İsteme

4.2K 243 3
                                    

Media çiftimizin kıyafetleri :)

Serdarın hazırladığı güzel yemekleri zar zor yedim. Yemesem surat asıyordu birşeyler yapıyordu elbet yediriyordu yemeği.
Yemeklerden sonra onun güzel terasına oturduk. Ben daha çok onun kucağında gibiydim üzerimizde ise ince bir pike vardı.
Ona öyle sarılmışken gözümden akan yaşa engel olamadım. Oda çok geçmeden bunu farketti. Elini çeneme koyup kafamı kaldırdı ve gözyaşımı sildi.
" Ne oldu güzelim niye ağlıyorsun ? "
Çenemdeki elini çekince sıkı sıkı sarıldım.
" Abim beni affetmicek. Yani sen yokken o vardı şimdi sen varsın o yok niye tüm sevdiklerim aynı anda benimle olamıyor "
Bir eli sırtımı ve saçlarımı okşarken saçlarıma öpücük konduruyordu.
" Öyle deme abin seni asla bırakmaz bunu ikimizde biliyoruz senin için ölür o sadece biraz kızgın emin ol sakinleşecek "
Yine saçlarımı öpüp devam etti.
" Hem görecek benim seni ne kadar çok sevdiğimi senin beni ne kadar çok sevdiğini bize güvenecek ve yine herşey güzel olacak. Sadece bana güven bebeğim "
" Herşeyden çok güveniyorum "

O gece ne olursa olsun serdarın kollarında hissettiğim güvenle uyumuş olmama rağmen güzelce uyudum. Fakat sabah uyanmamız hiç güzel olmamıştı. Çünkü alacaklı gibi çalıyordu kapı.
" Kim ya bu sabah sabah " diye söylenerek kalktı serdar benimde kalktığımı gördüğünde " Sen odada kal" dedi. Bende onu dinledim.
Bir kadın sesi geliyordu ama ne oluyordu kii. Çok geçmeden
" Bereeen" diye bağıran abimin sesini duyduğumda hemen salona koştum.
İçimde hem heyecan hem korku vardı. Abim önce serdara ardından bana baktı ve kafasını eğip gözlerini kapatarak mırıldandı. Önce anlam veremediğim bu davranışa bize bakınca anlam verebildim.
Benim üzerimde serdarın bol tshirtlerinden biri vardı onun altında bolca bir şort sadece.
Burcu abimin koluna dokundu ve kulağına birşey söyledi. Ardından abim sinirle konuşmaya başladı.
" Bir bok yemişsiniz yapacak birşey yok en kısa zamanda adı konacak bu işin. Haftaiçi gel iste aile içi bir nişan yaparız sonraki hafta bizim nikah var ondan sonra sizede yaparız bişeyler"
Yüzümdeki gülümsememle serdara baktığımda oda gülümsüyordu.
Ardından içimdeki sevinçle hemen koşup abime sarıldım.
" Teşekkür ederim , teşekkür ederim"diye tekrar ederek.
İlk kasılsada sonra oda bana sarıldı.
Sarılmamız bittiğinde ciddice suratıma baktı.
" Evet izin verdim ama henüz ikinizide affetmedim ona göre sadece başka çarem kalmadığı için evet diyorum " dedi.
" Gönlünü alırız biz ilerde " diyerek beni kendine çekip kolunun altına aldı serdar.
" Hee alırsın sen" dedi abim ardından ikimizi süzdü.
" Hadi beren şimdi git üzerini giy eve. Adı konana kadar bu hödüğü görmek yok "
" Şaka mısın sen " diyerek beni daha fazla sıktı serdar.
" Hiçte şaka değil " diyerek abimde beni çekmeye çalıştığında bez bebek gibi arada kalmıştım. Ben çaresiz kalırken imdadıma burcu yetişti.
" Aaa manyaklar yeter be " diyerek beni kurtardı.
" Biz hazırlanıyoruz şimdi işimiz var kız kıza sizde sakın itişmeyin çocukmusunuz be aaa manyaklar " diyerek beni odaya sürükledi. Odaya soktu beni ve " Hadi giyin bakalım " diyerek kapıyı kapattı.
Cidden ne döndü anlamamıştım ama içimdeki mutluluğu ifade edemiyordum. Abim izin vermişti evleniyorduk biz.
Ben ve serdar evleniyoruz.
Biz evleniyoruz.
Allahım evleniyorum...
Giyinmiş salak bir sırıtma ile oturuyordum yatağın üzerinde. Ne kadar geçti bilmiyorum ama kapı çalındı.
" Giyindin mi bebeğim " diyer serdarı sesi geldi ardından.
" Evet " dedim ama duruşumu bozmadım.
" Giyinmiş şimdi gidebilir miyim? " dedi ardından serdar.
" Sadece 5 dakika " diyen abimin cümlesi biter bitmez kapı açıldı ve serdarda aynı salak gülümseme ile içeri girdi.
" Evleniyoruz bebeğim " dediğinde
" Evvet " diyerek resmen üzerine atladım. Oda sıkı sıkı bana sarıldı.
" Şu abin olmasa kutlardık ama adamın naziliği tuttu" dedi ve saçlarıma bir öpücük kondurdu.
" Aman ne yaparsa yapsın umurum değil şu an evleniyoruz biz " diyerek boynunu öptüğümde " Iıı tehlikeli yapma öyle şeyler " diyerek kafasını çekmeye çalıştığında gülümsedim.
" Tamam sevgili nişanlım yapmam " dedim kıkırdayarak.
" Nişanlıma fazla alışma yakında kocan olucam bebeğim "
" Ama yerim ben o kocayıı" diyerek dudaklarına yapıştım. Aradığım huzur , lezzet , hayat enerjisi bu adamın dudaklarındaydı resmen. Biz soluk soluğa öpüşürken kapı hayvan gibi çalındığında mecbur ayrıldık.
" Süree doldu hadii " diyen abimle suratını astı serdar.
" Sabır sabır az kaldıı "
Ayrılıp abimin yanına gittiğimde hemen evden ayrıldık.
Geri kalan 3 günde heyecanlı bir telaş eşliğinde geçmişti. Abim gerçekten dediğini yapmış ve serdarı göstermemişti bana. Bildiğin gece odama gidebiliyor diye beni kendi odasına almış ve yanımda yatmıştı.
Ev süslendi , ben süslendim ve serdarları beklemeye başladık.
Kapı çaldığında bir hışım kapıya koşuyorduk ki abimin sesi beni duraksattı.
" Meraklı gibi en önden koşmaa"
Allahım hala meraklılığımı kalmış neler yapmışım ben adamla şunu yapmışım ne olacak. Çalışanımızın açtığı kapıdan ailecek girdiler. En sondada sevdiğim adam girmişti. 3 gündür görmediğim halde sanki yıllardır görmüyormuş gibi bir hasretle baktım. Lacivert takım elbisesi ve gri kravatıyla harika görünüyordu. Bu seçimlerle tam olarak bana uyumlu olmuştu. Elinden çiçekleri alırken yavaşça yaklaşıp kulağımla boynum arasına kokumu çekerek bir öpücük bıraktı.
" Çok güzel olmuşsun bebeğim" dedi ardından kulağıma. Nefesim kesildi sanki böyle yapınca.
" Sende " diyebildim sadece. Benden uzaklaşıp yarım bir gülüşle baktı bana.
Aramızdaki elektrik abimle kesildii.
" Hoşgeldin serdar " diyerek elini araya soktu.
" Hoşbulduk abi hayırlı iş için geldik. "
" Bakıcaz artık " dedi abim. Bizde böylece yerimize geçtik. Herkes oturduğunda etrafıma gülücükler saçıyordum. Burcuda bir köşede oturmuş her anı fotoğraflıyordu. Bu süreçte gerçekten çok yanında olmuştu burcu. Fakat onda çözümleyemediği birşeyler vardı kesinlikle. Konu abisi ve evliliğe gelince suratı değişiyordu. Bunu mutlaka çözecekti. Annesinin kaş gözleriyle kahve yapmam gerektiğini anladım ve hemen kalktım. Burcuda benimle gelmişti.
" Ay bol tuz dök suratını çekeyim bende "
" Kıyamam kii " dedim hülyalı hülyalı. Gerçekten yazıktı ki benim aşkıma.
" Aman be uyuz birşey olmaz hem sevgisini kanıtlar " dedi. Çalışanların hazırladığı kahveye bolca döktü tuzu benim itirazlarıma rağmen burcu.
" En arka sağ sakın karıştırma " dediğinde kafamı salladım. Herkese dağıtım en son ki fincanı verdim sevdiğime. Fincanı alırken elini elime değdirdi usulca. Bu bile heyecanlandırmıştı beni. Ya ben bu adamla daha önce kaç kere birlikte oldum bir el değmesine bu kadar etkilenmemeliydim. Biz öyle kalmıyken abim genzini temizleyince oturdum mecburen.
Herşey bir masal gibi geliyordu sanki bana. Sevdiğim adamla evleniyorum , abim yanımda , annem yanımda , serdarın ailesi beni seviyor zaten gerçek ailem gibiler. Mutluluk daha ne olabilirdi ki. Ah tabi küçük bir bebekte olsa fena olmazdı. O an aklıma bebeğimiz geldi. Daha kendisini hissedemeden kaybettiğim bebeğim. En büyük dayanma noktam onun cennete bir melek olduğunu bilmemdi. Burcunun dürtmesiyle kendime geldim yüzük takılacaktı sanırım. O kadar uçmuş muydum ben ?
Serdarın yanına geçtim ve gülümsedim. Yüzüklerimiz takıldığında içimden binlerce kez şükrettim...

Gizli Saklı Kalanım Where stories live. Discover now