33. Bölüm

7.6K 369 18
                                    



Dila

Gözlerimi açmış pür dikkat Azeri dinliyordum ilk söyledikleri beni bir hayli korkutmuştu. Kim isterdiki sevdiğin adamın seni sadece annesine benzediği için takıntı haline getirmesini. Bunun adı ihtiyaçtı tamam benimkide ihtiyaçtı ama benimki sevgilinin sevgisine olan ihtiyaçtı halbuki onun ki öylemi annesine olan ihtiyaç anne sevgisine olan özlem hasret ihtiyacıydı.

Gözlerimin dolmasına mani olamadan Azerin gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Bir süre gözlerimin içene baktıktan sonra o kendine has tebessümünde bulunup yüzümü avuçlarının içine alarak beni kendisine çekti ve alnımdan öpüp tekrar gözlerime bakabilmek için hafifçe kendinden uzaklaştırdı


-Doldurma hemen o güzel mavilerini

-Ama Azer...


-Şştt önce beni dinle sonra

Azer tekrar beni kendine çekip önce anlımdan sonrada dudaklarımdan öptükten sonra beni uzaklaştırıp beklentiyle gözlerimin içine baktı. İçinde bulunduğum üzüntülü duygu selinden dolayı konuşamadığım için sadece başımı aşağı yukarı tamam anlamında sallamakla yetindim.


-Ben annemi çok severim hatta ona hayranımda diyebilirim şuan hayatta olmaya bilir ama hep benimle beraber hani çocukların kahramanı babaları olur ya işte benim kahramanım annemdi tamam babamda çok güçlü otorite sahibi biriydi hele girdiği ortamda resmen duruşuyla insana ne oluyor dedirttiriyordu o dışarıyı yönetiyordu annemse içeriyi. Biz iki kardeştik birde benden bir yaş küçük kız kardeşim var hiç bir zaman kabullenmedi benden küçük olduğunu olgun gösterdiği için hep ablam olarak tanıtırdı kendisini bu durumu bilen pek kimse olmadığı için bende gönlü olsun diye tamam derdim

Azer ufak bir tebessümde bulunduktan sonra derin bir nefes alıp tekrar başladı anlatmaya

-Oda anneme benzerdi neyse işte dediğim gibi babam dışarda neyse annemde içerde oydu. Yeri gelir babam anneme danışırdı harbi harbi söylüyorum danışırdı koskoca kabadayı ne yapayım diye gider karısına danışırdı işin ilginç yanı öyle fikir almakla kalmaz onun dediklerini harfiyen yerine getirirdi. Bütün korumaları annem seçerdi korumalar babamdan çok annemden korkarlardı bakma böyle anlattığıma babam kılıbık falanda değildi hani yeri geldiğinde yumruğunu masaya vururdu annem babamdan habersiz nefes almaya bile korkardı o derece yani. Dedim ya işte kahramanım, bir gün durup annemi izlemeye başladım tavırları haraketleri sonra babamı bu bir hafta böyle geçti sonra neyi anladım biliyor musun? Babamın yaptığını her erkeğin yapması gerektiği bunun erkeklerin doğasında aslında var olduğunu anladım ama annem öbür kadınlardan çok farklıydı hatta hepsinden korkak bile diyebilirim ama o korkusuna rağmen dimdik ayakta durur kimseye boyun eğmezdi. Bir keresinde adamlar evimizi basmış babam yaralanmış komada bir kaç çakal sürüsü bunu fırsat bilmiş gelmiş evimizi basmıştılar beni kız kardeşimi alıp bağladılar adamın biri gelip pis pis kahkaha atarak anneme diz çökmesini söyledi annem hiç tereddüt etmeden burnunu havaya kaldırıp "Karşısında bir tek ezilip büzüleceğim boyun eğeceğim Allahım vardır birde onun bana helal kıldığı hizmetinde kusur etmeyeceğim helalim vardır ite çakala boyun eğip diz çökmem" işte o an kendi kendime dedim ki benim tek kahramanım var oda annem.

Gözlerim dolu dolu Azerin annesine olan sevgisini, hayranlığını ve özlemini dinledim

-Peki ya annene bir şey yaptılar mı?

Azer tebessüm edip beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı

-Hayır adam tam elini kaldırmış anneme vuracakken babam adamın eline şarjörü boşalttı

GÜL RENGİNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ