Barzan'dan

Sahra'nın beti benzi atmıştı olanlar yüzünden.Hilda'nın odasında onun yatağında oturuyordu.Hilda'yı seviyordu o yüzden devamlı ağlıyordu.Yanına gidip karıma sarılmıştım.Evet seviyordum onu ama o bilmiyordu.Söylesem neler olurdu ben bile bilmiyordum doğrusu.Ama bizimki bir anlaşma evliliğiydi ne ben belli etmeliydim sevdiğimi ne de bu konu açılmalıydı.Hilda kaçırıldı evet canımdan can gitti.Kahroluyorum bu duruma ama yinede orada iyi davranacaklarını biliyordum.Adar benim kardeşimdi ben onun ciğerini bilirdim o karıncayı incitmekten kaçınırdı.Evet sevdiklerine zarar geldiğinde taş üstünde taş bırakmazdı tıpkı Poyraz'ı gebertip bir kan davasını başlatacak olmasını bildiğim gibi...

Telefonumun zil sesi kulaklarımı doldururken karımdan kollarımı çekip telefonuma uzandım tanımadığım bir numaraydı ve oturduğum yerden kalktım.Odadan dışarı çıktım telefonumu açıp kulağıma götürdüm.

-"Alo?"dedim karşıdan beklentiyle.

-"Abi benim Poyraz.Ben olanları duydum geri dönüyorum."demişti.Boynumdaki bir damar gerilmişti.Öfkem ona karşı çok tazeydi.Ama sesinde duyduğum bir yenilgi miydi?

-"Benim senin gibi bir kardeşim yok!Geldiğinde Adar'dan sonra bir de ben sıkacağım alnına.O kadını geri getir Poyraz.Yoksa tek kardeşimde senin yüzünden öldürülürse seni yaşatmam anlıyor musun beni!"bağırarak söylemiştim bütün bunları sanki kalbimi dinlemek istemez gibi.Babam her zaman adaletli olmamı söylerdi ve şerefimle haysiyetimle yaşamamı söylerdi.

-"Getiriyorum abi yoldayız biz zaten lütfen kızma abi ben sadece seviyorum."dedi  fısıltıyla.

-"Senin sevmene sıçayım Poyraz ulan evli kadını kaçırmak nedir ha?Bak oldu mu birileri de senin namusunu kaçırırken nasıl hissettin peki sen?Hoşuna mı gitti ha!Pezevenk misin lan sen!Telefonu kapatıyorum ben yollarda duraklama fazla ,geldiğinde konakta ol hemen dolanma ortalıkta."dedim ve suratına kapattım.Gergin hissediyordum kendimi.Adar'dan gelecek tepkiyi merak ediyordum .Canımdan bir parçayı öldürmekte hakkı vardı.Arkamdaki odanın kapısı açılmıştı lakin ben hareket etmemiştim.O sırada belime sarılan bir çift el gördüm.Sıcaklığını hissediyordum.Hay canını yediğim neden hep böyle sarılmazsın ki.Tenini neden benden esirgersin ki...Ellerinin üzerine ellerimi örtmüştüm.

-"Her şey düzelecek"dedi Sahra bozuk bir Türkçe ile.

-"Biliyorum karabiber biliyorum..."dedim sıcaklığını hissederek....

-Ertesi gün-

Hiç uyuyamamıştım odama dahi gitmemiş dışarıda beklemiştim.Sahra ise bir şey demeden arada sırada beni kontrol etmek dışında konuşmuyordu.Arabayla geliyorlardı ve yaklaşmış olmalılardı.Konakta volta atarken içeriye beklediğim bedenler girmişti.Yüzü peçeli bu kadının gözleri dikkat çekiciydi hamileydi ama güzel gözleri yinede birçok erkeğin dikkatini çekerdi.Gözlerimi kaçırmıştım etkisi altına almasın diye.Sanki kadın efsunluydu.O sırada Sahra annemin odasından çıktı yine rahatsızlanmıştı.Gerçi kadın perişan olmuştu şu it herif yüzünden.Kendimi toparlayıp herkesin ortasında yumruğu indirivermiştim Poyraz'ın yüzüne.Ve üst üste sıralamıştım yumruklarımı.Ta ki narin bir kadın eli ellerimi tutana kadar.

-"Bakın kardeşinizi dövmeniz bittiyse beni kocama götürün artık."dedi  sert bir sesle.Mert bir kızdı tıpkı Sahra gibi...

-"Sözünüze dikkat edin benim bu it gibi kardeşim yok.Hazırsanız çıkalım ve sen şerefsiz sen de geliyorsun."dedim aynı sertlikle.Poyraz ise iki dizinin üzerine çöküvermişti yediği yumruklardan dolayı .Sahra koşarak kardeşimin yanına geldi ve kollarından tuttu.Kaldıracağı sırada ellerini onun üzerinden ittim.

BİR PEÇEN İÇİN DÜNYAYI YAKARIMWhere stories live. Discover now