Bölüm-33

2.4K 194 8
                                    

SEVDA SERDEM AKSEL

Barışımın sesini duymam ile gözlerimden akan yaşlara söz geçiremiyordum. Yağmur misali durmadan yağıyorlardı göz bulutlarımdan . Ona çok kırgınım ama yinede onu çok özledim. Ona olan aşkım hiç bir zaman bir gram bile azalmaz sanıyorum.

Kerem beni odaya tekrar kilitleyip gittikten bu yana ağlıyordum. Artık gözlerim ağrımaya başladı. Dün gece sabaha kadar uyuyamadım. O yüzden gözlerim uykuya yenik düştü ve uyudum. Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum. Beni zorla kaldıran Keremle uyanmak zorunda kaldım.

"Ne istiyorsun ya bi rahat bırak. "

"Kavuşuyorsun işte sevgili kocana yoksa o sana mı kavuşuyor bilemem tabi. O yüzden gidiyoruz hadi uğraştırma beni."

"Uğraşmak istememeni anlıyorum. Zaten birinin emeğini çalıyorsun senin gibi basit insanlar yapar ancak bunu. Eğer biraz karakterin ve cesaretin olsa idi Barış ın şirketini bu tür oyunlarla tehditlerle elde etmeye çalışmazdın. Yazık acıyorum sana. "

Bunu dememle Kerem tuttuğu kolumu öyle bir sıktı ki. Canımın acısından çığlık atmamak icin zor tuttum kendimi. Kerem

"Bak senin o çirkin suratına zaten zor katlanıyorum ucunda o şirket olmazsa sana bir saniye bile katlanmam. Barış nasıl katlanıyormuş sana yazık acıyorum çocuğa. "

"Aaa Keremcim asıl acınılacak biri varsa o da Sevda. "dedi Ayça.

"Ne saçmalıyorsun sen Ayça . Sen konuşmayı da mı bilirsin ben yapabildiğin tek fiilin adam kaçırmak olduğunu sanıyordum. Çok şaşırdım . A tabi bi de tehdit vardı değil mi unutmuşum."dedim alaylı bir ses tonu ile. Ayça ise

"Sevdacım sana teşekkür ederim tatlım. Sen eğer benim tehditim ile o mektubu yazıp Barışı o şekilde yaralamasaydın o da o bara gelip o kadar içmezdi ve de teselliyi benim kollarımda aramazdı."

" Senin attığın bu iftiraya inanacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun."

"Ne iftirası canım. Ben bi şey söylersem ardından kanıtını da veririm. Sen de zaten Matematikçisin ya kanıt söylenileni doğrular değil mi "dedi ve elindeki telefondan fotoğrafı gösterdi.

"O kadar gelişmiş bir teknolojide gösterdiğin o fotoğrafın gerçek olduğuna inanmıyorum."

"Haklısın bunu da düşündüm. Senin telefonuna da gönderdim. İstersen gittikten sonra araştır gerçek olup olmadığını. Bu arada Barışa duyduğun güven gözlerimi yaşarttı inan." dedi sesinin en sinir tonu ile.

O fotoğraf gözümün önünden gitmiyordu bir türlü. Gerçekten de Barış benim Karadeniz mavisi gözlü yarim böyle bir şey yapmış olabilir mi. Böyle söylediğine göre Ayça bu fotoğraf kesin gerçek. O zaman olmaz ,yapmaz Barış. Fotoğrafta Ayça Barış 'la öyle sarmaş dolaş ki. İnanmıyorum buna. Barış 'ı affetmeyeceğim .
Mezuniyetim olsun önceki anlaştığımız gibi ayrılırım ondan.
Gider bir okulda görevimi yapar hem kendime hem de çocuğuma bakarım.

Ayça ile Kerem çıkmıştı odadan ve ardından beni de sürükleyerek tabi. Bu Kerem'e nasıl güvendim ben. Hoş zaten sevdiğim adama da güvenmiştim ama o bile güvenimi boşa çıkardıysa Kerem den ne bekliyorum ki. Beni salonun ortasında ki sandalyeye oturttular. Ve yine aynı şekilde elim ayağım bağlandı.

AŞKIMIZIN SİMGESİ "SEBA"(DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin