14. Bölüm

10.9K 578 4
                                    



   Mehmet

  Azer abiyle adamların olduğu mekana doğru gidiyorduk. 20 dakika sonra mekana vardığımızda hemen arabadan indik bizim peşi sıramızdan da adamlarımız indi ve gösterişli "ben enayileri bol bol sömürüyorum" imajını veren mekandan içeriye Azer abiyle ve birkaç adamımızla birlikte  girerken diğer adamlarda mekanı sarıyordu. Bütün gözler bize dönmüşken seri adımlarla ilerliyorduk. Bizim biraz ilerimizde çaprazımızda olan bir adam gözlerini büyülterek hemen telefona sarıldı anında hızlanıp adamın elinden telefonu kimseye haber uçurmadan kaptım. Aslına bakarsanız haber versede değişen bir şey olmaz öyle korkup önlem alırlar diyen insanlar değiliz ama bugün amaç sürpriz yapmaktı kiminle uğraştıklarını kazık atmaya çalıştıklarını anlasınlar istiyordu Azer abi. Adamı etkisiz hale getirip bizimkilere yetişmek için hızlı adımlarla ilerledim. Asansöre binip en üst kata çıktık. Bizi gören adamlar donup kalırken bizimkiler içeriye haber gitmemesi için adamlar daha ne olduğunu anlamadan etkisiz hale getirdiler. Ben etrafı gözlerimle kontrol ederken Azer abi tabiri caizse birazdan içerdekilerin celladı olacağım diyen bir edayla yürüyordu içimden hay maşallah diyesim geldi ama olduğumuz durumdan dolayı benliğimde de olsa ciddiyetimi bozmadım sonuçta insan bir şeyi yapmak için ilk kendinden başlar işe değil mi ama. Büyük kapının önüne gelince Azer abi bana doğru elini uzatınca yanımda duran Onur'dan tableti alıp Azer abiye uzattım. Tabletten içerdekilerin eğlenen yüz ifadelerini bir süre izledikten sonra bana döndü

   "Ne diyorsun Mehmet sencede yeterince eğlenmediler mi?"

   "Bana kalırsa çok bile eğlendiler"

Azer abi gülüp her iki elinide kapının kollarına koyup aşağı doğru baskı uyguladı ve kapıyı kendine doğru çekti. Kapıyı tamamen açıp içerye doğru bir kaç adım attı bizde beşinden girip sağlı sollu bir adım arkasında durduk. Bütün gözler ve kafalar bize dönmüştü ve hepsinde dehşete düşmüş korku dolu gözler vardı. Azer abi hepsinin gözlerine alaycı bakışlarla tek tek bakıp büyük yuvarlak masaya doğru yürüdü. Bir sandalye çekip kapaca oturdu. Oturuşunda buradaki her şeyin insanlardan tutunda eşyalara kadar hepsinin sahibi benim havası vardı. Ceketinin iç cebinden sigarasını ve çakmağını çıkardı, paketten bir dal alıp dudaklarının arasına yerleştirip çakmağıyla yaktıktan sonra derin bir nefes çekti daha sonra yavaşça dışarı üfledi ve

   "E beyler devam edin. Demin halinizden gayet memnundunuz" 

Yutkunma seslerinini dışında kimseden çıt çıkmıyordu. Azer abi bir süre sigarasını içip bekledi daha sonra

   "Yapmayın beyler hortlak görmüş gibisiniz suratlarınız bembeyaz olmuş. Kırılıyorum o kadar mı korkunç biriyim ben?"

Azer abi bir süre daha sigarasını içip masada söndürdü.

   "Tabi sizde haklısınız nerden bilecektiniz ki öldürmek için bir araya toplandığınız adamın sizi öldürmeye geldiğini"

   "Azer yanlış anladın bizi biz öylesine toplanmıştık"

Azer abi kaşının tekini kaldırıp konuşana yani Yakup Demirci'ye baktı.

   "Evet Azer biz sadece öylesine bir bahis için toplanmıştık"

Bu seferde başını Fatih Güney'e çevirdi

GÜL RENGİWhere stories live. Discover now