...

Taehyung'la salona girip balkona dizilmiş kadife sandalyelerden birine oturdum. Salon gerçekten büyüktü. Dört duvarın üçünde balkon vardı ama sadece bizim olduğumuz taraf doluydu.

Aşağıya baktım hafifçe eğilip. Babam masanın başındaki sandalyenin yanında oturuyordu. En başa Bay Min'in oturması gerekiyordu. Sonuçta bu bölgedeki en güçlü klan onunkiydi.

Ve biraz sonra Jungkook'u gördüm. Siyah bir takım gitmişti. Çok hoş gözüküyordu. Başıyla masadakileri selamlaştıktan sonra yerine oturdu. Ve böylece sıkıcı dakikalar başlamış oldu.

Seslerini yükseltmedikçe bu mesafeden onları duyamıyorduk. Ve yüz ifadelerinden hiç de hoş konular konuşuyora benzemiyorlardı.

''Bitti, Bay Park!''

Jungkook'un salonda çınlayan sesiyle yerimden sıçradım. Ne bitmişti?

''Bunlar asılsız şeyler, Bay-''

''Min.'' dedi Jungkook.

Babamın yüzünde endişe ve sinir varken o son derece sakin gözüküyordu.

Ve ona bakarken ilk defe Yoongi'ye ne kadar benzediğinin farkına vardım.

''Kadın itiraf etti. Hala yalan söylemeye devam mı edeceksiniz?''

Babamın gözleri kocaman olmuştu şaşkınlıktan.

''Bu da ne!''

Masadakilerden birinin bağırmasıyla herkes paniklemişti. Etrafıma bakındım.

Yoongi'nin neden burada bulunmamamı isteyeceğini şimdi anlamıştım. Salon göğsünde Min klanının simgesini taşıyan taşıyan savaşçılarla çevrilmişti. Bunu kimsenin fark etmemiş olması ilginçti.

''Ne demek oluyor bu?!''

''Sizce açık değil mi, Bay Park? Size Park demeli miyim, bilmiyorum. Hele de Park kanını taşımazken.''

''Ne cüretle benimle böyle konuşur senin gibi bir-''

Sözünü masanın üzerindeki eline saplanan hançer böldü.

Ne olduğunu anlayamamıştım babamın pencereleri kıracak kadar yüksek sesteki çığlığına kadar. O yaştaki bir adamın ses tellerimin bu denli sağlam olması şaşırtıcıydı.

''Jimin, çıkmak istersen-''

''İyiyim.''

Taehyung dediğime pek inanmasa da ses çıkarmadı.

''Şu an karşında Min ailesinden biri var ve en önemlisi klanımı temsil etmek için efendim adına buraya gönderildim.''

Hançerini babamın elinden çektiğinde ufak bir inilti duyuldu. Babam hızla elini çekip göğsüne bastırdı.

''Seni aşağılık piç! Bunu canınla ödeyeceksin!''

Jungkook küçük bir kahkaha attı. Bu rahatsız edici türden bir kahkahaydı.

Masadaki herkes pürdikkat onları izliyordu.

Clan - YoonminOnde as histórias ganham vida. Descobre agora