Bölüm Bir - Garip İnsanlar

73.4K 1K 1.8K
                                    

Bool yorumlu ve oylu bir bölüm olması dileğiyle.

Keyifli okumalar.

İnstagram: Asrimavi_

Bölüm Şarkısı: Fifth Harmony - İmpossible

Bölüm Bir: Garip İnsanlar

Bazen bir bilinmezliğe sürüklenirsiniz, çünkü yaşamanız  gerekir ve bunun için çabalarken seçme şansın olmaz. Belki de hayat böyle bir seçme şansınız olduğunu siz bilmeden önünüze koyar, sizde görmeden adımlarınızla bu şansı gerinizde bırakırsınız.

Bazen düşünüyordum, şans bana gelmiş miydi?
Peki ben, şansımdan geçmiş miydim?

Alarm çalıyordu, acele etmem gerekiyordu. Bense dağınık saçlarıma daldırdığım elimle hafif kararmış küflü  tavanıma bakıyordum.
Gece geç saatte eve gelmiştim, her gece gibi yine geç saatte uyumuştum.
Saçımdaki elim aşağı doğru kaydı ve yorgunluktan çöken yüzümü gelişi güzel ovuşturdu. Sanki ben, benden bağımsızdım.

İnce çarşafı üzerimden savurdum, yatakta doğrulup bozuk plak gibi çalan zımbırtıyı kapattım. Yorgunluğum hem çalıştığım işlerin zorluğu hem de uykusuzluktan kaynaklıydı. Bir isteğim vardı.
Gelmekte olan şansıma sesleniyordum.

Beni daha fazla bekletmemeliydi. Ben, benden geçmek üzereydim.

Soğuk parkeye değen sıcak ayaklarımdan yukarı doğru  bir ürperti sardı bendimi, sanki bu soğukluğu bekliyordu yanan topuklarım. Soluklandırdım ayaklarımı ve sonra üzerinde durup odamın ilerisindeki tuvalete girdim, yüzümü yıkadım, saçlarımı taradım, dişlerimi fırçaladım. Bir sabah klişesini daha gerimde bırakıp üzerimi giyinerek terk ettim evimi.

Siyah sırt çantamın askılarını çekiştirdim. Alelacele eski apartmanın korkuluklarına değinmeden ikişer ikişer indim merdivenleri.
Demir kapıyı aralayıp mahallenin kaldırımında tek kolu düşen çantamın askısını omzuma çıkartıp sokağın başından gözüken güneşe sırtımı döndüm. Güneşte zalimdi. Hiç acımıyordu, doğmak için yoruyordu, yıpratıyordu bizleri.

Sırtıma yerleşmiş olan çantamın kulplarını sıkıca kavrayıp alt mahalledeki minibüs durağına hız kesmeden koşmaya başladım. Gelişi güzel ördüğüm sarı saçlarım birkaç tutamını kurtarmış, nemlenen alnıma sürtünüp duruyordu. Bu güzeldi.

Çok fazla eylemi sürekli aynı sürgü içinde gerçekleştirdiğim sayısız günlerden biriydi, bileğimden eksik olmayan kol saatine kısa bir bakış atıp ne kadar vaktim olduğuna baktım. Altıyı otuz üç geçiyordu yani ortalama yirmi yedi dakikam vardı. Bu süre benim için yeterliydi. Durak görüş açıma girdiğinde minibüsün mavi şapkası takıldı gözüme, eğer buna yetişemezsem neredeyse on dakika daha burada beklemem gerekecekti.

Neyse ki bebek arabasını aracın içine sokmaya çalışan bir yolcu işimi kolaylarştırmıştı. Hızlanan nabzım etimi dövüyordu, kalbim, göğüs kafesime sığmaz gibiydi.

Çantamın küçük penceresinden çıkarttığım parayı önümdeki kadının omzundan dürterek, "Bir öğrenci uzatır mısınız." Dedim, aslında soru sormuyordum, kadın şöyle bir baştan ayağa bedenimi inceledi sonra hiçbir şey demeden elimdeki parayı alıp önündeki kişiye dediklerimi tekrar ederek verdi.

Nefes nefese biraz önce parayı çıkarttığım küçük gözden kulaklığımı da alıp telefonuma bağladım. Bu bir yerden bir yere yolculuk yaparken insanların vaktini çabuk öldürmek için yaptığı yegane şeydi. Kulaklığın iki ucunu da takıp müzik listemden herhangi bir parça açtım.
Kafam filtreli cama doğru düştüğünde LP'nin eşsiz sesi kulaklarımda yuvarlandı. Zihnim hayal arayışında geziniyordu.

İlk Hislerimde Saklı Sen (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin