4. Bölüm

14.5K 731 10
                                    


Azer beyi görünce hemen kalkmak istedim ama izin vermedi

"Dur kalkmana gerek yok"

Bunu o kadar sert söyledi ki biran korktum kaçma isteği oluştu içimde kaşlarımı çatıp

"Peki" dedim

"Ecrin'i almaya geldim geç oldu sende evine git"

Bu sözle saatin kaç olduğunu ve Ecrin'i nerden tanıdığını merak ettim aklımdaki soruları istem dışı dile getirdim.

"Ecrin'i nerden tanıyorsunuz? Ve saat kaç ki ?"

Bunları sorarken sessiz konuşmak zorunda kaldım çünkü Ecrin'in uyanmasını istemiyordum. Sorularım karşısında  kaşlarını çattı ve dişlerini sıkarak

  "Seni ilgilendirmez saatte dokuz"

  "Kusura bakmayın ama Ecrin'in neyi olduğunuzu bilmeden onu size vermem"

  "Yeğenim"  diye adeta tısladı. Ecrin'in dayım için benimle ilgileniyorsun dediğini hatırlayınca neden böyle tepkiler verdiğini şimdi anlıyordum çevresinde olan bütün kadınlar Azer beye yaklaşmak için onu araç olarak kullanmaya çalışmışlardı.

  "Peki"  dedim. Azer bey eğilip Ecrin'i kucağına alırken üzerimizde ki pikeyi farkettim kim örtmüştü ki şimdi bunun sırası olmadığını kendime hatırlatıp boş verdim. Pikeyi alıp Azer beyin kucağındaki Ecrin'in üzerine örttüm Azer bey

  "Adamlar seni evine bırakacak" deyip yürümeye başladı

  "Sağolun Azer bey ama arabam var"
Diyerek onu reddettim

  "Tamam" dedikten sonra kucağında Ecrin ile tam kapıdan çıkacakken

  "Bu arada ailene haber verildi"

Cevap vermemi beklemeden çıkıp gitti. Azer beyin bu hareketini görmezden gelip hemen babaannemi aradım. Telefon ikinci çalışta açıldı

  "Kuzum, mesain daha bitmedi mi? Ne zaman geleceksin?"

Babaannemin sözüyle bizimkilerin telaşlanmamaları için Azer beyin mesaiye kaldığımı söylediğini anladım

  "Bitti Fatma sultan şimdi çıkıyorum şirketten"

  "Tamam kuzum dikkat et"

  "Tamam babaannem"

Telefonu kapatıp toparlandım ve hemen şirketten çıktım.

Eve gelince ses çıkarmamaya çalışarak anahtarla kapıyı açtım sessizce içeri girdim salonun ışığı yanıyordu içerden babaannemin sesini duydum

  "Dila kızım"

  "Efendim babaanne"

  "Kızım neden bu kadar geciktin?"

  "Mesaiye kaldım sultanım"

  "Peki ama bir daha bu kadar gecikme ve sen haber ver başkaları haber vermesin"

  "Tamam babaannecim"

Babaannem tebessüm ederek

  "Hadi iyi geceler kuzum "

  "Sanada babaannem" diyerek aynı tebessümle karşılık verdim ve odama geçtim. Kısa bir duşun ardından pijamalarımı giyip kendimi yatağıma attım. Yatağa girmemle Ecrin'in hüzünlü gözleri aynı anda gözlerimin önüne geldi bana söyledikleri ise ne kadar yalnız bir çocuk olduğunu fark ettirdi bana. 

"Diya biylikte uyuya biliy miyiz"

"Uykun mu geldi canım"

" evek dün kaybus göydüm dayıyımda eyde yoktu uyuyamadım".

GÜL RENGİWhere stories live. Discover now