[29]

11.5K 1.1K 304
                                    


''Jimin-ah!''

Karşıdan gelen Hoseok'un görünce derin bir nefes verdim. O beni odaya sokabilirdi.

''Y-Yoongi nasıl?''

''Ah, o da seni soruyordu. Gidip bakmak is-''

''İstiyorum!''

''Bu kadar heyecanlı olma! Hem kolu yaralı. Pek verimli bir gece geçiremeyebilirsiniz.'' dedi göz kırparak.

Niye gittiğimi sanıyordu bu?

''Hadi gel, yanakların daha fazla kızarmadan seni Yoongi'nin yanına götüreyim.''

Önden gitmesine izin verip onu takip ettim. Kapısının önünde her zamanki gibi kimse yoktu. Merdivenlerin başında da kimseyi görmemiştim.

Hoseok kapıyı birkaç kez tıklattı. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

''İyi şanslar, Jimin-ah!'' dedi açtığı kapıdan beni içeri iterken.

Bu davranışından vazgeçmeliydi çünkü artık bu odaya girdiğimde yere kapaklanmaktan bıkmaya başlamıştım.

''Jimin!''

Hızlıca yerden kalktım.

Yatağında oturan Yoongi'ye baktım. Yorgun gözüküyordu ve üstü çıplaktı. Neden çıplaktı? Gördüğüm görüntü birkaç kez yutkunmam gerekti. Kolu sarılıydı ve yanağında boydan boya bir dikiş izi vardı. Bu haliyle bir hayduta benziyordu. Çok etkileyici bir hayduta. Memnuniyetle beni soymasına(!) izin verebilirdim.

''Jimin?''

Kafamı sallayıp düşüncelerimi dağıttım.

''Y-Yoongi?''

''Gelmezsin sanıyordum.''

Şu an köpek yavrusu gibi bakıyordu. Yüzündeki yara olmasa gidip onun yanaklarını sıkabilirdim.

''Neden gelmeyeyim ki?''

Cevap vermedi. Üzgün olup olmadığını merak ediyordum. Benim için değil. Kardeşi için.

Yanına oturdum. Merakla bana bakıyordu. Bir cesaretle yaklaşıp dudaklarına dudaklarımı değdirip geri çekildim.

Elini uzatıp saçlarıma dokunduğunda istemsizce gözlerimi kapatmıştım. Aklıma kanlı ellerinin gelmesi normal miydi, bilmiyordum.

''Benden korkuyor musun?''

Gözlerimi açıp ona baktım.

''Sorumu cevapla.''

Ne demeliydim? Evet de desem hayır da desem yalan söylemiş olacaktım.

Cevap vermek yerine sargılı omzuna burnumu sürtüp minik bir öpücük kondurdum.

''Acıyor mu?''

''Soruya soruyla karşılık vermeye bir son vermeliyiz.''

''Üzgünüm.''

''Sana asla zarar vermem. Anladın mı?''

Öldürdüğü kardeşiydi. Öz kardeşi.

''Jimin?''

Çenemi tutarak ona bakmamı sağladı.

''Benden korkmasını istediğim son kişi bile değilsin, Jimin-ah. Bunu sakın unutma.''

Kararlı ses tonu ve buğulanmış gözleri ona güvenmemi söylüyordu. Elbette ona güveniyordum.

Clan - YoonminWhere stories live. Discover now