Bölüm 46 = Özel Bölüm (Ecem)

1.6K 93 1
                                    

Sera telefonunu almak için bizim yanımızdan ayrıldığı gibi Sevim "Anlamış" dedi.

Başımı olumsuz anlamda sallayarak "Hayır sadece tahmin ediyordur, Sera akıllı bir kız ama babasına da bir o kadar sadık. Aklına böyle bir şey getirmeyecektir" derken bu dediğime kendim bile inanmıyordum. Bal gibi de getirirdi.  "Asıl konu" diyerek Sevime doğru dönüp göz göze bakıştık "Galiba bu sırrı tek bilen bizler değiliz."

"Eğer onlarda biliyorsa bu sabahki emeklerimizin hepsi boşa mı gitmiş olur?"

"Dua et ki olmasın" diye mırıldandım sonra durdum ve "Lütfen o yüzündeki korkutucu maske ile etme ama, çarpılırsın filan maazallah sonra birde seninle uğraşmayalım" diyerek Sevime takılmaya başladım. Sevimin düşen yüzünü tekrardan güldürmeye yetmemişti bu esprim anlaşılan. "Neyse." diyerek derin bir nefes alıp verdim. "Sera gelsin duruma göre müdahile edeceğiz artık."

"Ya öğrenirse?" diye sordu Sevim tekrardan.

"Of Sevim" diyerek sesimi yükselttim. "Daraltma beni."

"Tamam ya sadece kopacak kıyamet için bir ön hazırlık yapalım manasında sormuştum."

Sevime iyi bir küfür edecekken Sera kapıdan içeri girdi kulağında telefon ile. Daha kapıyı kapatamadan kulağında ki telefonunu aldı ve ekranına bön bön bakmaya başladı.

Sevim "Ne oldu?" diye sordu hemen. Az önceki konuşmamızdan dolayı zaten tetik üstündeydi.

Sera telefonunun ekranına bakmayı bırakıp bize bakmaya başladı ve "Yüzüme kapattı hödük" dedi. "Neyse ben spor salonunun arka kısmına gidiyorum, geç kalacak olursam size yazarım."

Ben "Peki" derken Sevim ise "Tamam" dedi. Sera arkasını dönüp kapıdan geri çıktı ve kapıyı da arkasından kapattığı gibi ikimizde ayaklandık. 

"Lanet olsun kalk peşinden gidiyoruz" diye sessizce ciyaklamaya başladı Sevim. Evet plan yapma konusunda onun iyi olmadığını ikimizde biliyorduk. 

"Sakin ol öncelikle" dedim ve bir kaç saniye boyunca bir sağa bir sola doğru yürüyerek düşünmeye başladım. "Bizim bir plana ihtiyacımız var."

"Tamam benim aklımda bir fikir var ama bundan hoşlanmaya bilirsin" dedi Sevim hızla. Bütün dikkatimi Sevim'e verince "Şimdi seninle erkekler yatakhanesine gideceğiz sen Erdem'i bulup sorguya çekeceksin bende Oğuz'un ve Tarığın ağzını arayacağım" dedi birden.

"Hoşlanıp hoşlanmamam gereken bir durum yok burada" deyip yeni ojeli ayak parmaklarımın kuruyup kurumamasını önemsemeden çoraplarımı giydim ve üstüne de ayakkabılarımı geçirdim. "Hadi gidelim."

"Dur, ben yüzümde bu maske ile gidersem bana tekme tokat filan dalarlar diye korkuyorum."

"Saçmalama" dedim hemen. "Sana kimse dalmaz merak etme, bunun için fazla güzelsin" diyerek onu gaza getirim. Açıkçası gerçekten de o maskeli hali ile gidip sonrada onunla bol bol dalga geçesim vardı.

"Peki" dedi Sevimde ayakkabılarını giyinirken "Sen öyle diyorsan."

Salağım benim ya, kıyamam ben bu kıza, ne dersem yapıyordu. "Hadi Sevim, görev başına" dedim alnımı havaya dikleyerek. "Ne yapıp ne edip Seranın bu olayı öğrenmesini önlememiz lazım."

"Tamam" dedi ve ikimizde kızlar yatakhanesinden çıktık. Pijamalarımızla erkekler yatakhanesine gitme fikri aslında fazla cazip bir fikir değildi ama en azından ben yüzümde maske ile girmemiştim.

Koridordan geçen erkeklerden bir kaçı bizi görünce elimle onlara 'sus' işareti yaptım. Onlarda sadece Sevim'e bakıp gülerek önümüzden geçtiler. "Tamam sen sevgilini bul bende Erdem'i" dediğim gibi Sevim hemen sevgilisinin olduğu odaya doğru gitmeye başladı. Ben Erdem'in hangi odada kaldığını bilmediğim için önce ilk odanın kapısını tıkladım ve içeriden 'gel ve gir' gibi sesleri duyunca kapıyı yavaşça açıp "Üçüncü sınıflardan Erdem burada mı?" diye sordum içeriye bakarak. Oha lan, erkekler biz kızlardan açık ara daha düzenliydiler. 

Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang