Birlikte oldukları zaman gerçekten 'mutluluk' denilen şeyi anlıyordu ve bu güzel duygulara çoktan kapılmıştı bile.

Zıplayarak salona ilerlerken bir yandan şarkı mırıldanıyordu.

Küçük Jinnie, büyüğünün kucağında oturmuş baş parmağını emerken onun için açılan çizgi filmi izlemekle meşguldü. Renkli şeyler, müzikler veyahut sevimli karakterler hoşuna gidiyordu. Jin için onları izlemek gerçekten eğlenceliydi!

Parmağını biraz daha sert somurmaya başlamıştı ki, avucuna verilen elma dilimi ile sevinçle ellerini salladı.

"Parmağından daha lezzetli olduğuna eminim."

Jimin, sevimli miniğin tombul yanaklarını dürterken sıcak kanlı bir şekilde küçük hyunguyla dalga geçti.  Eğer Namjoon bir yolunu bulup pek sevgili eşini eski haline getirebilirse, Jimin ve diğerlerinin Jin'den çekeceği vardı.

"Jimin."

Taehyung, güzel çocuğu hayranlıkla izlemeyi keserek diğerini yanına çekti. Eğer şu büyük ama küçük velet olmasaydı kesinlikle yaramazlık yapmayı düşünebilirdi.

Jimin'in güzel yüzü, içini gıdıklayan naif sesi.. En ufak hareketi bile onu deli edebiliyordu.

"Efendim?" Jimin yanaklarına ulaşan hafif pembelikle bakışlarını kaçırıyor, boğazına oturan kuruluğu ağzına tıkadığı elmayla gidermeye çalışıyordu.

Taehyung'un dokunuşlarına pek alışkın değildi ve hadi ama.. Beline dokunup onu sahiplenmesi bile büyük bir şeydi. Tamam mı?

Küçük gözlerini elinden geldiğince açmış, ağzına doldurduğu elmayı sulu sulu çiğnemeye devam ediyordu. Bunları yapmak bir yana, nedensizce yaramazlık yapan kalbine söz geçirmek fazla zor geliyordu.

Bu utanç vericiydi.

"Namjoon hyung, geldikten sonra bir şeyler yapabilir miyiz?"

Namjoon'un gelmesinden kastı, küçük bebeğide alıp evlerine gitmeleriydi. Sadece ikisinin olduğu vakitler geçirmek istemesi pek saçma olmamalıydı.

Sonuçta.. Sonuçta onlar takılıyordu!

Jimin biraz daha kızarıp-morarmışken oldukça komik görünüyordu. Utanmaktan çok heyecanın getirdiği o bilinmezlik hissi kızarmasına neden olmuştu. Ne söylemesi gerektiğini, nasıl davranacağını bilemiyordu.

Derin bir nefes alarak bedenini koltuğun diğer tarafına attı aksi halde bu yakınlık ona iyi gelmeyecekti.

"Elbette. Dışarıya çıkabiliriz."

Bu bir randevuydu değil mi?
Sanırım Jimin aklından sonra kalbini kaybedecekti. Elleriyle yanaklarını tutup sakinleşmeye çalıştı.

Boş yere heyecan yapıyordu. Altı üstü dışarıya çıkacaklardı.

İleriyen saatlerde küçük Jinnie ile oyunlar oynayarak eğlenceli vakitler geçirmişlerdi.

Namjoon'un gelmesine yakın, Jimin minik bebeği temizleyerek tüm ihtiyaçlarını gidermiş, kucakladıktan sonra salona geçmişti.

"Nerde kaldı bu adam?"

Taehyung oldukça sabırsızdı. Hem karnı acıkmış, hem de bir an önce şu tatlı çocukla yalnız kalmak istiyordu. Bu yaşına kadar hiç sabırlı olamamıştı. Özellikle Jimin konusunda kesinlikle beklemeye tahammülü yoktu.

Fake Baby//Namjin//Where stories live. Discover now