5.BÖLÜM

217K 10.9K 861
                                    

Dün geceki tuvalet vakasından sonra bu sabah valizimle birlikte saray yavrusunun önünde duruyordum.

Kapıya yaklaşıp zile bastım. Kapıyı açan benim yaşlarımdaki fiziği mükemmel hizmetçi bana bakarak gülümsedi.

İçeriye bir adım atıp beklemeye başladım.

"Ben şey için geldim."

Zorla ağzımdan çıkardığım kelimeleri tebessüm ederek dinleyen kız konuştu.

"Merdivenlerden in sağdaki ilk kapı."

Tebessüm ederek kafamı onaylarca salladım. Merdivenleri inip kızın tarif ettiği krokiyi takip ettim.

Geldiğim kapının önünde durdum ve kapıyı hafifçe tıklattım.

İçerde Şrek vardı bunu Arat'ın geçen gün yaptığı konuşmadan biliyordum.

Uygunsuz yakalanabilirdi ve bu erkek kılığındaki bir kız olarak görmek isteyeceğim son şeydi.

Hele ki dün gece bana yaptığı yardımdan sonra onu kızdırmak son isteyeceğim şeydi.

İçeriden gelmeyen sesle kapıyı yavaşça araladım. Kafamı sokup bir göz attım ilk önce.

İki yataktan biri dağınıktı. Oda ise pansiyondaki odama göre gayet genişti. Odanın renkleri ise evin genel renkleriyle gayet uyumluydu.

Odanın içine tamamıyla giren vücudumu dağınık yatağa atıp gözlerimi yumdum.

Rahat yatak yorgun vücudumu mayıştırırken sağıma dönüp elimi yüzümün altına sıkıştırıp gülümsedim.

"Çelimsiz, köse çıktı birde."

Hakkı'nın sesini duymamla gözlerimi açtım aniden burnumun dibinde kahahalarla gülüyordu.

Yakın olması yüzümün sıcaklığını arttırırken hemen yatakta doğruldum.

Gülerek kendini yan taraftaki yatağa atan adama baktım. İlk defa bu kadar rahat bir insan görüyordum. Bu da karşımdaki adamı küçük bir çocuğa eş değer kılıyordu.

Gülmesi biraz hafifleyince hızlıca konuştum.

"Teşekkür ederim."

"Ne için köse." gülerek soru soran Şrek biraz da şaşkındı.

"Dün gece için."

"Neyse ne yerleş hadi sen."

Yaptığı iyiliği konuşmaktan bile rahatsız olan mütevazi bir adamdı. İyi biriydi bazen didişmekten kendimizi alamasak da sevmeye başlamıştım bu adamı...

Gülümseyerek elimi yumruk yapıp ona doğru uzattım. Anlamayarak suratıma baktı.

"Dost muyuz?"

Biraz da olsa sorgulama hissi ile yapmıştım bu hareketi. Kafasını hafifçe sallayıp gülerek o da yumruk yaptı.

Ellerimizi tokuşturup gülümsedik ikimizde birbirimize. İçim biraz olsun rahatlamış ve alışmaya başlamıştı.

Yerleşme işlemlerinden sonra yeni dostum Şrek ile birlikte görevimizi yapmak üzere dışarıda yerlerimizi aldık.

Saat öğlene geliyordu ama Arat hala evden çıkış yapmamıştı.

İki saat sonra evin kapısında görünen Arat'la birlikte biten bekleme işine içimden havai fişek patlattım.

Aynı anlarda arkasından çıkan dün akşam ki kızla birlikte modum aniden düşmüştü.

Dün geceki tuvalet vakasından sonra takip edememiştim haliyle de Arat'ın kimle eve giriş yaptığını şu an görüyordum.

Tüm gece yalnız bu evde kaldıklarını düşünmek kanımın çekilmesine sebep oldu.

Kendi kendime hallenmelerimi kenara atıp hızla arka kapıyı açtım.

Bana bakan Hakkı göz kırptı. Aramız iyiydi açıkçası bundan da memnundum.

Arabanın içine yerleşen kız sinirimi bozarken Arat da peşinden kısa bir gülümsemeyle girdi.

Kapıyı atarlı bir şekilde çarpıp bende ön koltuğa yerleştim.

"Nereye gidiyoruz abi?"

Hakkı'nın sorusuyla dağılan dikkatimi sesi daha fazla dağıttı.

"Şirkete."

Kısa ve net cevabı sert sesinden dökülüp havaya karıştı.

Bende kafamı dağıtmak için yanından geçtiğimiz arabaların plakalarını okumaya başladım.

İlerleyen yolla birlikte sessizlik büyürken gıcık olduğum kız konuştu.

"Abicim ben şurada insem olur mu?"

Abi dedi. Ne yani kardeşi miydiler? O yüzden mi dün geceden beri düşünüp duruyordum.

"İn tabi canım ya bende ne sandım."

Hakkı'nın öksürük kriziyle yüzümdeki gülümseme donup kaldı.

İçimden söylediğimi sandığım bu cümle dışımdan çıkınca kendime içimden saydırırken Arat'ın sesi duyuldu. Bu ses boş ve gergin ortam yarattı.

"Hakkı sağa çek. Alya sende in hemen."

Etrafa emir yağdıran sinirli mafya beni şuracıkta kardeşime yazıyorsun diye idam etmezse iyiydi.

Korkuyla ellerim titrerken sessizliği sözleri bozdu.

"Deniz dün gece neredeydin."

Sorgulayan sesi beni konudan tamamen kopartırken şirketin önüne gelen araç kurtuluş sebebim olmuştu.

Arabadan inip bana ters ters bakan Arat'tan gözlerimi kaçırıp başka tarafa baktım.

Kulağıma değen nefesiyle irkildim. Kulağımın dibine doğru nefesini vererek konuştu.

" Dün gece nereye kaybolduysan bizzat açıklamasını yapacaksın ve bende dinleyeceğim çocuk."

Yakınlığı başımı döndürürken kendime gelmeye çalışıp bir adım öne çıktım.

Arkamdan çıkıp şirkete doğru yürüyen adama baka kaldım.

Ne yapmaya çalışıyordu. Hiç bir fikrim yoktu.

Gittiğim bu yolun sonunu göremesem de bir tek şeyi çok iyi biliyordum.

Ya bu adam beni ya da ben bu adamı kesin bir gün idam edecektim.

***

MAFYA KORUMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin