50

5.7K 232 2
                                    

Gözümün önünde yıkılan benim arkadaşımdı.Baran'dı bu.Beni ben olduğum için seven Baran'dı.O bir Arıkan'dı.Onların aşiretten kimse Baran'ın gerçekten cinsel tercihlerini bilmiyordu.Sadece bizim aile biliyordu .Normalde babam asla müsade etmezdi küçük yaşta bile olsam yanıma erkek yaklaştırmıyordu. Behram Ağa devamlı  oğluyla gidip gelmeye başlayınca bizde haliyle birbirimizi görüyorduk devamlı ve bir gün ona arka tarafa dolanmasını işaret etmiştim o da tereddüt etmeden gelivermişti ve orada tanışmıştık bol bol oyun oynamıştık.Sonrasında  hep bir araya gelip oyun oynuyorduk gizlice ta ki küçük kaçamaklarımızı Yekta yakalayınacaya kadar  hemen babama söylemişti ve ben kendimi yerden yere atmıştım Baran'ın yüzümü gördüğünü söylemiştim. Böylece sonunda gerçekten bir tek arkadaş edinmiş oldum.Baran'a yüzümü açtığımda bebek poposuna benzetmişti yüzüme dokunarak ve bana benzemek istediğini söylemişti bende çocukluğumuzun getirdiği masumlukla sen daha güzelsin demiştim o gün çok mutlu olmuştu.  Babam küçüklükten bir tuhaf olduğunu anlamıştı eline silah almıyor oyuncak bebekleri seviyordu ve benimle saatlerce evcilik oynuyordu.O anne ben ise abla oluyordum .Babam insanların tercihlerine karışmazdı.Ve diğer ağalara göre daha bilinçliydi hiçbir zaman yargılamadan sormadan hareket etmezdi.Şu da bir gerçekti ki babam bir umuttur diye kaç defa karıya kıza götürmüştü.Gitmedileri psikolog kalmamıştı ama Baran'da herhangi bir değişme yoktu.Baran'a eğer düzelirsen Yezda ile evlenirsin demişti.Baran'nın ağzından sadece o benim hiç olmayan kız kardeşim lafları dökülmüştü.Ve biz Baran ile abla kız kardeş gibi olmuştuk.Evet abla diyorum çünkü bir abiye anlatamadıklarımı ona anlatıyordum.Ki o da bana aynı şekildeydi.Baran benim düğünüme gelmemişti.Behram Ağa hasta olduğunu söylemişti.Ki ben sonrasında Kozanoğullarından Poyraz'ın bir güzel benzettiğini duymuştum.O benim tek dostumdu.Kadim dostum...

Onu kollarından tutup sürükleyerek içeri taşıdım.İçeriden koşarak havlu getirip yarasının üzerine kapatmıştım.Babamı aramıştım.İstanbul'da tanıdık bir doktor var mı diye.Babam ise Cevat Bey'in telefon numarasını vermişti.Hızla aramıştım.Doktor bir yarım saat sonra gelmişti ben ise o zamana kadar onun gömleğini açmış ve soğuk bez koyuyordum alnına ve koltuk altına.Ateşlenmişti çünkü.Cevat Bey kurşunu çıkarmış ve yarasını dikmişti.Allahtan hayati bir şeyi yoktu.Midem ağzıma gelip banyoya koşmuştum ne var ne yok çıkarıvermiştim.Sonrasında Adar'ı aradım lakin ulaşılamıyordu.Afşin ile Aras'ı da arayamazdım.En iyisi eve gelmelerini beklemekti.Cevat Bey'i yolcu ettikten sonra Baran'ın uyanmasını bekledim.Yüzüne buz koymuştum ve kanlardan temizlemiştim.Baran bir şeyler mırıldanıyordu anlamsız bir şekilde kapı yine hiç hayırlı bir şekilde çalmıyordu.Tekrar yumruklanıyordu.Boş bulunup bir anda açıvermiştim kapıyı.Uzun boylu ve kumraldı ve öfkeli gözlerle karşı karşıyaydım.Ben onu tanıyordum lakin o benim kim olduğumu bilmezdi tam bir katildi acıma duygusu yoktu bu adamın.Ne?NE!!Kahretsin  nasıl unuttum ben.Evet Adar rahatça beni parçalayabilir peçe takmayı unuttuğum ve gelişi güzel kapıyı açtığım için.

Karşımdaki adam bana bakıyordu hala.Ben anlamıyordum ne diye öyle bakardı ki.Bildiğin sinirdi o sırada karnımda bir gerginlik hissediyordum ve bir tekme.İlk tekmelerinin şuan beni sinir eden adamın karşısında atmaları tam bir talihsizlik.Herhalde bebeklerimde en az ben kadar bu adamdan nefret etmişlerdi...

BİR PEÇEN İÇİN DÜNYAYI YAKARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin