50-Kamp

667 32 3
                                    


"Nereden çıktı bu kamp işi anlamıyorum."

Eşyalarımı sırt çantama özenle dolduruyordum.

"Hem sen sevmezsin böyle şeyleri."

Acaba çoraplarımı almış mıydım?

"Sen ne ara sosyalleşmeye karar verdin Alya?"

"Hı?" dedim ve eşyaları sırt çantasına tepen Peri'ye döndüm. O da bana döndü ama gözlerini devirip işine devam etti.

"Sen diyorum bu tür şeyleri sevmezsin. Bir anda nereden çıktı bu kamp işi?"

"Sende bu gibi şeyleri severdin. Asıl sana ne oldu böyle tepki vermezdin sen."

Peri sesli bir şekilde nefes aldı ve elindeki t-shirtle oturduğu yerde kaldı. Birden gözlerini kaçırdı ve o an ağladığını anladım.

"Peri? Sen iyi misin?"

'Hayır' anlamında kafasını salladı ve daha çok ağlamaya başladı. Hızla yanına gittim ve önünde diz çöküp oturdum.

"Anlat bana."

"Emin olmadığım bir şeyi neden anlatayım ki?"

Hafifçe gülümsedim.

"Belkide ben eminimdir. Bunu test ederiz."

O da hafif gülümsedi ve derin bir nefes aldı.

"Çınar... Beni aldatıyor olabilir mi?"

Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Ben bunu ona nasıl anlatabilirdim ki?!

"Yok artık... Sen bir kere Çınar'ın seni ne kadar sevdiğini biliyorsun Peri. Böyle bir düşünceye nereden kapıldın?"

Eğer şimdi Peri'nin doğum günü için sürpriz ayarladığını anlatsaydım Çınar beni öldürürdü. Çınar bana bu planı anlatırken 'Sakın Peri'ye söyleme. Bak hayatta simit bile sattık adam satmadık! Söylersen öldürürüm seni Alya!' demişti. Onun söyledikleri kulağımda çınlıyordu.

"Ya bilmiyorum bir kaç gündür gizli gizli telefonda konuşuyor. Bir keresinde sorduğumda kız kardeşim dedi. Cansu'ya sorduğumda uzun süredir konuşmadıklarını öğrendim."

"Bence Çınar böyle bir şey yapmaz. Onu küçüklüğümden beri tanırım. O buna cesaret edemez. Hele sana bu kadar aşıkken."

Peri hafifçe gülümsedi ve elindeki t-shirte yüzünü sildi. Bende yüzümü buruşturdum ve ayağa kalktım.

"Al o senin olsun." dedim ve elimle onu kendimden uzaklaştırdım. Peri daha fazla gülümsedi. Birden kapı açılınca Çınar kenarı beyaz, uzaktan bile pahalı olduğu anlaşılan bir gözlükle içeri daldı.

"Gidiyor muyuz?"

Peri hızla sırtını döndü ve çantanın fermuarını kapattı. Bende yerden çantamı aldım. Sıcak olduğu için siyah kısa şortumla üzerime askılı beyaz bir bluz giymiştim. Ceketimi belime bağladıktan sonra gözlüklerimi kafama taktım.

Peri, Çınar'ın yüzüne bakmadan yanından geçip gidince Çınar ne olduğunu anlamak ister gibi bana baktı.

"Senin onu aldattığını düşünüyor."

Çınar gözlüklerini çıkardı ve gülmeye başladı.

"Ne?!"

"Artık şu doğum gününü ayarla. Kız senden ayrılmadan son doğum gününü kutlarsın."

"Nasıl böyle bir şey düşünebilir ki?"

Odamdan çıktım ve Çınar'la beraber aşağıya indim. Kapıdan çıkmadan telefonumu aldım. Anahtar işini Çınar'a bıraktım. Arabaya ilerlediğimde Peri'nin ön koltukta yerini aldığını gördüm. Okula kadar kendi arabamla gidebilirdim.

Aşk mı ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin