5-Zamansız Bela

1.6K 47 0
                                    

Gözlerimi zar zor açmama rağmen sonunda uyanabildim. Peri yatağında yoktu. Yatağımın kenarına bir not bırakmış. 'Sabah kahvaltısı için aşağıda bekliyorum.' Dün akşam da birşey yemediğimden kurt gibi acıkmıştım. Üzerime uzun kollu bir kazak üstüne hırka ceket, ve altımada lacivert, uzun, dar kot.

Kahvaltıya indiğimde Peri'yi aramaya başladım. Benim gittiğim otellerde açık büfe olduğu için yemeği kendimiz alıyoruz zannetim. Ama otel personelleri getiriyormuş.

"Alyaa!" Peri'yi gördüğümde ona kaşlarımı çatarak baktım çünkü buz gibi havada bize balkonda yer tutmuştu.

"Kızım neden dışarda oturuyoruz? Kıçımız donucak."

"Off, saçmalama hem hava burda o kadar da soğuk değil. İstanbul'da daha soğuk hatırlatırım." dediğinde ona hak verdim. Telefonum çalmaya başladığında annemin aradığını tahmin ettim.

"Tatlım, nasılsın?"

"İyiyim anne, sadece çok sıkıcı şuan evde olmayı tercih ederdim." bunu dedikten sonra Peri beni öyle bir dürttü ki canım yandı.

"Güzeldir oralar, sen çok huysuzsun küçük hanım." anneme dün başıma gelen olayı anlattım. Annemde Peri gibi karşılık verince bu muhabbetten kurtulmak için,

"Anne, bizim yemeklerimiz geldi. Sonra konuşuruz."

"Tamam canım,afiyet olsun size."
Telefonu kapattım ve önümde ki sosislere, salamlara baktım. Yemek yemeğe bayılırım, bu yüzden Peri'den önce yemeğimi bitirip odaya çıktım. Odaya giderken otelin havuzunu gördüm. Gerçekten mükemmel bir mimar eşliğinde tasarlanmış olduğunu anladım. Şuanda havalar sıcak olsa girerdim ama bu düşünce suyun sıcaklığını yükseltmediği için odama doğru yol aldım. Odaya girdiğimde balkona çıktım ve öğretmenlerin seslerini duydum.

"Hadi çocuklar hazırlanın. Odanızı kitleyin, geri dönücez."

Kapı sesi geldiğini duydum. Peri nefes nefese kalmış, yanıma geliyordu.

"Alya, az önce bir çocukla tanıştım! Adı Yağız. Buraya arkadaşıyla gelmiş. Çok tatlı yaa!"

"Sakin ol. Otelde mi kalıyorlarmış?"

"Evett!!" sonunda Peri'nin karşısına düzgün birinin çıktığını öğrendim.

"Hangi oda?" diye sordum çünkü çocuğu merak ediyordum. Ama şuan gidip kapıyı çalcak halim yok yani.

"Yan odaa!" iyi neyse ki gezisi iyi giden birisi var. Hafifçe gülümsedim ve,

"Senin adına çok sevindim."

"Hazırlan, Atina'da gezmemiz gereken birkaç yer kalmış. Sonra buraya geri dönücez ve odamda parti vericem kızlarla." işte bu son cümlesi ona soğuk soğuk bakmama neden oldu.

"Anlamadım?" Peri kaşlarını havaya kaldırdı ve dudağının bir kenarını ısırdı.

"Ben sana söylemedim mi?"

"Peri!! Asla olmaz."

"Lütfennn..." yavru köpek bakışı yaptığı an iş bende biter. Artık hazırlandık ve otel odasından çıkarken kabul etmek zorunda kaldım.

Otel odasını kitledim. Peri benden 10-11 adım ilerdeydi. Peri'nin tanıştığı şu çocuğun odasının kapısından geçerken kapı açıldı. Ben çocuğu hemen görmek istemiyordum. Bu yüzden ben ilerledikten sonra kapının açıldığını duydum.

Yani çocuk beni görmemişti. Koridor uzun ve karanlıktı. Koridorun bitiminde bilmediğim bir dilde konuşan insanlar vardı. Aralarından sıyrılıp, otelden çıktım. Otobüse bindiğimde çocuğun adını hatırlamaya çalıştım ve sonunda Yağız olduğunu buldum.

Aşk mı ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin