Bölüm 7 = (Özel Bölüm Meltem)

4.4K 293 0
                                    

On dakikalık yolu nasıl iki dakikada yürüdüğümü anlamadan bizim kaldığımız beş numaralı yatakhanenin kapısını açtım.

"Herkes dışarı" diye bağırdım. Zaten bir kaç kişi vardı onlarda şaşkınlık içinde hızla çıktılar.

Maya dışarıyı seyrettiği pencereye arkasını dönerek sırtını pencereye dayadı.

"Anlat" dedim hiç soluklanmayı beklemeden.

Maya uzun siyah saçlarını sol omzuna topladı ve beni hiç ikiletmeden olanları anlatmaya başladı.

"Geçen Altarın yanlışlıkla düşürüp revire kadar götürdüğü kızla bunlar zaten önceden tanışıyorlarmış. Altar ona özür kutusu hazırlamış. İçine iki gofret koymuş ve birde mektup. Mektupta yazanlar hakkında konuşmadılar fakat sanırım kız Altarı bir kez çıplak görmüş yada bel altı havlusuyla mı ne, o kısmı bende pek anlamadım ama ortalıkla çıplak gördüm seni konusu geçiyordu. Kız Altarı pek takmadı ama Altar sürekli onunla ısrarla konuşmak istiyordu sanki. Bir kez kız bunu tersledi arkasını döndü gidecekti ki Altar kızın kolundan tutup durdurdu."

Kalbime sanki bir ok saplanıyormuş gibi oldu. Daha geçen gün biz tartıştığımızda bende arkamı dönüp gitmiştim fakat o beni umursamamıştı bile. Şimdi neden bir köylü kızını umursasın ki.

"Gerçi kız en sonunda yine ona tavır aldı ve rest çekip gitti ama, Altar arkasından bayağı bir kapıya baka kaldı."

"O kızı bana araştırın" diye mırıldandığımı duydum. O kızın bizim okuldan olmadığını zaten Altar bana revire götürdükten sonra anlatmıştı. Fakat içime bir kuşku düştü bir kere. Onu elde edebilmek için kaç defa önünden geçmiştim, kaç defa onu istediğim halde tatlı bir şekilde terslemiştim. Buna rağmen bir gün bile arkamdan bana bakmamıştır veya bana bir özür kutucuğu yollamamıştı. Gerçi, Altar benden hiç özür dilememişti ki. Hep ben gider iki öpüşür ardından da gönlünü alırdım.

"Meltem?"

Dalgınlığımı hızla dağıttım. Açelya tekrar bana "Meltem?" diye seslenince ona baktım.

"Ben biraz araştırdım. Kız kendi okulunda bayağı popüler, iki veya üç arkadaşıyla çete gibi bir şey kurmuşlar onlara ters gideni ya rezil ediyorlar yada bir türlü bir daha onlara ters gitmemelerini filan sağlıyorlarmış. Sorduğum kızda onların hedefi olmuş gibiydi, biraz hüzünlüydü anlattığında. Fakat bir o kadar da hayran."

"Aynı bizim gibi" dedi Maya gülümseyerek.

"Bunda gülünecek ne var?" diye sordum. Dalgalı saçlarımı önümden arkama alarak en yakınımda ki aynada şöyle bir kendimi süzdüm. "O kızı rezil edecek bir şey bulun bana" dedim kızlara.

Koşuşturmadan azıcık yukarı kaymış olan mini eteğimi aşağı çekiştirdim. O kadar çok vücuduma yapışmıştı ki, neredeyse kalça kemiklerim belli olacaktı. Bembeyaz tenliyim. Simsiyah saçlıyım. Makyajsız asla gezmezdim. Oldukça da sexy denebilecek bir kızım. Göğüslerim, kalçalarım hepsi dolgun. O salak benden asla vaz geçemezdi. Geçmemeliydi de.

Beni seyreden kızlara baktım. Açelya kızıl saçlarını at kuyruğu topluyordu. Maya ise tırnaklarını inceliyordu. "Ne duruyorsunuz? Hadisenize" diye tersledim onları.

Kızlar hiç arkalarına bile bakmadan odadan çıktıklarında aynada son kez üstümü başımı kontrol edip kendime tam puan verdikten sonra bende yatak odalarından çıktım.

Eski okulumuz bu okula nazaran çok daha küçük ve koridoru çok daha dar dı fakat ortam olarak burası oldukça çekişmeli geçeceğe benziyordu.

Yatakhaneden çıktığım gibi yemekhaneye doğru yürüdüm. İki okulun birleşmesi oldukça kalabalık ortamlardan geçmeme neden oluyordu. Bizim eski salaklar yetmiyormuş gibi birde yenileri çıkmıştı karşıma.

Yemekhanenin içine girdiğimde etrafıma bakındım ve Altarı arkadaşları ile bir masada otururken gördüm ve onlara doğru yürümeye başladım.

"Aşkım."

Taa iki masa öteden seslenmiştim Altara. Herkesin onun bana ait olduğunu öğrenme vakti gelmişte geçiyordu bile.

Altar vücuduna yapışan siyah önü açık tişort giymişti. Hangi ara okul formasını çıkartıpda kantine yemeğe geldiğini merak etmiştim doğrusu.

Hemen yanındaki sandalyeye oturdum. Oturmam ile birlikte eteğim bir karış yukarı sıyrılmıştı. Bacak bacak üstüne atıp iyice ortaya serdim dolgun bacaklarımı.

Altar "Hoş geldin aşkım" diyerek dudağıma nazik bir öpücük kondurdu. Gülümsedim.

Masada Erdem, Tuncay, Altar ve ben vardık sadece. Erdem Kumral fakat uzun saçlıydı. Tarz yapmayı sever ve genelde atkuyruğu ile gezerdi. Tuncay ise aksine saçını bildiğiniz asker tıraşı kadar kısa keserdi, üstelik tam bir sarışındı. Valla bana sorsalar onun bu tipini Emineme bile benzetirim. Mavi göz beyaz ten aynısı bire bire Eminemde de vardı.

Masanın ortasında ki tepsiden sıcak kahve aldım.

Erdem "Hey şu seninle birlikte revire gelen uzun saçlı fıstık değil mi?" dedi Altara. Altar pek aldırış etmeden kıza şöyle bir göz attı. Pür dikkat Altara bakıyordum, oda benim ona baktığımı fark etmişti fakat pek aldırış etmedi. Beni bildiğiniz umursamadı bile.

"Adı Ecemmiş" dedi Altar. "Hız ve çeviklik dersini beraber alıyoruz."

"Hmmm" dedim, hala burada olduğumu belirtmek istercesine. Kahvemden bir yudum aldım ve Ecemin arkasına dönüp gülerek baktığı yeri takip ettim.

"Bu o kız" dedi Tuncay.

"Revire götürdüğünüz kız mı?" diye soru attım ortaya. Sadece Altar ve şu Ecem kaltağının revire kadar gittiğini biliyordum.

Masada kimseden ses çıkmayınca Tuncay "Evet" dedi. Tuncay ve Erdem çoktan önlerine dönüp akşam yemeğine tekrar yumulmuşlardı fakat Altarın gözü hala ondaydı. Bende değil. Onda. Sarışın bir Şıllıkta.

"Hayatım" diyerek Altarın koluna dokundum. Altar bir kaç saniyeliğine ela gözleri ile bana sevgiyle baktı ve tekrar oraya dönerek "Baksana, olay var" dedi.

Suratında ki bariz sırıtışı es geçerek sarışın kıza döndüm. Çok havalı ve oldukça yakışıklı bir şeye benzeyen biri kızın elinden tutmuş bırakmıyordu. Kız elini çekti, olmadı kolunu tuttu, bu seferde kız kolunu tekrar çekti ama çocuk ısrarla kızı bırakmıyordu. Bok falan mı var bu kızda anlamadım ki.

"Sevgilisiyle tartışıyordur" dedim kahvemden bir yudum daha alarak.

"Yok sanmıyorum."

Birden Altara baktım. "Neden?"

"Kızda ki gider, sevgiliye yapılan bir gidere benzemiyor. Daha çok çocuk onu istiyormuş da, o pas vermiyormuş gibi" bu durum sanki onun hoşuna gidiyormuş gibi söyledi.

Ofladım. "Sakar bir sarışın hakkında mı konuşacağız bütün gün gerçekten?"

"O kız bir kere sakar değil, suç bendeydi."

"Her neyse" diye Altarın lafını böldüm. "Biz ikimizden konuşalım bu gece ne yapıyoruz?"

Altar tekrar yemeğine döndü. "Sinemaya ne dersin?"

Gülümsedim. Daha konuşmaya fırsat bulamadan hoperlörden bir ses duyuldu.

"Duyuru yapılacaktır. Öncelikle iki okulun birleşmesinin sizler için ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyoruz. O yüzden bu Cumartesi günü sizler için konser eşliğinde tanışma partisi düzenlenecektir. Akşam üstü okul kampüsünde olacaktır. Hepinize iyi günler dileriz."

Kantindeki çoğu öğrencilerden sevinç çığlığı koptu. Tabi benden de, Partilere bayılırdım.


Ajan Akademisi (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now