The Shape of Voice || Taekook

6 | Kötü arkadaşlar

2011, ilkbahar ayları.

"Bugün ders işlemek yerine, hepimiz için önemli bir konudan bahsedeceğiz." dedi büyük bir ciddiyetle. "Öncelikle, müdür beyin sizlere diyecekleri var."

"Konumuz bugün gelmeyen Taehyung ile ilgili." dediğinde gerilmiştim. "Aslında dün Taehyung'un annesi aradı. Geçtiğimiz yedi ay boyunca, sekiz iletişim cihazı kırılmış ya da kaybolmuş. Okulda oğluna zorbalık edilmesinden şüphe ediyor. Ayrıca arkadaşınız Jimin'in de beş aydır okula gelmediğini fark ettik. Bu konu hakkında bir şey bilen varsa, elini kaldırsın."dedi. Kimseden tık çıkmamıştı.

"Çocuklar, o iletişim cihazların tamamı 1.7 Milyon tutuyor. İşitme cihazları pahalıdır. Tabii, çocuk olarak ödemeniz mümkün değil. Eğer yapan şimdi ortaya çıkarsa, para işiyle okul ilgilenecek. Aileniz olaya karıştırılmayacak."

Tam anlamıyla tutuşmuştum. Annem o parayı ödeyemezdi. Benim yaptığımı herkes biliyordu. Ne yapacaktım. İtiraf etmeli miydim? Elimi sıradan tam kaldıracakken öğretmenimizin bağırışıyla sıramda sıçradım.

"Jungkook! Sendin değil mi? Ayağa kalk." Ayağa kalktım. "Ji Eun, onun yanında oturuyorsun, bu konu hakkında ne diyeceksin?" dediğinde Ji Eun ile bakıştık.

"Hmm, evet. Onun sağırlığından faydalanıyordu. Birileri fark etmeden önce onunla eğleniyor gibi gözüküyordu. Onu durduramamak benim suçummuş gibi hissediyorum." dedi ellerini önüne alıp başını eğerken. O da eğlenmiyor muydu? Şimdi neden böyle yapıyordu?

"Ji Eun.." dedi Joohyun elini kaldırarak. "Muhtemelen Jungkook'a durmasını en çok söyleyen kişiydi. Tüm kızlar bunun yanlış olduğunu düşünüyorduk. Erkekler için aynısını söylemem tabii." dedi. Şaka mıydı bu? Sınıf başkanı olmasına rağmen Taehyung'a yaptıklarımızı gülerek izleyen kişi oydu.

"Öyle mi Joohyun? Namjoon, sen Jungkook'un yakın bir arkadaşısın değil mi? Sen ne düşünüyorsun?"

"Ee, birkaç kere durmasını söyledim öğretmenim ama beni hiç dinlemedi..." dediğinde sinirle tepindim.

"Neden herkes kötü adam benmişim gibi davranıyor?! Hepiniz gülüyordunuz! En kötü şeyleri söyleyenler de kızlardı. Özellikle Ji Eun ve Joohyun." dedim suçlamada bulunarak. Bu doğruydu. Onlarda yapmıştı.

"Çok kötüsün Jungkook..." dedi Joohyun. "Ben sınıf başkanıyım, nasıl böyle bir şeyi yapabilirim? Neden öyle dedin ki? Neden hepimiz arkadaş olamıyoruz?" dedi ve gözlerindeki yaşları sildi. Ağlıyordu.

"Joohyun'u ağlattı."

"Adinin teki o."

Sınıftaki fısıldaşmaları duymama rağmen görmezden geldim. Müdür bu konunun burada kapandığını, para işini onun halledeceğini söyleyerek gitmişti.

Okul çıkışında, Namjoon, Joohyun, Seokjin ve Ji Eun yanıma gelmişti. Onlara sinirliydim ama olay bitmişti. O yüzden sorun yoktu.

"Dostum, bugün senin günün değilmiş. Olanlara rağmen umarım aramız iyidir." dedi ve beni ittirdi. Ayağımın takılmasıyla birlikte süs havuzuna düşmüştüm. Kahretsin Namjoon.

"Görüşürüz!" dediler ve uzaklaştılar.

Okul çantamı hızla sudan uzaklaştırdım ve havuzun içindeki defteri aldım. Bu benim defterim değildi. Taehyung'un defteriydi. Onu attığımdan beri almamış mıydı? Onu da çantama koydum ve eve doğru koşmaya başladım.

Eve geldiğim de, annem peşimden dolanıyordu.

"Neden sırılsıklamsın?"

"Çocuklarla biraz eğlendik anne. Bir şey yok." dedim ve merdivenlerden çıkmaya başladım.

"Jungkook, bekle! Öğretmeninden her şeyi duydum." dediğinde arkamı döndüm. "Ne kadar aptal bir çocuksun..." Gözleri yaşlanmıştı. Bu olaya bu kadar üzülmüş müydü cidden?

"Islak olman umrumda değil. Çabuk arabaya bin. Özür dilemeye gidiyoruz." dediğinde oflayarak arabaya bindim.

Arabada hiç konuşmadık. Kısa bir süre sonra arabayı durdurmuştu.

"Aşağıya in ve ben seni çağırana kadar beni bekle." 

Aşağıya indim ve kapının hemen önünde annemin çağırmasını bekledim. Sayamadığım kadar çok kez, Taehyung'un annesinin önünde eğilmişti. Yanına çağırdığında gittim. Annem gözleriyle 'hadi' dercesine baktığında doksan derece eğildim.

"Özür dilerim. Aynı şekilde oğlunuzdan da."

"Ne rezil bir yüz," dedi ve bana iğrenerek baktı. "Oğlu da annesine çekmiş." diyerek bizi annemle yalnız bıraktı. Yaşadığım şokla kala kalmıştım. İğrenilecek kadar kötü bir şey miydi yaptığım?

"Gidelim Jungkook-ah, bundan sonra terbiyeli ol. Anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı anne."