FİNAL

9.6K 287 23
                                    




Arkadaşlar ben bu bölümü yazarken aşağıda ki şarkıları dinledim isterseniz sizde okurken dinleyebilirsiniz. :)

Adele - Hello

Adele - When we were young

Whitney Houston - I Will Always Love You

Celine Dion - Because You Loved Me

Bonnie Tyler - Total Eclipse of the Heart

Bruno Mars - Talking to the Moon

Christina Aguilera - Hurt

Pera – Kimseler

Pera – Sensiz Ben

AYAZ'IN BAKIŞ AÇISINDAN

Günlerdir bu kasvetli alanın içinde solumaya çalışıyorum. Bu kaçıncı kez bilmiyorum ama yine Gizem'i bir camın arkasından izliyordum. Hayatımı onun için verebileceğimi düşünürken o benden daha önce davranacağını asla düşünmezdim. İki haftadır şu kablolara bağlı, üstünden iki ameliyat geçmesine ve bu ameliyatların iyi geçmesine rağmen uyanmak istemiyor. Haklıydı... Her şey de olduğu gibi. Camın karşısında ki duvara yaslanıp kendimi yere bıraktım. Hayır, burada olmamalıydım. Bu katilin cinayet işlediği yere gelmesi gibiydi. Onu bu hale getiren herkesten önce bendim. Onu başkalarının vereceği zararlardan korumaya çalışırken en çok zararı ben vermiştim. Başımı kollarımın arasına alıp derin nefesler almaya çalıştım ama bu gereksizdi. Nefes almaktan bu kadar bıkmış bir adamın nasıl olurda hayatına devam etmesi beklenirdi ki...

Bu hastaneden nefret ediyordum. İki haftadır her gün her dakikam burada geçiyordu. Uzun bir koridor ve sırayla dizilmiş odalar... Duvarlar açık maviye boyanmış... Umudun rengi derler mavi için. Ben ise umudun bittiği bir yerde umudu arayan zavallı insanın tekiyim.

Buradan gerçek bunalmıştım. Duvarların üstüme geldiğini ve her birinin benim burada olmamam gerektiğini söylediğini biliyordum tıpkı karşıdan bana doğru gelen bu kadın gibi...

Gizem'in teyzesi.. Onun ablasından kalan en değerli parçasını kendi ellerimle mahvettim. Yerimden kalkıp ne yapacağımı bilemez halde öylece dikildim. Ona bakacak kadar cesaretli değildim. Leyla koluna girmişti. Onu bıraksa düşecek kadar hafifti, Leyla ise oda onun kadar etkilenmişti. Kadın üstünde sürekli olarak olan hırkası ve kızarmış gözleriyle ona bakmam için önümde dikildi. O hırka Gizem'in annesinin olduğu için hem kendini teselli etmeye çalışıyor hem de Gizem'in bu kokuyu duyup gözlerini açmasını umuyordu. Ben ise sadece bekliyordum... Zoraki bakışlarımı ona çevirdiğimde ise benim içim nasıl harabe ise onun gözlerimde o harabenin resmini görebiliyordum. Gözleri tekrar dolarken sıkı sıkı kapattığı çenesini "Keşke.." dedi "Keşke sen bu halde olsaydın."

Ona bir şey söylemedim. Ne çok isterdim o yatakta onun yerine ben yatmayı. Leyla gözlerinde ki nefreti içime dökercesine baktıktan sonra annesine "Hadi anne." Dedi ve odaya götürmek için hareket etti. Fark etmese de beni rahatlattı.

Bu kadını her gördüğüm de aynı sahneler zihnimde tekrar tekrar canlanıyor.

Roundun bitmesine daha on dakika vardı. Kazanmak adına her şeye sahiptim. Aklımın bir ucunda olan Gizem şu sıralar hiç olmadığı kadar kendini düşündürüyordu. Titrek sesiyle ve güçsüz kollarıyla sarılarak 'seni seviyorum.' Demesi ve ona söylediklerim. Korku ve cesaretin kavgası. İçimde tüm gün bunun savaşını yaşadım. Onu son kez görüyor gibi sarılıp son kez yanımda olacak gibi o sözlerin dudağımdan döküldüğüne şahitlik ettim. Kaybetme korkusu kendini çok fazla hissettirse de içimde bir yerde eski Ayaz'ın saçma cesareti de vardı. Hırslarım uğruna bir hayat gidecekse bu benim ki olmalıydı. Hep böyle düşünmüştüm. O ringde ne olacaksa bana olacak ama Gizem her zaman için iyi olacaktı. Ringe çıkmadan önce onun için her şeyi düşündüğümü sanıyordum ta ki o silah sesini duyana kadar. İçgüdüsel olarak hissettiğim acı ile ringden inip katları tek tek çıktım.Gizem'i bulmak için var gücümle koşuyordum. O zaman ne maç ne rakip önemliydi. Henüz ikinci kata çıkınca bir silah sesi daha ve bir tane daha... Nefesimin yetmediğini hissediyordum. Hızla diğer katlara çıktığım da Gizem yerde kanlar içinde yatıyordu. Gizem... Benim Gizem'im.... Gözlerine bakarken ona kıyamadığım kadın... Ne olduğunu anlasam da idrak edemedim, kendime kabul ettiremedim Erhan gelip bana sert bir tokat atana kadar. O Gizem'i kaldırırken diğer tarafta yatan Murat'ı fark etmek uzun sürmedi. Ama ondan önemli olan Gizem'di hızla bu yıkıntıdan çıkıp arabaya koştum. Erhan şoför koltuğuna binerken Gizem'i arka koltuğa koyduk. Sırtına dikkat ederek onu dizime yatırdım. Son hatırladığım kısa bir an bana bakması ve yanağında süzülen bir damla yaşla "iyisin." demesiydi. Bu halde bile kendi düşünmüyordu. Ama ona kızamıyordum da....

SİSBULUTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin