3. Bölüm

5.6K 511 61
                                    

Namjoon bir kaç saatlik uykunun ardından alarmın sesiyle uyanmak zorunda kaldı.

Göğsüne çıkan küçük beden onu şaşkına uğratmıştı. O eşiydi fakat yabancı geliyordu. Çok zor durum da olduğunun farkındaydı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu ve bu sinirlerini zorluyordu.

Bir yanı deli gibi mıncıklamak istese bile eli buna çok uzanmamıştı. Belki de hala şaşkındı ve ne yapması gerektiğini gerçekten kestiremiyordu.

Derin bir nefes alarak sakince uyuyan minicik bedeni diğer tarafa yatırmaya çalıştı. Gözleri yanıyordu, biraz daha uyku için her şeyini verebilirdi. Seokjin dışın da her şeyini.
Gerçi, Seokjin zaten onun her şeyi değil miydi?

"Aptal Jinnie."

Küçük bebeğin alnına ufak bir buse kondurduktan sonra banyoya ilerledi.

İşe gitmesi gerekiyordu. Pekâlâ, Jin'i kime emanet edebilirdi ki?

Jimin okula gidiyordu ve güvendiği diğer dostu Yoongi'nin de çalıştığını biliyordu.

"Ah, hayır.. Hayır."
Yüzüne çarpıttığı su rahatlatmak yerine, daha fazla strese sokuyordu onu.

Jin'i işe götürmekten başka çaresi yoktu. Dişini fırçaladıktan sonra aynada ki yorgun yansımasına bakarken yüzünü buruşturdu.

Alışverişe de çıkmalıydı. Hangisine koşuşturacağını şaşırmış durumdaydı. Açık kahve saçlarını karıştırarak odalarına geçti.

Pekâlâ, bunu başarabilirdi. Hızlıca üzerini değiştirmiş, mutfağa geçerek dolabın önün de kısa bir kahvaltı etmişti.

"Seokjin senin mamanı nereye bıraktı ki?"

Küçük patiler sürekli onu takip ediyordu. Yavrunun açıkmış olabileceğini düşünerek mutfak dolaplarını karıştırdı. İşte, aradığını bulabilmişti.

Son işini de bitirip, Jin'i almak için yukarıya çıktı.

Bu saatte açık mağaza bulmayı ümit ediyordu çünkü Jin, Namjoon'un tişörtü için de komik görünüyordu.

"JUJU!"

Kapıdan içeriye girer girmez, uykusuzluktan gözlerini açamayan küçük bebek karşılamıştı onu. Gözlerini çıplak omuzlarına değdirdi. Tişörtün çoğunluğu üzerinden kaymıştı ve o masum bakışları... Genç olan eridiğini hissetti.

"Neden uyandın sen?"

Sevgilisini kucaklarken bir yandan çıplak omuzlarına kuru dudaklarını bastırıyordu. Kollarının arasına bile küçük gelmesi çok fazla sevimliydi.

Derin bir nefes alarak göğsünü şişirdi. Eşi her haliyle büyüleyiciydi.

Seokjin minik ellerini genç adamın omuzlarına bastırdı. Islak ağzı Namjoon'un yanağına çoktan yapışmış, ağız sıvısını kocasının tenine bulaştırmıştı.

Garip garip sesler çıkarak bir süre orada oyalandı. Fakat dünyadan haberi yoktu. Namjoon çoktan arabaya binmişti bile. Küçüğünü yanağından uzaklaştırarak kucağına oturmasını sağladı.

İlk önce alışveriş yapması gerekiyordu.

"Bana bak, sakın yaramazlık yapayım deme."

Emniyet kemerini ikisi için takarken küçüğü ellerini direksiyona uzatmakla meşguldü. Eli, ayağı durmuyordu ki.
Önün de ne görüyorsa atılıp, incelemek istiyordu. Gerçi bu bebeklerin doğasın da olan bir şey olmalıydı.

Jin göbüşünü sıkan emniyet kemeri yüzünden yol boyunca huzursuzluk çıkarıp göz yaşı dökmüştü.

Namjoon onu sürekli sınırlıyordu ve küçük olan bundan deli gibi gıcık alıyordu.

"Tamam, tamam. Geldik işte. Lütfen göz yaşlarını durdur."

Kemeri sökerek miniğini kucakladı. Büyük parmakları Jin'in sırtını turluyor, hıçkırıklarını durdurması için destek olmaya çalışıyordu.

Minik dudaklara bir o kadar küçük öpücük kondururken gülümsemesini saklayamadı.

Açık bulduğu bebek mağazalarından gelişi güzel birkaç şey satın aldı. Sonra daha kapsamlı alışveriş yapması gerektiğini biliyordu.

Bu bebeklik süresinin ne kadar süreceği konusun da hiçbir fikri yoktu. Son olarak kaliteli bir bebek beziyle alması gerekenleri tamamlamıştı.

Arabanın arka koltuğun da Jinnie'nin altını bezleyip, yeni tulumunu giydirdi.

Ve aldığı minik şapkayı eşinin kafasına geçirdikten sonra memnuniyetle gülümsedi.

Onun bu halleri Namjoon'un içini sıcacık ediyordu. Bu duyguyu gerçekten sevmişti.

Arabaya tekrar yerleşmiş, oldukça yavaş bir hızla iş yerine sürmüştü Namjoon.

Günün ne kadar zorlu geçeceğinden haberdar değildi.

••••

Y/N: Ne yapıyorum lan ben? Dediğim bir kitap. Şu bölüme bakın./)/)-&/@,@/2@z eror veriyorum. Neyse, yoyummm.

Fake Baby//Namjin//Where stories live. Discover now