Bölüm 8

1.6K 130 182
                                    

Bölüm Şarkısı: Chen feat Punch, everythime.

***

Çoğu zaman hayatı sorguladığım anlar olurdu. Neden doğduğumu, neden bunları yaşamak zorunda olduğumu sorgular dururdum. Çok sonra fark ettim ki aslında bir şeyleri sorgulamak insana hiçbir şey kazandırmıyordu. Biraz kafayı yemek dışında...

Kai gelene kadar her şeyi sorgularken, Kai geldikten sonra değişip çok daha büyük bir çıkmaza girerek karmakarışık bir insana dönüşmüştüm. Bu karışıklık çoğu zaman beni korkutsada ve çoğu zaman kendimden emin olamadığım gibi ondan da emin olamasam da fark etmiştim ki, onun varlığı bir şekilde beni rahatlatıyordu. Her ne kadar ben öyle olduğuna inanmamak istesem de bazen o yokken kendimi olduğundan çok daha fazla savunmasız hissediyordum.

Tıpkı şu anda olduğu gibi...

Birbirleriyle iletişime geçen sıra arkadaşlarını gördükçe derin bir iç çekip başımı eğerek yanımda ki boş sandalyeye bakmaya devam ettim.

Kai'yi yemekhanenin orta yerinde öylece bırakmamın üzerinden saatler geçmişti ve ben halen daha onu görememiştim. İçimde ki duygunun özlem mi yoksa pişmanlık duygusu mu olduğuna bir anlam veremiyordum. Ve tuhaf bir şekilde çıkıp gelmesini bekliyordum. İşin aslı niye böyle olduğumu bende bilmiyordum. Sanırım dengesiz biriydim.

"Hey iyi misin?" Baekhyun yanıma oturup kolunu omuzuma attığında ona gülümseyip başımı salladım. " Kai halen daha gelmedi. Üstelik bize verilen ödevi de yapmadık."

"Eğer konu ödevse Chanyeol ile benim grubuma da katılabilirsin."

"Inan bana bende konunun ne olduğunu bilmiyorum. Asıl tuhaf olan bir saat önce ondan nefret ederken bir saat sonra onu böyle bekliyor olmam. İçim çelişkiler ülkesi. Kararsızlık beni boğuyor."

"Kararsız olmanı anlıyorum. Kai, nasıl desem biraz gizemli gibi." Baekhyun'u onaylayıp başımı sallarken gözüm bizi izleyen Chanyeol'e takılmıştı. Gözlerinin kahverengi tonu, ilk defa bugün bende bir korku uyandırmıştı. Tanıdığım Chanyeolden çok daha farklı bakıyordu.

"Baekhyun"

"Hmm."

"Chanyeol'le aranızda ki sorunları çözdünüz mü?" Sorum üzerine Baekhyunda tıpkı benim gibi Chanyeol'e doğru döndüğünde uzun adam bana bakmayı kesip önüne dönmüştü. Chanyeol'ün gözlerini üzerimden çekmesinin ardından biraz da olsun rahatlayabilmiştim.

"Tam olarak çözdüğümüz söylenemez. Aramızda hep başka biri var gibi hissediyorum. Bunu ona da sordum ama beni tersleyip geri çevirmekten başka bir şey yapmadı."

"Bana kalırsa, Chanyeolde tıpkı Kai gibi. Fazla gizemli."

Cümlemi bitirdiğim an Baekhyun ne demek istediğimi sorgularcasına gözlerimin içine bakmaya başlamıştı. Fakat içimde ki şeyin ne olduğundan ben bile emin değilken ona ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Ve görünen o ki hiçbir zaman da öğrenemeyecektim.

Baekhyun'a gülümseyip elimi boşver anlamında salladığım sırada bize doğru yaklaşan uzun gölgenin verdiği huzursuzlukla kafamı kaldırdım. Chanyeol az önceki görüntüsünün aksine fazlasıyla sevimli gülümsemesi ile karşımızda dikiliyordu.

"Bahçeye çıkıp biraz hava almak ister misiniz kızlar?"

"Hey bizimle bu şekilde konuşamazsın"

Baekhyun ayağı kalkıp en şımarık ses tonuyla konuştuğu sırada onun bu haline gülümseyip bende ayağı kalktım. Chanyeol bu okulda Baekhyundan sonra iyi tanıdığım tek kişiydi. Ve ondan bir anlığına şüphe etmem bile asla kabul edilemezdi.

SADİST(KaiSoo)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin