3 | Tanışma

462 53 12
                                    


2011, sonbahar ayları


"Jimin-ah, 16 numarayı çektin değil mi?" dediğinde Jimin onayladı. Jimin benim yanımdaki sırada oturacaktı, bunun Ji Eun ile ilgisi neydi? "Benimle yer değiştirir misin acaba?" dediğimde kafamı sıraya vurdum ve sıkılmış bir şekilde konuştum.

"Cadı yanımda oturacak, lanet olsun!"

"Bir sus, Jungkook. Joohyun ile yakın olmak istediğim için buraya oturdum." dedi gözlerini devirerek.

Öğretmeniz içeye girdiğinde hepimize selam verip konuşmaya başladı.

"Dinleyin! Bugün aramıza yeni bir arkadaş katılıyor." dedi ve gözlüğünü yukarıya ittirdi. Elimde bulunan uçlu kalem ile oynamaya başladım. Her üstüne bastığımda çıkan 'çıt' sesiyle eğleniyordum. "Hepiniz ona iyi davranın, çocuklar." diye devam ettirdi. Eliyle kapıdan birine işaret verdiğinde, herkes gibi, bende o yöne doğru baktım.


Elinde büyük okul çantasıyla birlikte biri girmişti. Erkekti ve buna içten içe mutlu olmuştum. Belki kafa dengim olabilirdi. Buğday teni ve koyu kestane saçlarıyla uyumlu bir çocuk gibi gözüküyordu. Yüzüne baktığımda ise anında itici biri olduğuna kanaat getirmiştim. Ne çirkindi o öyle. Öğretmenimiz konuştu.


"Devam et, tanıt kendini." dedi ve bizlere doğru döndü.

1 dakika boyunca o bize baktı biz ona. Alay edercesine esnedim. Sıkılmıştım, neden kendini tanıtmıyordu?

Öğretmenimiz omzuna dokununca kendine gelmiş gibi çantasını açtı ve bir defter çıkarttı. Nesi vardı bunun? Defterin ilk sayfasını açtığında tüm dikkatimi üstünde yazanlara çektim.

"Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Kim Taehyung."

Okumamız için süre tanıdıktan sonra başka sayfaya geçti.

"Sizinle iletişim kurmak için bu defteri kullanacağım. Benimle konuşacağınız zaman lütfen bu defteri kullanın."

Sınıfımıza şimdi de bir uzaylı mı gelmişti? Saçmalık. Tek elimi yanağıma koyarak sesli bir iç çektim. Birkaç kişinin dikkatini çekmiştim. Sayfayı tekrar çevirdiğinde baygın bakışlarla yazan şeyi okudum.


"Ben sağırım, duyamıyorum."


Oturduğum yerde dikleştim ve istemsizce sesimi yükseltip konuştum.

"Ne tuhaf biri."

Sınıfın odağı ben olduğumda, yeni sınıf arkadaşımız da bana bakmıştı. Yüzünde ufak bir tebessüm vardı ve tuhaf gözleriyle ne dediğimi anlamaya çalışır gibi bir hali vardı. O gözler beni korkutmuştu.

"Pekâlâ onun sırası... Jungkook, sıranı geriye çekebilir misin? Senin önüne oturacak."

O çenemi açmasaydım böyle bir zahmete girmezdim. Sahiden, konuşmak zorunda mıydım ki?

Ayağa kalkıp sıramı geriye çektim. Tekli sıralarda oturduğumuz için ağır değildi. Ben sıramı geriye çektiğimde öğretmenimiz oraya başka bir sırayı sıkıştırmıştı.

"İşte senin sıran orası." dedi eliyle işaret ederek. Taehyung onayladı ve sırasına oturdu.



"Pekâlâ derse başlayalım o zaman."




Bu tanışmanın sınıfı, okulu ve benim hayatımı değiştireceğini nereden bilebilirdim ki?

The Shape of Voice || TaekookWhere stories live. Discover now