Bölüm-14

3.8K 236 0
                                    

BARIŞ AKSEL

Sevda yoktu ve nerede olduğunu bilememek beni mahfetti. Şu an karşımda olup ve asi haliyle konuşması için nelerimi vermezdim ki. O evlerine gittiğim günü hâlâ unutamıyorum. O şaşırmış yüz ifadesi, sonra kızgınlıkla hesap sorması sonrasında bana açıklama yaparken canım demesi. Onu çok özledim. Ben ona aşık olduğumu daha yeni kabul etmişken kaybedemem onun için her şeyi yapmaya hazırım. Yeterki ona hiç bir şey olmasın ve eskisi gibi mutlu olsun.

Bir gün önce Sevdanın abisinin yanına gidip Tarığın söylediklerini anlattığımda resmen deliye döndü. Aynı şey benim kardeşim için de olsa ben de delirirdim. Abi olmak demek her zaman kardeşini korumaya kendini adamak demek. Eğer ki kardeşine bi şey olsa ondan fazla senin canının yanması demek. Bu başka olduğu kadar çok özel de olan bir sorumluluk. Bana ben düşünüp sana haber ederim demişti Yavuz Serdem.Sonra eve gittim ve Sevdayı düşünmekten yemek bile yiyememiştim  ve yatağıma yatmıştım Belki uyurum diye sonra da uyumuşum derken mesaj sesine uyanmıştım saat daha gecenin 12siydi. Mesajı okudum. Yavuz Serdem evine çağırmıştı beni mesajla hem de  sabahın altısında.Sabah gittim ve kapıyı çaldığım da evda açtı kapıyı ve karşısında beni görünce şaşkınlıktan yüz ifadesi öyle komikti ki bir de alnına salatalık kabuğu koymuş. Allahım böyle bile çok güzel bu kız. Sonra bana kızmıştı

"Siz sebepsizce hep gülermisiniz" demişti. Sonra kahvaltı için yaptıkları da çok lezzetliydi ve bi an için hayal etmiştim. Evli olduğumuzu ve kendi evimizde beraber kahvaltı yaptığımızı ve de çok mutlu olduğumuzu. Bunları düşünürken Sevdaya çok bakmışım galiba bi anda öksürmeye başladı genzine kaçan çayla sonra da geçtikten sonra hemen kaçmaya çalışmıştı...

Ah Sevda ah. Ne olur sana bi şey olmasın. Bir an önce ailenin yanına dön. Güvenlik kamerası görüntülerindeki kişi yüzü net olmasa da Tarığa benzemiyor. Ama bu onun Tarığın adamı olup olmamsını da bildiğimiz anlamına gelmiyorki. Hakan iyleştikten sonra hastahaneden ayrılıp Yavuz Serdemin yanına geldim. Çok berbat haldeydim şu an saçım dağılmış, kıyafetlerim düsensiz ve kırış kırış ve de gözlerim hem kıpkırmızı ve şiş. Eminim benim çok  yakışıklı duğumu düşünen kızlar şu halimi görseler iğrenirlerdi. Yavuz Serdemin de benden pek fazla bi farkı yoktu. Beraber Tarığın evine gittik. Kapıyı çaldık ve kapıyı açan hizmetli kıza Tarığı sorduk içerde demesiyle Yavuz Serdem koşup Tarığın yakasına yapıştı.

"Kardeşim nerde lan naptın ona çabuk söyle. Eğer ona bi zarar verdiysen seni gebertirim."

"Hop hop sakin ol Serdem. Ne kardeşi ne diyosun sen ya. Hiç bir fikrim yok. Hem ben Müge Anlı mıyım da bana geliyorsun. Git programına bulsun sana kardeşini."böyle söyleyince dayanamadım ve

"Saçmalamayı kes. Bütün planlarından haberimiz var. Sevdayı nereye kaçırdın,kime güveniyorsun, kendini ne sanıyorsun sen."

"O kuzenciğimde buradaymış. Ama kuzen sen benim akrabamsın onun yanında yer alman biraz tuhaf değil mi."

"Kes sesini. Ben ne senin ne de senin katil babanı akrabam olarak kabul etmiyorum. Sizin gibi acımasız insanlarla aynı kandan olmak bile çok kötü bir şey benim için." dedim. Ve Yavuzun elinden kurtulup bana saldırdı.

"Babam hakkında doğru konuş lan. Kuzen falan dinlemem fena olur. "

"Naparsın. Babanın bir aileyi acımasızca katlettiği gibi sen de beni mi öldürürsün yoksa. Beklerim senden yaparsın babanın oğlusun sen yıllardır sana babalık yapan adamın yeğeni değilsin. " dedim.

"Siz beni kandırdınız babam suçsuz ve sen Yavuz Serdem babamı hapse atmakla çok büyük hata yaptın. Evet kardeşlerin için planlar yaptım. Ama biraz dinlenip öyle devam etmeyi düşünüyordum. Yani kardeşiniz nerde bi fikrim yok."

AŞKIMIZIN SİMGESİ "SEBA"(DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin