0.9

218 31 12
                                    

Bölüm Şarkısı: Bigbang- Lies

"Kalk dedim sana !" Diye bağırmaya devam ettiğimde yanımda ki yerinden bir milim bile kaymamıştı. Beni istediği gibi kullanıp farklı bir beklentiler ve hislere kapılmamamı net bir dille belirtmişti. Ve bu biraz gurur kırıcıydı.

Ellerimi omuzlarından çekip onu ittirmekten vazgeçtim. Boşa efor sarf etmekten başka bir işe yaramıyordu.

"Şuan buradan kalkıp gerçekten gideceğimi falan mı düşünüyorsun. Dün gece gelip beni o koltukta sıkıştırdığında sesimi çıkartmadan yatmana müsade ettim. Şimdi kime bu nazın ?"

"Beni sen yanına çektin. Ve sen uyumuyor muydun, sahtekar" dedikten sonra kendi çabalarım ile koltuk ve bedeni arasında ki sıkışık yerden zorla çıktım. Ama koltuktan inebilmek için Seung Hyun'un üzerinden geçmem gerekiyirdu.

"Bazı şeyleri idrak etmeni diliyorum. Mesela beni tek gece için harcadığın kadınlarla bir tutmayacağını öğrenebilirsin." Dedim ve üzerinden inmeden önce başının altında ki yastığımı çekip ince pikeyi alıdıktan sonra yanından ayrılıp pencerenin altında ki boş kalan alana uzandığımda hissettiğim korku gök gürültüsü yüzünden olan korkumu bastırmaya yetmişti.

~~~~~

Karnımda hissettiğim baskı ile uyuduğum yerden sıçrayarak kalkıp başımda dikilen Seung Hyun' a uykudan şişen gözlerim ile baktım. Ayağının ucu ile beni dürterek uyandırmıştı. Sabah sabah yine kibarlığı üzerindeydi.

"Ben şirkete gidiyorum. Ortalığı topla. Dark'ı kulübesine götürüyorum" dedikten sonra arkasına dönüp kapıya doğru tasmasının zincirini eline sardığı köpeği ile birlikte ilerlemeye başladığında dirseklerimi sert ve rahatsız edici olan zemine yaslayayıp oturduğum yerden hafifçe doğruldum.

"Kahvaltı yaptın mı ?"

Sorduğum sorudan daha sonra pişman olmuştum. Bana neydi ki, illa ki kendisini ve egosunu güzelce doyururdu.

"Hizmetçi diye paralar döktüğüm Külkedisi akşama kadar yattığı için başımın çaresine kendim bakacağım. Sadece bu günlük" dedikten sonra sertçe kapıyı kapatıp defoldu. Sinirle yerde tepinip yastığımı ardından fırlattığımda kapattığı kapıya çarpıp yere düştü.

~~~~~

Hava kararmak üzereydi ve ben ev temizliğini daha yeni bitirebilmiştim. Daha ilk deneyimim olduğu için temizliğe ilk başladığım anlarda ortalığı daha fazla kirletmiştim.

Yeri sildiğim bezin suyunu banyoya döküp duş almaya yeltendiğimde ardından giyebileceğim temiz hiç bir kıyafetimin olmadığını fark etmem uzun sürmemişti. Elimi belime yerleştirip daha fazla doğruldulduktan sonra salona girip yemek yapma düşüncemi zihnimin halısının altına süpürüp sırt çantamı taktığım gibi hızla evden çıktım.

Bulduğum ilk boş taksiye atlayıp Minah'ın evinin adresini taksiciye söyleyip gecenin renkli havasına bürünmeye hazırlanan Seoul insanlarını izlmeye başladım. Uzun süren yolculuk ve ödediğim tuzlu bir paradan sonra Minah'ın evinden çok uzakta yaşamaya başladığım daha yeni fark etmiştim.

Işığı yanan eve doğru ilerlerken takside yaptığım yolculuk esnasında açtığım telefon cebimde titrediğinde merakıma yenik düşüp aramayı yapan isme baktım. Shi Hoo'nun adını gördüğüm anda kalbime çöreklenmiş özlemi hissetmeye başladım. Derince yutkunup kendi adıma yaptığım yeni duvarları kalınlaştırıp cevapsıza attım.

Ekranda beliren daha önce okunmamış mesaj bildirimlerine girip en üstte ve çok sayıda olan Shi Hoo'nunkilere girdim.

Shi Hoo:

Free || T.O.PWhere stories live. Discover now