Free: Alo.
-Sen misin, Kayıp?Lost: Benim.
Free: Artık bana kendini göster.
Lost: Bunu yapamayacağımı biliyorsun.
Free: ...
Lost: Sen iyi misin?
Free: İyi mi? Güldürme. Dünya tersine dönse de ben iyi olamam.
Lost: Neden?
-Sana bu kadar acı çektiren şey ne?
-Bana anlatabilirsin. İstediğin kadar dinlerim.Free: Anlatılabilecek, sonra da anlaşılabilecek türden şeyler değil.
Lost: Sarhoş birine göre fazla iddialı konuşmalar bunlar.
Free: ...
Lost: Az önce kahkaha mı attın sen?
Free: Hayır, ağladım.
Lost: Bu kadar güzel ağlamamalısın, Free.
Free: Bir şey soracağım.
-Ulan...
-Sen benim neyimi seviyorsun?Lost: ...
Free: Yakışıklı desen değilim, sempatik desen hiç değilim, benim kendime faydam yok.
-Sen beni nasıl sevdin?Lost: Bunu anlatabilecek olsaydım...
-Her gece kendini düşünerek uykuya dalardın... Sabah aynı şekilde uyanırdın.
-Her şeyden önce, sadece kendini umursardın...
-Sırf kendi mutluluğun için, bile bile kocaman bir yangının tam ortasına doğru yürüyebilirdin arkana bile bakmadan...
-Kalbin acırdı anlatabilseydim,
-İçinde kocaman bir boşluk olurdu.
-Eğer anlatabilseydim, kendini kendinden bile çok severdin.Lost: Anlıyor musun, Free?
-Seni gördüm ve kalbim o günden sonra sadece aşk ile çarpmaya başladı. Senin aşkın.Free: Ağlıyor musun sen?
Lost: Hayır, kahkaha atıyorum.
Free: Kendimden nefret ediyorum.
Lost: Seni kendimden bile çok seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim: KAYIP
Teen FictionLost: Benim yapbozumun tek eksik parçası sensin. Lost: Sen olmadan eksiğim ben. Lost: Sen olmadan kayboluyorum. Free, çevrimiçi.' 07.05.17