Yatakların da güzel bir uykunun temellerini ikisi birlikte atabilirdi.

Kocasının önceye göre hafif olduğunu düşündü. Bunu yaptığın da zorlanıyordu fakat şimdi o ağırlıktan eser yoktu.

Yaklaşık bir aydır sadece uyurken birbirlerini görüyorlardı. Seokjin öğünlerini düzgün yemiyor muydu? Kaşlarını çatarak uyuyan bedenin yüzüne çevirdi gözlerini.

Her şey onun mutluluğu içindi. Bu ayrılık zorluyordu, üzüyordu hatta bazen ağlatıyordu fakat sonun da güzel eserler yaratacağını biliyordu.

Eşini çok fazla mı üzüyordu, diye düşündü. Pişmandı. En azından pazar günlerini onunla harcamalıydı. Aptallık ettiğinin farkındaydı.

Kocasını yatağa bırakıp ışığı kapattı. Küçük gece lambası işlerini görüyordu.

Özlem duyduğu sevgilisinin yanına uzandığın da, endişeyle yüzünü incelemeye başladı. Sanki suratı da biraz incelmişti.

"Özür dilerim, özür dilerim."

Pişmanlığı genç adamı ele geçirmişti. Huzursuz hissediyordu.

Kuru dudaklarını arzuyla sevgilisinin alnına bastırdı. Ona olan sevgisi gün geçtikçe daha fazla artıyordu. Kokusuna muhtaçtı, gözlerine, dokunuşlarına.. Onsuz uyandığı bir sabahı düşünemiyordu mesela.

Sonra dudaklarını öptü. Ne kadar da özlemişti. Keşke, dedi. Keşke bugünü onunla tüketseydim.

Kendine olan sinirinden mi bilmiyordu fakat bir kaç göz damlası Seokjin'in yüzüne düşmüştü.

Hızlıca göz altlarını kuruladı. Artık daha fazla dikkat edecekti.

Eşinin bedenine sarılarak güzel bir uyku için gözlerini kapattı. En sevdiği koku burnundayken uykuya dalması pekte zor olmamıştı.

•••

"Bu da ne?"

Namjoon yüzünde ki ıslaklık ile ışık hızıyla gözlerini aralayıp, bulanık bakışlarıyla etrafını taradı. Küçük ve oldukça sevimli olan yavru köpeğin yüzünü yaladığını gördüğü vakit garipseyen bakışlarını ona sırıtarak bakan eşine dikti.

"Erkenden bahçemize dikmek için yeni tohumlar almaya çıkmıştım. Ve sonra onu buldum. Sen yokken çok fazla sıkılıyorum, arkadaşım olabileceğini düşündüm."

Seokjin mutluluk dolu sesiyle sabaha cıvıldarken, kocasının kalbi ağzında atıyordu. Ne kadar büyüleyici olduğundan haberi var mıydı? Kalbi öylesine çarpıyordu ki, hemencecik ağrımaya başlamıştı.

Şaşkın ama mutu bir şekilde başını onaylarcasına sağladı.

"Elbette, bebeğim."

Namjoon onaylayarak küçük yavrunun başını okşadı. Sevimli duruyordu. Tuvalet eğitimi ve veteriner kontrolünden sonra evlerin de besleyebileceklerini düşündü.

"Onun için güzel bir isim bulalım."

Namjoon, Jin'in bileğini kavramış, özlediği bedeni usulca üzerine çekerken mırıldanmıştı. İşe gitmesi gerekmeseydi bu afeti yatağına atıp tüm gününü bebeğine adayabilirdi.

Seokjin'in kırık kalbi kocasının bu hareketleri ile eski halini almıştı. Kuvvetli kolların arasına girerek eşine sulu bir öpücük bıraktı.

"Aldığım tohumların bir tanesin de cucumber yazıyordu. Bu sevimli olmaz mı?"

Namjoon, kıkırtılarının arasından sevgilisine aç öpücükler konduruyordu. Onun yumuşak tenine bir türlü doyamıyordu ki.

Fake Baby//Namjin//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin