SADİST(KaiSoo)

Bölüm 11

KAİ

Bölüm şarkısı; Exo For Life

**************

Bay Park beni arayıp Kyungsoo'nun başının dertte olduğunu söylediğinde aklımda gezinen tüm soruların cevaplarını bulmuştum aslında. Artık Kyungsoo'suz olabilme ihtimalim yoktu ki ona bir zarar gelirse canı en çok yanacak olanda bendim.

Bu yüzden ekibimin bana yarayan tek üyesini alıp yurt müdürünün bana bildirdiği adrese doğru yola çıktım.

Onu korumaya görevlendirilmiş bir polistim ben. Babası kollarımda son nefesini verirken oğlunu sadistin elinden kurtaracağıma dair ona bir söz vermiştim. Lakin o sadistin kim olabileceği ihtimalini öğrenmeden bay Do'yu kaybetmiştik bile.

Yurtta kaldığım süreç boyunca yaptığım araştırmalarda dikkatim dönüp dolaşıp Chanyeol'un etrafında toplanıyordu. Ona yönelik hislerim de yanılmadığıma eminken bir şekilde Kyungsoo'nun güvenini kazanmış olması teorilerimi çürüten yegane şeydi. İşini profesyonellikle yapıyordu ve arkasından bir kanıt bulmak imkansızdı.

Chanyeol'e yönelik yaptığım araştırmalar da beni ona yönlendiren şeylerin başında yurt sahibi olmasıydı. Her şey onun elindeydi ve işin aslı kameralarla falan kolayca oynaya biliyordu. Kyungsoo'ya olan ilgisi de göz önünde bulundurulursa ondan şüphe duymam oldukça normaldi. Kyungsoo her ne kadar ona güvense de bu yolun sonunda karşıma Chanyeol'un çıkacağından emindim.

"Verilen adrese geldik Jongin."

Şoför koltuğunda oturan Sehun arabayı verilen adrese yakın bir yere park edip, beni görebilmek için arkaya doğru döndüğünde tebessüm edip elimi omzuna koydum.

"Hadi gidip bitirelim şu işi."

"Dur bir saniye. Baksana onlarda da hareketlilik var."

Sehun'un işaret ettiği yöne döndüğüm de gözüme takılan ilk şey koskocaman kapşonlunun içinde küçücük kalan beden olmuştu. Onun Kyungsoo olduğuna kalıbımı basardım ki işin asıl tuhaf olan yanı Kyungsoo'nun arkasında ki kişinin Chanyeol değilde Yifan olmasıydı.

"Ne yapıyoruz?"

Sehun birkez daha bana dönüp kararsızlıkla sorduğunda gözlerim uzaklaşmakta olan arabanın üstündeydi.

"Takip et."

Buraya kalabalık gelmek istememin nedeni buydu işte. Sadist her kimse onun Kyungsoo'yu burada tutmak istemeyeceğine emindim bu nedenle tek bir ekip arabasıyla gelmeyi tercih etmiştim. "Havaalanına doğru ilerliyorlar." Sehun önde ki arabaya fazla yaklaşmaktan korkarak onu uzaktan uzaktan takip ederken bende havaalanı tabelasını görüp endişeyle iç çektim. "Ekiplere haber ver. Biz oraya varmadan havaalanının etrafını sarsınlar. Kyungsoo'nun götürülmesine izin veremeyiz."

Sehun telsizi alarak yakınlarda ki tüm ekipleri havaalanına yönlendirirken heyecanla tüm olabilecekleri ve Kyungsoo'yu nasıl koruyabileceğimi hesaplamaya çalışıyordum. Yifan tehlikeli olabilirdi ona şu ana kadar zarar vermemiş olması şimdi zarar vermeyeceği anlamına gelmezdi. Korkum Kyungsoo'yu koruyamayacağımı düşünmekti.

Heyecandan ellerimin içi terlerken, stresten bacaklarımı sabit tutamıyordum. Yifan orada yanlız olmaya bilirdi. Havaalanının insanlarla dolu olması da bizim için bir dezavantajdı tabi. Şu an herşey Kyungsoo'nun aleyhine işliyordu ve bu durum benim korkunun içine biraz daha sürüklenmeme neden oluyordu.

"Geldik."

Sehun direksiyonu sıkan parmaklarını rahat bırakıp bana doğru döndüğünde başımı hafifçe sallayıp inmesi için başımla işaret verdim.