10 | Onu görebilme hakkı

339 41 4
                                    



"Artık arkadaşız değil mi Jungkook? Okuldan sonra takılmaya ne dersin?"



Bu cümle ile Hoseok'un beni arkadaşı olarak gördüğünü anlamıştım. Sabah sınıfa girer girmez bunu söylemişti. Şimdi ise okul çıkışıydı. Aslında hevesliydim, bir arkadaşla uzun süredir dışarıya çıkmamıştım.




"Film izleyelim. Yeni bir film vizyona girmiş, çok güzel diyorlar. Ona girmek istiyordum, sen de izlemek ister misin?"



"Hangi film?"



"Wonder woman."




Evet, bu film tam bana göreydi. Fragmanını izlemiştim ve bir kadının erkeklerden daha güçlü ve kahraman oluşu beni mutlu etmişti. Kadınlarda değer görmeyi hak ediyordu.



"Tamam, ben de merak ediyordum zaten."





Film cidden çok güzeldi. Övülmeye değerdi. Steve'in yaptığı fedakar ölüşten sonra Hoseok'un ağladığına şahit olmuştum. Bir film için ağlanılır mıydı?




"Güzel bir filmdi değil mi?" dediğinde başımla onayladım.



"Biliyor musun? Kendi filmimi yapmak istiyorum." dedi yoldaki taşa tekme atarak.



"Neden denemiyorsun? Eğlenceli olabilir." dedim gülümseyerek. Onun yanında pozitif olma ihtiyacı hissediyordum.



"Böyle deme, yapmak zorunda kalacağım yoksa." dedi.




Bir kafeye girdik ve sipariş verdik. Hava daha aydınlıktı, sinemadan çıktığım için yeni alışabilmiştim. İç çektim. En son böyle eğlendiğim de Namjoon ve Seokjin'le birlikte Taehyung'a bulaşmış oluyorduk. Taehyung... Neden onu görmeme izin verilmemişti anlamıyordum. Eski çocukluğumu bırakalı çok olmuştu, hatamın farkındaydım. Neden hâlâ eski zorba Jungkook varmış gibi muamele görüyordum?





"İyi misin Jungkook? Daldın gittin."



"Hoseok, birinin 'arkadaşın' olduğunu nasıl anlarsın?" dedim gözlerinin içine bakarak. Bu cevap benim için önemli olacaktı.




"Gerçekten anlamak zorunda olduğun bir şey mi?" Ağzına pastasından bir parça attı ve devam etti. "Böyle sorular her zaman almıyorum nasıl olsa."




"Hm, evet. Ş-şey ama birinin arkadaşı olmak demek... Doğru kişi olmalısın ve doğru zamanda orada olmalısın. Misal, ya bu seferki işe yaramaz çocuğun tekiyse? Seni eşek şakalarına alet ettiyse ve sana gerçekten korkunç şeyler yaptıysa.. Ama sen bu işe yaramaz çocuğu affetmeye karar verdiysen ve annen buna izin vermiyorsa, bu işe yaramaz çocuğun seninle arkadaş olmaya hakkı var mıdır?"




"Neden bana anlattığın gibi onlara bunu anlatmıyorsun? O zaman cevabını bulacaksın." dedi.




Aramızda bir süre sessizlik oluştu. O pastasını yemeye devam ederken ben de portakal suyumu içmeye devam ettim.




"Ama biliyor musun, Jungkook?" Sesi birden konuştuğu için hırıltılı çıkmıştı. Sesinin düzelmesi için öksürdü. "Arkadaşlık öyle bir şeydir ki, hem kelimelere hem de mantığa karşı gelir."










-






İki haftadır Taehyung ile tek bir kelime etmemiştim. Onunla konuşmak istiyordum. Bunu anlamanın neresi zordu? Derin nefes aldım ve geçen hafta gördüğüm o çocuğu görmemek için dua ettim. Kapıyı çaldığımda yine kapıyı açan, o siyah saçlı benden yedi veya sekiz santim kısa olan çocuk açmıştı.



The Shape of Voice || TaekookOnde as histórias ganham vida. Descobre agora