51.BÖLÜM

95.5K 5.2K 198
                                    

Şu an yaptığımıza inanamıyordum. Dershanenin önünde resmen pusuya yatmış bekliyorduk.

"Şaka gibi..."

Hakkı bana bir sus artık bakışını atmıştı. Çünkü yol boyu susmamıştım.

"Geliyor, in hadi."

Bıkkınlıkla nefes verip arabadan indim.

Çocukla göz göze gelmemle Hakkı beni yanına çekip dudaklarıma kapandı.

Etkilendim mi, peki? Evet, birazcık belki. Ama şu durum tuhaf ve utanç vericiydi.

Beni bırakır bırakmaz Mert yanımıza doğru gelmeye başladı.

"Selam, Biricik."

Hakkı'ya kısa bir bakış atıp Mert'e dönüp cevap verdim:

"Selam."

Hakkı önüme geçip aramızdaki mesafeyi açtı.

"Ben Hakkı. Biricik'in kocasıyım."

Soran oldu mu, Hakkıcığım sana? Amaç başka tabii.

"Ben de en yakın arkadaşı Mert."

Şaşkınlıkla Mert'e bakarken Hakkı da burnundan sesli bir nefes çekti.

Bu çocuk kana susamış, benden söylemesi. Hayır, sadece not verdim. Bu ne samimiyet, arkadaşım?

"Biricik senden hiç bahsetmedi."

Bahsetmedim, çünkü sen kendin öğrendin kocacığım.

"Bana da senden bahsetmedi?"

Oha! Bu konuşmanın sonu acayip kötüye gidiyor. Biricik, el at kızım.

"Derse geç kaldık."

Mert saatine baktı ve onaylarca başını sallayıp gel işareti yaptı.

Onunla birlikte içeri girersem akşam evde ne olacağını düşünemiyordum bile.

"Sen git, ben geliyorum."

Mert arkasına iki kez dönüp baksa da içeri girmişti şükür.

Sinirden kasılan Hakkı'ya sarılıp sırtını sıvazladım.

"Sadece not verdim. Samimiyetim yok. Yemin ederim."

"Biliyorum."

Sesi sert ve öfkeli olsa da içim rahatlamıştı.

"Tamam, ben gideyim o hâlde. Geç kaldım."

Ondan ayrılıp giriş kapısına yönelmek için adım atmamla arkamdan Mert'e ettiği küfre gülmeden edemedim.

"Piç kurusu!"

Dershaneye adımımı atar atmaz Mert'i görmemle başımı başka yöne çevirip ilerledim. Hakkı erkeklerle muhatap olamadığımı bilmese aramıza girecekti.

Yüzüne bakmadan sınıfa ilerlerken peşimden geldi. Sıramdaki yerimi alırken yanıma oturup konuşmaya başladı.

"Hadi ama Biricik! O kas yığınını birazcık uyuz ettim sadece."

Sanki kırk yıllık dost muşuz gibi konuşmasına şaşırsam da tepki vermedim.

"Seni seviyor ki kıskandı."

Bakışlarımı ona çevirdim.

"Emin misin?"

Evet, birden konuşmaya başlamam az önceki tavrımı yerle yeksan etmişti.

"Tabii ki... Ben de erkeğim."

"Ama söylemiyor."

Kahkaha atmasıyla kaşlarımı çattım.

MAFYA KORUMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin