Keyifli okumalar...
Bu bölümü biricik okuyucumm (tacizcim ;)) imerafera'ya ithaf ediyorum. ^_^
-2 hafta sonra-
Çağla, elindeki kağıdı yüzüne doğru sallayıp biraz olsun serinlemeye çalışırken bakışları avcı misali karşı masada oturan kızların üzerindeydi. Allah vardı kızlar da oldukça güzel ve göz alıcı giyinmişlerdi. Ama bu Efran'ın onların yanına gidip de onlarla konuşmasına bir sebep olmazdı. Gıcık oluyordu bu adama! Bir samimilik, bir sevecenlik. Herkese kendisini sevdirmeyi, kendisini kabullendirmeyi ustalıkla başarıyordu. Özellikle bu iki hafta Mehmetle Meleğin düğün hazırlıkları için uğraşırlarken girdikleri bütün mağazalarda bayan satıcıların dikkatleri üzerindeydi.
"Çağla sen yarım saattir nereye bakıyorsun?" Halasının sorusu üzerine Çağla kaşlarını çatarak elindeki kağıdı daha sert sallamaya başladı.
"Yarım saat oldu dimi hâlâ?! Ve kıvırcık hâlâ o kızlarla konuşuyor. Hayır, anlamıyorum ne konuşuyor olabilirler ki bu kadar kahkahalar havada uçuşuyor. Bakar mısın?! Bir de arada bana bakıyor sanki nispet yaparcasına!"
"Çağla, sende kokuyu alıyor musun?"
"Ne kokusu hala ya?! Ben sana ne diyorum sen ne diyorsun."
"Koku diyorum, Çağla. Kıskançlık kokusu. Senden geliyor, alıyor musun?"
"Hala ya! Yok öyle bir koku falan! Hem ben bu kıvırcığı mı kıskanacağım? Ben sadece sinir oluyorum o kadar."
"Kesin öyledir. "
"Ben bi Meleğin yanına gidip geleceğim." Çağla, Meleği bahane ederek oturduğu masadan hızla kalktı. Kıskançlık falan hissetmiyordu, tek hissetti şey Efran'a karşı içinde olan sinirdi. Kıskançlık yoktu, kesinlikle!
Hızlı adımlarla Melekle Mehmetin yanına doğru ilerlerken ayaklarının acısından yüzünü buruşturdu. Sabahtan beri düğün yerinin eksikleriyle uğraşmaktan ayakları şişmişti. Şimdi de şiş ayaklarına vuran topuklu ayakkabısının acısını çekiyordu. Normalde olsa topuklularla futbol oynayacak kadar rahat hisseden bir kızdı ama şimdi ayakkabıları çıkarıp bir kenara fırlatmamak için kendini zor tutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalanlar
Romance"Hasta'nın yakını mısınız?" Mehmet doktorun sorduğu soruya hiç düşünmeden aklından geçen cevabı verdi. "Evet. Eşiyim. Karımın durumu nasıl?" doktor'un yüzü üzüldüğünü belirten bir hal alırken Mehmet'in kaşları çatılmıştı. "Çarpmanın etkisiyle eşiniz...
