*NO 27/1*

4.6K 345 112
                                    

Medyadaki şarkı; Bryan Adams (Everything I Do) I Do It For You (Sözleri bölüm sonunda yazıyor.)

Keyifli Okumalar.^^

NEVA;

''Oktay, yol bağı yapabilirsiniz.'' Asu Oktay ve Bahadır'dan gülümseyerek ayrıldı. Bizimkiler onu onaylayıp hızla bahçeden çıktılar. Peki sizce biz bu durumu kaçırır mıyız? 

''Yürüyün Oktayların peşinden, bizimkiler bizi oradan alır.'' Sanem ve Duru'yu çekiştirdim ikisi de anlamayarak yüzüme baktılar. 

''Yol bağı.'' Kızlar gülümsedi ve hızla sitenin çıkışına gittik. Sanem giydiği su yeşili uzun elbisesine bakarak yanımda bir şeyler mırıldanıyordu ve tabii ki de onu duymazdan geldim. 

''Salih Ağabey biz aç diyene kadar kapıyı açma.'' Salih ağabey gülümseyerek Oktay'ı başıyla onayladı. Korna sesleriyle hepimiz dikkatimizi karşıya verdik. 

Gelin arabasından önce Yağız'ın arabası belirdi kameramanlardan ve fotoğrafçılardan biri onun arabasındaydı ve önden çekimi onlar yapıyordu. 

Konvoy kornalara basıp bize doğru gelirken önümüzde durdular. Gülümseyerek gelin arabasının yanına gittik. 

''Canım bizden kız almayı kolay mı sandın sen?'' Sanem'in cümlesiyle Rüzgar kocaman bir kahkaha attı. 

''Atlattım sanarak erken sevindim.'' Ceketinden zarfları çıkartıp bize verdi. 

''Boş olmadıklarını nereden bilelim? Dökül damat.'' Rüzgar gülümseyerek birkaç tane daha zarf verdi. 

''Boş olmadığına yemin edebilirim. Bırakın da gidelim artık.'' Elimi geçmeleri için uzattım. Salih ağabey işaretimle kapıyı açtı ve Asu yeni hayatına ardında bizi bırakarak gitti. 

Duru ve Sanem'in sarılmasıyla arkalarından bakakaldık. Asu resmen gitmişti. 

''Hele şunlara bakın. Anneciğim çay kahve de getirelim mi?'' 

Al işte biz de duygusallık ancak bu kadar oluyor. Ağız tadıyla arkadaşımızın ardından duygulanamıyoruz. 

''Binin artık!'' Annemin bağırmasıyla hepimiz arabaya bindik. Güvenlik kulübesinin oradan geçerken babam yavaşladı. 

''Adaş geç kalayım deme düğüne.'' Salih ağabey gülümseyerek bize el salladı. ''Yetişmeye çalışacağım ağabey.'' 

''Neden bir yere toplu giderken ben Neva ile koala gibi oturmak zorunda kalıyorum?''

****

''Yetiştim Asucuğum.'' Nurişko elindeki bavul desem değil, çanta desem hafif kalır kocaman siyah cisimi yere bırakıp açtı. Dükkanı almış bu cismin içine sığdırmış sanki. Çektikçe kat çıkıyordu ve her yeri kozmetikle doluydu. 

''Gel şekerim makyajını tazeleyelim.'' Asu'yu oturtup makyajının üzerinden geçti. 

''Efendim müsait misiniz?'' Siyah düz, diz üzeri elbisesi ve güler yüzüyle sarışın bir kız girdi içeri. 

''Gel Rümeysa müsaitiz.'' Kız gülümseyerek elindeki tablete bakıp konuşmaya başladı:

''Misafirleriniz yavaş yavaş gelmeye başladılar Rüzgar Bey, nikah memuru ile konuştuk beş dakika içinde burada ola-''

''Ne!'' Nurişko ve Asu'nun bağırmasıyla kızın lafı kesilmiş hepimiz korkudan yerimizde sıçramıştık.

''Sorun nedir?'' Anlamayarak ikisine baktık. 

NASIL OLACAK? (Tamamlandı.) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin