19. Bölüm: NE BEKLİYORDUN Kİ?!

15K 625 186
                                    


Bölüm Şarkısı: Kenan DOĞULU- Tencere, kapak



Bazı insanlar aynı şeyi istemelerine rağmen anlaşamazlar.

Sebebi beklentilerin aynı, fedakarlıkların farklı olmasıdır...

Mehmet DEVECİ

DOĞANAY

Ben Onur'un suratına aval aval bakarken o bana çarpık bir gülümseme gönderdi.

''Ne var bunda? Seni kaçırdım farkında mısın? Hem de bir ihale için... Seni, senden bile iyi bilmeliyim ki; elimde tutabileyim,'' dedi alaylı ses tonuyla.

''Ne yani, hepsi bu mu?'' dedim hayal kırıklığıyla.

''Ne bekliyordun ki?'' dedi. Sahi ne bekliyordum?

''Ben, be-ben tabi ki bir şey beklemiyordum. Ama ayakkabı numaramı bilmene gerek yoktu değil mi? Ya da erik kompostosunun benim için anlamını...'' dedim ve yarı kekeleyerek konuştuğum cümlemi tamamlayamadan sustum.

Karşımdaki koltukta rahat bir şekilde koltuğa yayıldı.

''Sana söylemiştim, ben işimi sağlam kazığa bağlarım diye!'' dedi. O an ki sinirle sesim yüksek çıktı;

''EŞEK, o. İş değil, eşek sağlam kazığa bağlanır! Daha kaç kere söyleyeceğim acaba?'' dedim.

Gevşekçe sırıttı;

''O zaman eşek sen oluyorsun bu durumda,'' dedi.

Ayağa fırladım ve baş parmağımı ona doğru tehditkarca salladım.

''Eşek değilim ben! Sensin eşek! '' dedim ve onu gösterdim.

''Ya, öyle mi?'' dedi ve gevşekçe sırıtmaya devam etti.

''Evet, öyle. Yok hatta ya, eşeğe de yazık bence. Sen öküzsün, ama öküz de kesmez ki senin gibi bir AYIYI!'' dediğimde hızla kalktı ona doğru salladığım işaret parmağımı tuttu.

Biri dejavu mu dedi? Ah, evet bence de.

''Bırak beni? Ya bıraksana parmağımı AYI!'' dedim.

''Bu gecelik hakaret kotanız doldu bayan çokbilmiş!'' dedi ve ben daha ne olduğunu anlamadan beni omzuna attı.

''Ne! İndir beni!'' diye cırladım. Ama o çoktan merdivenleri çıkmaya başlamıştı.

''Kime diyorum ben ya, çabuk bırak dedim sana! Bak yoksa karışmam ha!''

''Bırakmıyorum Doğanay, ne yapacaksın? Hayır, yani ne yapabilirsin ki?'' dedi.

''Sen yürek mi yedin eve gelmeden önce?'' dedim sinirle.

''Yok, yürek değil de bir piliç götürdüm.'' dediğinde o devam edemeden tepinmeye ve sırtına vurmaya başladım.

''Bırak beni, o pis ellerinle bana dokunma! Sen o kadına git, bırak diyorum sana!'' dediğimde beni yavaşça yere indirdi. Kaldığım odanın önüne getirmişti beni.

Sinirden kıpkırmızı olduğuma eminim. Ona bakmadan arkamı dönerek kapının kulpuna uzandım, yüzünü dahi görmek istemiyordum. Poyraz gibiydi işte ve geriye kalan bütün erkekler gibiydi...

Tek derdi uçkuruydu pislik herifin!

Elini kapı kulpunu tuttuğum elimin üzerine koydu ve nefesini enseme üfledi, burnunu saçlarımın arasında hissediyordum.

Aşkıma Mafya - İNFİAL (FİNAL)Where stories live. Discover now