51. Bölüm: HER SON YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR!

13.3K 608 126
                                    

Arkadaşlar; Aşkıma Mafya'nın da artık bir tanıtım videosu var :) Ayy pardon! Bir mi dedim? İki olacaktı o :)

İki videoyuyu izleyin gençler, yorumlarınızı çok merak ediyorum :)

Öncelikle; @Nurselin__  kuzuma tanıtım videosu için çookk teşekkür ederim, çok güzel olmuş ellerine sağlık ❤❤ ilk videomuz;



''Her sonda gizlenen bir başlangıçta aradım kendimi.''

POYRAZ

Yirmi yedi yıllık hayatımın hiçbir evresinde bu kadar saçmaladığımı hatırlamıyorum bile. Ben ne zaman sadece kendini düşünen bencil bir adama dönüşmüştüm ki? Ya da hep mi böyle biriydim de benim haberim yoktu! Doğanay'ın gözyaşlarını gördüğümde yaptıklarıma daha da pişman olmuştum. Ancak Onur'a, ona kan veren ilk kişinin kendim olduğumu söylediğime pişman değilim. Bunun iki nedeni vardı; birincisi Doğanay asla Onur'a benim kan verdiğimi söyleyecek kadar cesaretli olamazdı ikincisi ise Doğanay beni geçmişimle vurup kendisinden vazgeçmemi istediği için bunu çoktan hak etmişti! Bana küfrettiğinizi duyar gibiyim ama umurumda mı diye sorarsanız asla!

Ben Doğanay'a böyle aşığım işte; onu, canını yakarak seviyorum! Çünkü benim değil, benim olmayı istemedi. Eğer benim yanımda olsaydı belki de onu dünyanın en mutlu kadını yapabilirdim! Lanet olsun! Her şeyi ama her şeyi ayarlamıştım! Sırf Doğanay için Yağız Baba ile barışıp, onu ikna etmiştim. Ve koca ihtiyarın tek derdi Doğanay'ın Onur ile olmamasıydı, bunun şartı ile beni damatlığa kabul etmişti! Arabayı Beykoz sahilde durdurdum, kıyıya vuran hırçın dalgaları izleyip sakinleşmeye çalışıyordum, ne saçma ama! Çalan telefonum ile az da olsa toparlandım ve yan koltuktaki telefonumu elime aldım. Harika! İhtiyar arıyordu. Telefonu açıp kulağıma tuttum.

''Alo..''

''Poyraz, Doğanay yanında mı?'' diye soran Yağız Baba ile kahkaha attım. O kadar emindi ki Doğanay'ı Onur'un kollarının arasından alıp getireceğime!

''Ne gülüyorsun Poyraz, adamı hasta etme! Söylesene kızım seninle mi?'' diye bağırdı.
''Ah be ihtiyar! Hadi ben bu on yedi yılda Doğanay'ı tanıyamadım da sen kendi öz kızını nasıl tanıyamadın, işte ben bunu anlamıyorum!'' dedim.

Telefonun ucunda kısa bir sessizlik oluştu Ardından;

''Ne demek istiyorsun?'' diye soran ama sorunun cevabını da bilen bir ses geldi ihtiyardan.
''Demem o ki, senin kız benimle gelmedi!''
''Ne demek gelmedi! Hani sana söz vermişti?''
''Evet, vermişti! Ancak benim ona daha önceden verdiğim bir söz, onun bana verdiği sözü çiğnedi!''

''Ne sözü?''
''Doğanay'a kendisini kendimden bile koruyacağıma dair bir söz ihtiyar!''
''Ne halt etti-'' diye başlayan ihtiyarın sözünü kestim.

''Bende, bende!'' dedim ve telefonu ihtiyarın suratına kapattım.

Deniz havası sinirlerimi tam olarak yatıştırmamıştı ancak bir karar vermemi sağlamıştı. Aldığım kararla arabayı evime sürdüm. Doğanay ve benim aşk yuvamız olacak olan eve... Kapıdan içeri girdiğim ilk an içimi bir soğukluk kapladı. Ev o kadar boş, o kadar çekilmez duruyordu ki adımlarım geri geri gidiyordu. Yatak odasına çıktığımda kapıyı açıp, kapının pervazına yaslandım.

Aşkıma Mafya - İNFİAL (FİNAL)Where stories live. Discover now