Gizli Saklı Kalanım

Sürpriz

Multimedia berenin elbisesi :)

Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir odadaydım.
Allahım nasıl geldim ben buraya ?
Sonra aklıma o çocuk ve araba geldi. Ah tabi yaa !
Aceleyle açtım gözlerimi oda cidden fazla beyazdı. Ama karşı duvara asılmış olan kırmızı renkli bir posted aşırı dikkat çekiyordu. Hemen yaklaşıp okumaya başladım.

" Uyanır uyanmaz dolaptaki elbiseyi giy ve alt kata in "

Töbe ya ! Neydi ki şimdi bu. Elbiseyi giy ve gelmiş. Sen kimsin ki ya bana emir veriyorsun!

Ah ne diyorsun salak beren. Seni kaçırmışlar bir yere tıkmışlar sen hala kuyruğu ayakta tutmaya çalışıyorsun. İstese herşeyi yapar ama elbise giy demiş giyiver işte.
Kağıdı bırakıp dolaba ilerledim.

Ohaa bu harika !!

Elbiseye resmen hayran kaldım.
Straplez bir elbiseydi. Böyle çiçek işlemeli üstü altı uçuş uçuş. Harika birşeydi.
Hemen üzerimdekileri çıkarıp giyindim. Ölçümde tamdı. Beni kim kaçırdıysa işini biliyordu.
Kapıyı usulca açtım. Merdivenleride dikkatle indim. Salona yaklaşınca tıkırtılar duydum kalbim deli gibi atıyordu. Ne oluyordu allah aşkına...
Ben kapıdan usulca kafamı uzattım ama içerisi boş gözüküyordu.
İçeriye iyice girdim. Ee beni aşağıya çağıran not bırakıp giden biri mi kaçırdı beni yanii. Bahçe kapısı dikkatimi çekti belki oradadırlar diyerek oraya yaklaştım. Tam ben kapıyı aralamaya çalışırken arkamdan " Sürpriiiiiiz" diye bağıran insanların seslerini duyup korkuyla arkamı döndüm.
Ve o bağıran insanların başında serdarı görmemle koşturarak ona sarıldım. Benim sarılmamla oda sıkı sıkı sarıldı hemen. Arkadan carlonun sesini duyunca ayrıldık.
" Heeey bizde buradayız "
Son kez serdarın boynunu koklayıp o kokuyu içime hapsettim.
" Ben hiçbirşey anlamadım " dedim sonunda serdardan biraz ayrılıp.
" Bugün senin doğumgünün ya sevgilim " dedi serdar.
Ohaaa doğumgünümüü ?
Unutmuşum ya ben onu.
" Unutmuşum ya ben " dedim dudaklarımı büzüp serdara. Kulağıma yaklaşıp mırıldandı.
" Ama bu kadar insan içinde o dudağı büzersen seni gerçekten kaçırırım. Çok özledimmm senii "
Son cümleyi iyice kıstığı boğuk sesiyle söyleyince kaçır beni diye bağırmamak için kendimi zor tuttum.
" Peki beni kaçırma fikri kimindii " dedim ingilizce.
Carlo kafasını eğince o olduğunu anlamıştım ama gözlerimi ona dikip bakmaya devam ettim itiraf etmeliydi.
" Şey sen böyle hep derdin ya macera olsun kaçırılmak nasıl bir his falan diye ondan yani bende böyle birşey düşündüm hem bak serdarıda getirttim. " dedi serdarı işaret edip.
" Sende kaçırılacağımı biliyor muydun ?" dedim serdara.
" Evet biliyordum ama carloya katıldım sen böyle ilginç şeyler seversin diye yaptık"
" Ödüm patladı ama benim yani böyle mi süpriz mi olur ?"
" Hoşuna gitti kabul et ve eğlenceye bak beren " dedi carlo. Bende hesap sorma işlemini sonraya bıraktım.
Ben gülümseyince bir anda bütün arkadaşlar gelip benimle sarılmaya başladı. Bütün tebrikleri zorla kabul ettim. Yorulmuştum kii birde bütün kızların serdara bakışları vardı.
Ama sağolsun serdar herkese gayet kibar ve soğuk davranıp sevgilisiyim dedi. Bu acayip hoşuma gitmişti. Birgünlük olacak olan sevgililiği hala devam ettirmesi güzeldi hemde çok güzel. Müzik romantikleşince serdar elini belime koyarak beni kendine çekti. Kulağıma yaklaşıp fısıldadı.
" Benimle dans eder misin güzellik " dedi. Allahım sen öyle benim kulağıma fısıldayınca benim aklıma dans gelen en son şey ama etraf kalabalık be canım.
" Tabikii yakışıklı " dedim ve beni belimdeki eliyle ortaya çekti. Ellerimi omzuna koyup iyice ona yaklaştım. Oda belimdeki elleriyle bana yardımcı oldu. Kulağına yaklaşıp
" Seni çok özledim " dedim. Sesimi onunki gibi yapmaya çalıştım ama umarım olmuştur. Ki belimdeki elleri iyice sıklaşıp okşamalar başlayınca anladım ki becermişim.
" Birde bana sor bütün enerjim içimde patladı "
Güldüm çünkü o ses tonu o kadar şekerdi kii. Ayrıca enerjim içimde patladı dediyse demek ki kimseyle olmadı. Gerçi vakti olmamıştır yani çoğunlukla hastanede burcunun yanındaydı abimle beraber. Benim gülmemle nefesini kulağıma üfleşerek konuştu.
" Gül sen gül son gülen iyi gülermiş "
" Beraber gülelimde en son kimin güldüğü umrumda değil " dedigimde kulağımla boynumun arasını öptü.
" Gülücez merak etme " dedi.
Geri kalan vakitte pastamı kestik arkadaşlarımın hediyelerini aldım. Dans ettik , baya eğlendik. Serdarda arada gidip burcuyu aradı ama genel olarak hep yanımdaydı benimle eğlendi. Ben mutlu olayım diye. En son veda vakti geldiğinde carloya sarıldım.
" Teşekkür ederim sinir etsende iyi bir partiydi " dedim.
" Ben yaptım kızım tabiki güzel olacak" deyince omzuna vurdum
"Şımarık" diyerek.
Arkamızda elleri cebinde sallanarak bekleyen serdarı gösterdi.
" Sevgilin sabırsızlanıyor hadi sen git " " Bende sabırsızlanıyorum kaçtım ben hadii güle gülee " diyerek serdarın yanına koştum.
" Hadi gidelim " dedim gülerek. Oda gülümseyip burnumu öptü. El ele yürümeye başladık. Arabamın burda olması beni şaşırttı ama beni kaçıranlar arabayı mı alamayacak dedim. Serdar şöför koltuğuna geçince gülümsedim. Sevmiyordu başkasının kullandığı arabaya binmeyi. Yolları bilmesede tarif edebilirdim. Yeter ki mutlu olsundu. Serdar arabayı yola çıkarınca telefonum çalmaya başladı. Arayan abimdi. Açıp konuşmasını bekledim.
" Benim bücürüğüm iyikii doğmuş. " dediğinde güldüm.
" Biraz geç kaldın sanki abicim "
" Biliyorum bebeğim ama hastane cok yoğun birde serdar beyin işi olduğundan burcu yalnız kaldı onunla ilgilenmek te bana kaldı "
Böyle şikayet eder gibi söylemişti ama sesi hiç öyle gelmiyordu .
" Şikayetçimisin peki " dediğimde sesi değişti.
" Yok niye şikayetçi olayım yani bu benim görevim. O ihtiyacı olan biri bende yardımcı olmakla görevli olanım işim bi yoksa başka birşey yok ne olsun kii "
Abimde bana benziyordu birşey saklamak istediğinde böyle çok konuşup saçmalardı.
" Tabi senin görevin bu neyse konuşuruz daha dimii "
" Konuşuruz abicim özledik zaten seni. Ne yaptın doğumgününde? "
" Arkadaşlar sürpriz parti yapmış öyle kutladık abii işte iyiydi yani bir sürü hediyem oldu. " dedim gülerek. Buna serdarda gülmüştü. Bende elimi uzatıp yanağını sıktım.
" Benimde hediyem var ama kargo anca getirir bebeğim şimdi kapatmalıyım gülüme bakıcam seni seviyorum dikkatli ol" diyerek kapattı telefonu.
" Beni şikayet etti dimi ?" dedi bir bakış atarak.
" Evet. Serdar beyin işi varmış " dedim abimin sesini taklip edip. Buna güldü.
" Senin yanında insanın üzgün olması imkansız iyiki varsın sen prensesim "
" Sende iyiki varsın " diyerek onun koluna kafamı koydum.
Yol boşken saçlarımı öptü. Bende gözlerimi kapattım. Huzur buydu işte. Araba durunca evimin önüne geldiğimizi fark ettim.
" Yolları iyice ezberledin sen " dediğimde " Zekiyim kızım ben bir kere geldiğim yolu unutmam " dedi ukala ukala.
" Ukala seni " dedim bende gülerek.
" Şu eve çıkalım göstericem sana ukalayı hadii çabuk çıkalım " dedi beni sürüklerken.
Gerçekten bütün gece ukala ne demek göstermişti. En son güneş doğurken son kez birlikte o zirveden düştüğümüzde. Kafamı göğsüne koydum yarım üzerindeydi zaten.
" Ölüyorum galiba " diye mırıldandım nefes nefese.
" Ben çoktan öldük sanmıştım sen yaşıyor musun?" diye sordu.
" Hayır " dedim gülerek ve göğsünü öpüp. İyice kendimi yukarı çekip kafamı boynuna gömdüm.
" Ama böyle öpüyorsun sürtünüyosun bak yine birşeyler oluyor bana " dedi. Sesi ciddiydi. Oha be kaç kere birlikte olduk biraz yorul be adam.
" Ohaa serdar ne kaçtı senin içine biraz yorul ya. Ben sana boşuna he-man dememişim de ben süper kahraman değilim bir kere daha beraber olursak yataktan ölümü çıkarırsın " derim suratına bakıp.
" Tamam tamam ölmeni istemeyiz daha lazımsın bana" dedi gülerek. Şakadan göğsüne vurdum ve yine kafamı koydum.
" Serdar " dedim bir süre sonra.
" Söyle bebeğim " dedi yorgun sesle.
" Ben acıktım " dedim masumca.
" Sen otur ben hemen bakarım birşeyler " dedi ve hemen kalktı. Tam kapıdan çıkacakken geri dönüp alnımı öptü. Birşeyler söylemesede hissettiriyordu işte bunu seviyordum. Ben yatakta mayışırken elinde tepsiyle geldi.
" Hazır pizza buldum ısıtıp geldim " dediğinde küçük çocuk gibi el çırptım.
" Harikasın " dedim gülerek. Beraber güzelce yedik yemeğimizi.
Sonra o tepsiyi götürüp geldi ve yatağa girip beni kendine çekti.
Uyumadan önce mırıldandım.
" Seni seviyorum "
Tam uykuya dalacağım sırada onun sesini duydum.
" Sana değer veriyorum"