Bölüm 1. "Annem'den Sonra"

27.1K 747 190
                                    

Yaprak SOYKAN

Beni tanıyorsunuzdur. Ben Yaprak Soykan.
Demir Soykan ve Mira Soykan'nın kızı. Bir anlamdada Mira Soykan'ın katili. Annem beni doğururken ölmüş , yedi yaşıma kadarda beni Ezgi Teyzem büyütmüş. Bunun sebebi ise Babamın çok acı çekmesiymiş. Ama daha sonra gelip beni almış. Şimdi ise Babamla çok iyiydim. Hayatımdaki tek güvendiğim , sevdiğim kişi Babamdı. Fazlasıyla yakışıklı , yapılı bir Babam vardı. Ten renklerimiz Babamla aynıydı. Annemi sadece resimlerden görmüştüm. Çok güzel sarışın bir kadındı. Ve Meriç Dayımın anlattıklarına göre Demir ve Mira aşkı sonsuzdu. Hala devam ediyordu.

Ben ise 17 yaşındaydım. Babamın hala küçük prensesiydim. Meriç Dayım , Babam ve ben aynı evde yaşıyorduk. Abim bildiğim tek kardeşim Rüzgar vardı birde. Onunla beraber büyümüştük. Okulda beni hep korumuştu onu çok seviyordum. Bir problemim olduğunda hep Ezgi Teyzeme gidiyordum. O benim ikinci Annem gibiydi. Bu yüzdende Rüzgarla kardeş gibiydik.

Koltukta Babamla karşılıklı oturmuştuk. Babam bana Annem ile anılarını anlatıyordu gözlerinde özlem vardı.

"Baba , Annemle nasıl tanışmıştın?"

Babam gülümsedi

"Lise yıllarımda sözde kötü çocuktum. Annen deli cesareti gösterip benim sırama oturmuştu sonra sürekli bana kafa tutmuştu beni kendisine çekende buydu zaten"

"Peki sonra ne oldu?"

"Sonra kavgalar ettik. Birden yakınlaştık. Annen çok enerjik bir kızdı. Mavi gözleriyle etrafa ışık saçıyordu. Sende aynı ona benziyorsun , davranışlarınız tıpatıp aynı. Çok inatcısın mesela söz dinlemiyorsun kafana eseni yapıyorsun Annende böyleydi."

"Baba ne zaman beni yanına götürüceksin?"

"Zamanı geldiğinde götüreceğim Prensesim"

Diyerek saçlarımdan öptü. Bazı geceler Babam benim yanımda uyuyordu. Annem gibi koktuğumu söylüyordu. Ve saçlarımın üzerinden öpmeyi seviyordu. Genellikle bana Prensesim diyordu.

Kapı çaldığında yerimden kaltım. Açtığımda karşımda Meriç Dayım vardı.

"Dayı!"

Diyerek sarıldım. Dayımı çok seviyordum. Annemle tıpatıp aynıydılar. Ikiside sarıydı. Ve ben Meriç Dayımın saçlarını çok seviyordum.

"Bücürüğüm yavaş ol beni boğacaksın"

"Dayı bana bücürük deme ufak değilim ben"

Dediğimde Dayım gülümsedi ve saçlarımı karıştırdı.

Aslında hayatımın bu şekilde rutin olduğuna bakmayın. Geceleri kendimi yiyordum. Annem kısmen benim yüzümden ölmüştü. Benim yaşamam adına ölümü riske almıştı. Bende bir Anne olmak için canımı verebilirmiydim bilemiyordum. Ama insan anlıyordu. Vermek zorunda kalıyordun.

"Yaprak okula kaydını yaptırdım."

Dedi Meriç Dayım.

"Teşekkür ederim. Şey Rüzgar'da orada değilmi?"

"Evet ama farklı sınıflardasınız"

"Tamam. Baba dışarı çıkabilirmiyim?"

"Geç kalmadan çıkabilirsin"

Babamın yanağından öperek evden çıktım.

Ilerimizdeki Ezgi Teyzenin evine geldiğimde kapıyı çaldım.
Kapıyı Berk Eniştem açtığında bana gülümsedi

"Hoşgeldin Yaprak"

"Meraba Enişte. Rüzgar evdemi?"

"Odasında"

Lise Belası 2On viuen les histories. Descobreix ara