Sen beni hiç görmedin ki

6.4K 363 2
                                    

O gece kollarında uyudum sabah uyandığımızda ikimizde salakça gülümsedik birbirimize daha sonra ise o bugün işlerinin başlıcağını ve akşama kadar gelemeyeceğini söyledi ve gitti. O günün üzerinden tam 4 gün geçti ve bu 4 gün çok az gördüm onu. Bu seminer çok önemliymiş koşturup duruyor o yüzden. Bende bol bol yüzüp güneşlenerek geçirdim bu süreyi ve tabiki düşünerek. En baştan hikayemizi düşündüm. Onu ne zaman sevmeye başladığımı mesela bana ilk o kendimi güvende hissettirdiği zaman onun hep farklı olduğunu anlamıştım ben. 6 yaşındaydım o ise 12 babam ölmüştü o gün. Annem ve abim zaten kendileriyle uğraştıklarından bana sıra gelmemişti bende kendimi giyi dolabına kapatmıştım kendi kendime ağlıyordum içim babamın gidişini kabul edemememişti. Sonra kapak açıldı yavaşça ve onu gördüm o zamanda çok tatlıydı. " Ben minik bir cimcime arıyorum nerde acaba biliyomusun ?" demişti. Ben cevap vermeşince oda girdi dolaba bana bakıyodu öylece sonra kollarını açtı bende yanaşıp sarıldım. O küçüçük yüreğim ona akmıştı sanki o gün. Öylece ne kadar durduk bilmiyorum sonra " Babam hiç gelmicek mi artık " dedim ona masumca oda derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. " Baban artık gelemicek ama birgün sen ona gidiceksin. Ama onu göremicek olman mutlu edemeyeceğin anlamına gelmez. Senin mutlu olduğunu görünce oda orda mutlu olur. Babanı üzmek istemeyiz dimi cimcimem. " o laflarından sınra hiç ayrılmadım onun peşinden. 6 yaşında bir çocuk nasıl severse bende onu öyle sevdim. Büyüdükçe dahada büyüdü aşkım ona her zaman. Hele mezuniyet gecemde en uç noktadaydı. Ben lisedeyken herkes abim ve serdarın korkusuna yanıma yaklaşmazdı. Çünkü onlarda benim lisemden mezunlardı ve namları hala okuldaydı. O nedenle kimse bana mezuniyette eş olmayı teklif etmedi. Birgüün bunun için ağlarken serdar gelip
" Ben burdayken gerçekten kavalye bulamadım diye üzülüyor olamazsın cimcime. Benden iyisini mi bulacaksın " diyince hemen boynuna atlamıştım. Mezuniyete ben turkuaz renkli elbisemle giderken ıda kravatını turkuaz seçerek bana uyum sağlamıştı. Bütün gece onunla çok eğlendik. En çokta dans ederken o öyle okyanuslarını benim gözlerime dikmiş bakarken erimiştim ama gecenin zonu daha iyiydi. İlk kez içmiştim o gece en son başım dönünce gitmeden terasta bir hava alalım sen açıl yoksa kusarsın diyerek terasa çıkarmıştı beni. Bende terasta öpüşenleri görünce tüm sarhoş cesaretimle ona " Ben hiç öpüşmedim hemde sen ve abim yüzünden sizin korkusuza kimse yaklaşmadı bana. Güzel mi öpüşmek " diye gözlerimi ona dikince " Göstermemi istermisin madem benim hatammış " o laflarını düşünmek bile şu an kalbimi maraton koşmuş gibi hissettiriyor. Ben kafamı sallayınca oda bana yaklaşıp beni öpmüştü. Önce masumca başlayan öpücüğü daha sonra dilinide işin içine katarak beni dahada delirtti. O öpücükten sonra fark etmiştim ki ben ondan başka kimseyi sevemem , kimseyi böyle aşkla öpemem.
Ban düşüncelere dalmışken serdar yanıma gelip elini yüzüme doğru yaklaştırıp salladı. Korkuyla kafamı çevirip onun sırıtan yüzünü gördüm.
" Korkma benim cimcime. Nereye dalmıştın ?"
" Mezuniyet gecem aklıma geldide " dedim dikkatle suratına bakarken. Aslında beni ne olur tekrar öp demek istedim ama diyemedim tabii.
" Güzel geceydi gerçekten" dedi oda gülümseyerek. Sonra bir süre gözlerimin içine bakarak " Hadi yüzelim kurumuşsun burda güneşten " diyerek elini uzattı. Ben ne zaman o ele karşı gelebildim ki hemen elini tuttum. Atlamayı hiç beceremediğim için " Sen atla ben merdivenlere gidiyorum " diyerek arkamı dönmüştüm ki bi an arkamdan gelip beni kucağına aldı.
" Beraber atlarız bizde cimcime " göz kırptıktan sonra benimle birlikte havuza atladı. Bende o heyecanla iyice sokuldum ona boynuna yüzümü gömdüm. Suda o ellirini sırakınca bu sefer benim boyruna doladığım kollarım sayesinde ayrılmadık. Bende bacaklarımıda ona doladım. Bir süre dinlenmek için. Onun sayesinde suyun üzerine çıktık ve ben pozisyonumu bozmadım. Nefesim onun boynuna değerken kalp atışlarının değiştiğini fark ettim. Ve onu etkileyebilmek hoşuma gitti bende onu dahada zora soktum ve dudaklarım tenine değsin diye o halde mırıldandım.
" Seninle atladığım halde bu kadar korktum tek ölürdüm heralde " dedim.
" Birşey olmazdı sana " dedi ama sesi boğuktu.
" Sen varken tabiki birşey olmaz " dedim ve kafamı kaldırıp ona gülümsedim. Sanki okyanusları kararmış gibiydi. Bu hoşuma gitti farket işte benii böyle... Daha sonra uzanıp yanağını öptüm. Ve bacaklarımı serbest bırakıp " Hadi yarışalım " diyerek uzaklaştım. Bir süre kendeni gelemedi ama daha sonra bana yetişti. Saatlerce yüzdük an sonunda ben artık kolumu hareket ettiremeyecek kıvama gelince çıktık. Havuzdan sonra odalarımıza çıktık ve akşam yemeği için sözleştik.
Güzelce duşumu aldıktan sonra yatağa attım kendimi ve bugün onu ne kadar etkilediğimi düşünüp haince gülümsedim. Sen beni küçük gör ama vücudun büyüdüğümü kabul ediyo serdar bey sende göreceksin. Bu düşüncelerle kalkıp giyindim. Gözüne gireceksem güzel olmalıyım dimii. Koyu yeşil kısa askılı elbisem kıvırcık saçlarım ve hafif makyajımla gayet güzeldim bence. Parfümümü sıkarak çıktım odadan. Tam kapıyı kapatırken yan odanın kapısı açıldı ve serdar çıktı. Açık renk kotu ve üzerine giydiği beyaz gömleğiyle acayip yakışıklıydı. Gerçi yakışıklı olmadığı anı yoktuda. " Kalp kalbe karşıymış aynı anda çıktık " dedi bana gülerek evet benim kalbim hep sana karşıda sende bir görsen.
" Öyleymiş cidden hadi gidip yemek yiyelim kurt gibi acıktım ben " elime karnıma koyup söylediğim bu laflar kahkaha attı " Hadi biran önce doyuralım senu kurt" diyerek kolunu bana uzattı girmem için. Bende gülerek girdim koluna. Güzelce kahkalar eşliğinde yedik yemeğimizi. Ardından gece otelin barına indik bu gece bende kendimi kasmayıp içecektim. Birkere sarhoş olup onu öpmüştüm belki birdaha yapabilirim diye düşünüp serbest bıraktım kendimi. Enerji içeceğiyle karışık votka meyve suyu gisi tatlı geldiği için serdarın uyarmalarına aldırmadan içtim baya. En sonunda hadi dans edelim diyip dansa kaldırdım onu. Hareketli müzik eşliğinde ona tutunup dans etmeye başladım. Pariste arkadaşlardan öğrendiğim tüm seksi hareketleri onda uygulamaya başladım. Teşekkürler elena. Şu halimi görse beni ayakta alkışlardı kesin. Yavaşça ona arkamı döndüm ve müzikle uyumlu olarak aşağıya doğru vücudumu ona değdirerek indim ardından aynı şekilde yukarı çıktım. Önümü dönerek ellerimden birini omzuna birinide göğsüne koydum ve hafif hareketledle okşarken müzikle uygun tempoda hareketlerime devam ettim. O ise okyanuları kararmış bur halde öylece duruyordu. Nefes alışveriş hızından , ellediğim kasların iyice gerilmesinden ve pantolonunran görünmeye iyice başlalan o şişlik onu ne kadr etkilediğimin kanıtıydı. Göğüsündeki elimi yavaş yavaş aşağıya kaydırdım tam karın kaslarından ayağıya kaydırıyordum ki elimi tuttu.
" Sen iyice sarhoş oldun hadi temiz hava alalım " diyerek beni çıkışa sürükledi. Sakin kumsala gelince " Çokta sarhoş değilim ki abartma " dedim ama hemen sonra takılıp düşecekken beni tutarak " Hıhı hiç sarhoş değilsin canım ben abartıyorum" dedi kinayeyle.
" Sen bana canım mı dedin " dedim tek kaşımı havaya kaldırıp ona bakarken
" Evet bunada mı kızacaksın yoksa " diyerek bana laf soktu.
" Sarhoş bi kısa laf sokulmaz ama " dedim. " Kabul ettin sonunda aferin " dedi gülerek oda. Bu sırada iskeleye yaklaşmıştık.
" İskeleye gidelim " dedim oda bene oraya götürdü. İskelenin ucura oturmama yardım edip yanıma oturdu. Bende geri uzanarak gökyüzüne bakmaya başladım. Oda bana bakıp gülerek aynı şekilde uzandı. Biraz gökyüzüne bakıp kafamı yana çevirdim onu izlemeye başladım. Oda izlediğimi anlayıp bana döndü. Şimdi iskelede uzanmış birbirimize bakıyorduk ve bu acayip güzel birşeydi. En soninda içimden geleni söyledim " Bu kadar yakışıklı olmak bence yasaklanmalı " dedim ve bu onu güldürdü. " Aldığım en güzel iltifattı. " dedi. Sonra ise " Sende çok güzelsin. " dedi gözlerimin içine bakarak.
" Yalancı " dedim ona gülerek.
" Ben yalan söylemem bilmiyormusun? Gerçekten çok güzelsin hatta herkesi kendine hayran bırakacak kadar güzel " dedi. Kalbim kanatlandı bu sözlerle. Gerçeği söylediği halinden o kadar belliydi ki bende kalbimi dinleyip ona inandım.
" Tekrar öper misin beni " dedim kısık sesle.
" Her sarhoş olduğunda seni öpmek zorunda kalıyorum galiba ben " dedi gülerek bense ciddiyetimi hiç bozmadım.
" Lütfen öp beni" diye tekrarladım ve ona uzandım. Dudaklarımız arasında santimler vardı şimdi. Önce derin derin gözlerime baktı sonra gözleri dudaklarıma kaydı ve hemen saldırdı dudaklarıma. Saldırdı dedim çünkü resmen saldırdı. Önce dilini dudaklarımda gezdirdi daha sohra alt dudağımı alıp emdi. Ardından ben ağzımı aralayınca dilini ağzımın içine daldırdı. Bu arada kafamın altına elini sokup hafif kaldırdı. Beni tam düz şekle getirip üstüme eğildi. Bir eli kafamın altında diğer eli ise yavaş yavaş vücudumu okşamaya başladı. Bu arada bende acemice ona karşılık vermeye çalıştım. Kollarımı boynuna doladım ve kendime ona doğru kaldırdım. Dili dilime değdiği anda ise tamamen uçmuş durumdaydım. İlk öpücüğümüz şu an ikinci sıraya düşmüştü gözümde. Biz birbirimizi kaybetmiş gibi öpüşürken onun telefonu çalmaya başladı. Önce hiç takmadık ama sonra nefes arası vermemiz gerekince ayrıldık biraz ama hala birbirimize kenetliydik. Telefon yine çalmaya başlayınca bu sefer elini cebine atıp telefonu çıkardı. Ekrana bende baktım arayan abimdi. Ekrandan kafazını kaldırıp yeniden bana baktı. Sonda ise beni anider bıraktı ve ayağa kalktı.
" Bu çok yanlıştı olmamalıydı " dedi ve orada bırakıp uzaklaşmaya başladı. Az önce hayatımın en güzel öpüşmesini yaşayarkan şimdi resmen öylece sırakılmıştım hemde benim için muhteşem olan şeye hata denilerek. Bunun acısını çıkarğcam senden serdar efendi.

Gizli Saklı Kalanım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin