İlk Veliaht...

7.9K 539 53
                                    

Medyadaki ilk veliahtımız Lee Ki Kwang :}

Sonunda hayatımın anlamını öğrenmiştim. Sanki bir anda içimdeki koca boşluk dolmuştu. Artık daha emin adımlarla ilerlemek istiyorum. Hala içimde Leo ve çocukların bıraktığı sevginin boşluğu var ama sonunda onların intikamını alabileceğim bir fırsat olmuştu. Sonunda tüm vampirlerin kökünü kurutacağım bir gücüm olmuştu.

"Bunu düşündüğümden çabuk kabullendin." Nick'in sorusu ilgilimi ona verirken, bunu umursamıyormuş gibi eşyalarımı toplamaya devam ettim.

"Vampirlerin dünyayı fethetti, insan ırkının soyunu kurutmaya yeminli olduğu ve küçük çocukları bile orduya alan bir dünyada yaşarken buna şaşırmam sence de saçma olmaz mı? Hem ne bekliyordun?" dememle bana gülerek;

"Daha asi hareketler, isyan, reddetme falan..." buna bende gülerken,

"Beni gerçekten tanımamışsın." dedim. Yaptığı işi bırakıp bana dönerek;

"Seni kendimden iyi tanıyorum Ema." aynı şekilde bende elimdeki işi bırakıp ona döndüğümde tüm ciddiyetiyle bana yaklaştı. Onu daha önce bu kadar yakından incelememiştim. Dün geceden beri daha farklı görünüyordu. Ya da gerçekten dediği gibi gözümdeki perde inmiş ve her şeyi daha açık görüyordum. Nick'in kirli sakalları, iri ve güzel gözleri, hacimli saçları ilgimi çekerken, beni nasıl tanıdığını merak ediyordum. O da bunu anlamış gibi;

"Güçlü, yenilmez, asla pes etmeyen ve korkusuz bir kız gibi görünsen de küçük bir çocuk gibi büyük korkuların olduğunu biliyorum."

"Saçmalık b--"

"Saçmalık olmadığını sende biliyorsun. Ölümden, vampirlerden, karanlıktan, acı çekmekten korkmuyorsun ama çevrendeki insanların zarar görmesinden ölesiye korkuyorsun. Sırf sevdiğin birini daha kaybetmemek için kimseyi sevmemeye, insanlardan kendini soyutlamaya çalışıyorsun." Nick'in bunları bildiğini biliyordum ama daha önce hiç dile getirmemişti. Bunu ondan açık açık duymak garip hissettirmişti. Güçsüz ve aciz...

"Asıl merak ettiğim ne biliyor musun? Bu yolculukta sana eşlik edecek dört kişi daha olacak ve onları hiç düşünmeden nasıl kabul ettiğin?"

"Düşünmediğimi kim söyledi?" dememle Nick gözlerini kocaman açıp şaşkınlıkla bana baktı.

"Sadece düşündüm. Kim oldukları ne oldukları umurumda bile değil. Eğer vampirlerin kökünü kurutacak güç için onlar gerekiyorsa, gidip onları bulacağım. Yani onlar sadece istediğim güce beni götürecek kişiler." ve yine memnuniyetsiz ve bıkmış bir suratla bana arkasını döndüğünde sonunda eskisi gibi olduğumuzu fark ettim. Bu halini seviyorum.

Dün gece olanlardan sonra vakit kaybetmeden yola çıkmaya karar verdik. Nick uzun zamandır diğer veliahtların yerini arıyormuş. Net olmasa da hangi ülkelerde ve şehirlerde olduklarını tespit etmiş. Bana kalsa samanlıkta iğne aramak gibiydi ama Nick'e göre imkansız diye bir şey yoktu. Onları bulup bu laneti biran önce bitirmek zorundaydım.

İkimizde tam hazırlanıp, çıkacakken kapıyı çalan bir asker üstlerin bizi görmek istediğini söyledi. Nick geleceğimizi söyleyip, askeri yolladıktan sonra;

"Gideceğimiz yerde herkes senin kim olduğunu biliyor." dedi.

"Ben hariç herkes her şeyi biliyormuş desene." odadan çıkıp, üstlerin bizi çağırdığı yere ilerlerken, Nick genel nutuklarına başladı.

"Herkes değil, sadece en üstler. Benim burada kalmamı da, seni bulup eğitmeme de onlar izin verdi."

"Onlar kendi götlerini kurtaracak kişiyi eğitmene izin verdi."

Underworld #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin