4.5

6.7K 377 9
                                    

Lost, çevrimiçi.'

Lost: ** Her geçen gün, zaman farklı acıların üzerine devriliyor gibiydi. İmkansızlık çoğalırken, hep aynı şeyler yaşanmasına rağmen, artık vakit kalmamış, her şey bitmek üzereymiş gibi... sanki olmayan şeyler için bile çok geç olmuş gibi.. ürkütücü bir bekleyişin içine girmiştim.
O gün ilk kez evden aceleyle çıkmadım, aynanın önünde daha çok oyalandım. Ayakkabılarımı yavaşça giydim, içimdeki kocaman heycanın aksine inat, ağırdan aldım her şeyi. İlk önce dışarı çıktım, sonra da caddeye indim. Her gün olduğu gibi tren istasyonuna adımladım fakat bu sefer içeriye girmeyi reddederek birkaç metre ötedeki otobüs durağına yürüdüm ve beni hiç bilmediğim yerlere götürmesini istediğim, ama asla gelmeyeceğini bildiğim bir otobüsü beklemeye başladım. Ellerim üşüdü, cebime sıkıştırdım. Dakikalar sonra, kalbim normalinden katbekat hızlı atmaya başladı. Başım döndü. Gözlerimi yerdeki kırık kaldırım taşından çektim ve doğrudan karşıya baktım. Otobüs gelmedi. İşte o zaman anladım bugünün diğerlerinden neden farklı olduğunu. Neden her şeyin sonuna gelmiş gibi hissettiğimi.
İlk önce afalladım. Sonra sabahtan beri ilk kez hızlı adımlar attım, ulaştım yanına. Hiç çekmedim gözlerinden gözlerimi. Bu kez saçmalamadım bile. Ona sarıldım.
Ve sonra, inandığım her şeyin yalan olduğunu anladım. Korkuların yersiz, gözyaşlarının savurgan... sevgilerin acımasız, bedenlerin bencil.
Bu bir başlangıç değildi çünkü, düpedüz bir bitişti. Ruhumun bitişi. **

Lost: Biraz uzun,

Lost: Hem de saçmalamışım.

Lost: Sıkılırsan bırak okumayı.

Lost: Bir şey söylemek zorunda da değilsin.

Lost: Ben uyuyacağım.

Lost: İyi geceler, benim canım.

Anonim: KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin