Bölüm 44 卷

2.1K 165 173
                                    

Dear Family yb geç attım özür dilerim. 😢Bu yüzren biraz daha uzun yazdım :)✌💙.💙✌

👑Bu arada Rilakkuma Family 20K olmuşuz helal bize!!!🏆🎉🎊👑

BÖLÜM 44:

Sabah çalan saatin sinir edici sesi ile yataktan elimi çıkarıp susturdum onu.Her sabah ona küfür edeceğinizi bile bile geceden kurarız ya ne garip yaratıklarız değil mi?

Doğrulup etrafa baktım sabahın ilk ışıkları nedense bu çatı katına hiç vurmuyor ve kapkaranlık oda.Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve üstümü giyindim.Elime dolaptan bir elma alıp evden çıktım.Bu gün Suho'yu aramalıydım ve olanları anlatmalıydım.Oda Chanyeol'e söylerdi.

Kafeye girip her zamanım ki gibi yerimi aldım.Patron dünkü olaydan dolayı biraz bozuk çalsa da neşem hala yerindeydi.Öğle arası vaktinden çalışan iki kızın dönmesini bekliyordum.Ben çıkacaktım onlar gelince ve Suho'yu arayacaktım çıkıncada.Kolumdaki saate bakıp iç geçirdikten sonra tekrardan elimdeki mendil katlamaya döndüm.Mendilleri kutulara yerleştirmenin sonuna gelmişken çalan telefon ile dikkatimi oraya yönelttim.Yine bilinmeyen numara.Kapatıp kapıdan giren kızlara gülümsedim ve elimdeki kutuyu bir sonraki masaya bırakıp montumu alarak çıktım.Suho'yu aradığımda asistanı açtı.Bana geri dönmesi gerektiğini ve akşam konuşmakmiçin geleceğimi söyleyip yolun karşısındaki markete girdim.Raflara bakıyordum ama pekde bir şey yiyesim yoktu.Meyveli yoğurt alıp çıktım ve cafeye gidip arka bahçede Suho'nun aramasını bekleyerek geçirdim.çalan telefon ile heyecanlanmıştım ki yine bilinmeyen numara.Lanet edip çalışanın işe dön çağırısı ile kapattım telefonu.Neyse bu akşam çıkışı bize Seoul yolu gözüküyordu.Gidip en azından yüz yüze konuşabilirdim.

İş çıkışını iple çekiyordum.Önlüğü çekmeceye koyup montumu ve tezgahın üstündeki telefonu alıp kafeden çıktım.Soğuğun yüzüme çarpmasıyla biraz titredim.

Otobüs durağına koştur koştur gidip son otobüse bindim.Son durakta inip trene binmeliydim.Biraz uzak ama hoş yaşanılabilir bir yer.

İşin yorgunluğu ve hafif aldığım soğuk yüzünden mi nedir üzerimde sürekli bir halsizlik var.Çalan telefon ile dışarıdaki insan kalabalığına verdiğim dikkatimi çantadan gelen sese vardim.Otobüse bindiğime şükrediyordum.Oturmak bir lüx tü bence.İnsan salatası gibi gidip geliyoruz işte.Ekrandaki bilinmeyen numara ile sinirim tepeme çıktı ama bu sefer açıp sinirimi kusacaktım.

B:"Alo buyrun?....Kimsiniz?.....Kardeşim konuşsana!Bana bak bir daha arama!"

Çat telefonu kapattım ve gelecek durakta inmek için hazırlandım.Son durak olmasa inmek için 3 durak önceden hazırlanmak gerek.Otobüsten inince koştur koştur trene bindim.Yine tost misali yapıştık cama.Cami hocalarının safları sıklaştırın demesine gerek kalmadı.

Bu sefer inen birinin yerine göz dikmiş ve orayı feth etmiştim.Hazır hastaneye yaklaşırken kalkıp çıkışa yaruş yaparak ilerledim.Sonunda insan yığınından inince kocaman bir nefes aldım.Midem bile bu duruma dayanamayınca ağzıma iniş yapmak istedi.Tren istasyonundan çıkabilirsem düzelirdim.Yolda yavaş adımlarla ilerliyordum.Hastaneye girdiğimde telefonu çıkardım ve Suho'yu aradım.İkinci çalışta açınca sevinmiştim.

B:"Alo?"

Suho:"Arin?Bir soru....."

B:"Hayır hayır bir sorun yok.Ben hastanendeyim ve konuşmak için gelecektim ya hani."

Suho:"Konuşmak için mi?"

B:"Evet asistanına söylemiştim.Yoksa burada değil misin?"

Suho:"Haberim yoktu ve Japonya'daki konferansa gitmem için havaalanına geldim."

✔Night Dreams!~夢想之夜?//ChanyeolWhere stories live. Discover now