Kapı

5.4K 299 5
                                    

Arkadaşlar hikayeyi okuyorsanız lütfen voteleyin :) okuyan herkese teşekkürler. Diğer hikayelerimide okursanız sevinirim :)

Gözlerimi kapatıp yatakta öylece kaldım gözümden süzülen yaşlar ile birlikte. Bu çok , çok aşağılayıcı birşeydi. Ne kadar öyle kalıp ağladım bilmiyorum ama sonra bir anda bir kapı sesi duydum. Dış kapının açılma sesiydi sanki ama pek umursamadım kim gelecekti ki.
Çok geçmeden odanın kapısı açılınca hemen açtım gözlerimi. Gitmemişti allahım beni bırakmamıştı.
" Ya ama ben uyandıracaktım " dedi dudağını büzüp daha yeni konuşmazını bitirmişti ki yataktan zıplayıp hemen ona sarıldım. Önce oda bana sarıldı ama sonra kafamı kaldırtıp kendisine bakmam için eliyle oynattı. Yaşları görünce suratı değişti ve bir eliyle yaşları sildi.
" Ne oldu güzelim niye ağladın ? " dedi önce ama cevap veremedim oda ben cevap vermeyince yatağa oturttu beni ve önümde diz çöktü gözlerimin içine bakıp konuşmaya başladı.
" Canın mı acıyor ? Çok mu yaktım canını he güzelim hadi söyle "
Allahım benim için endişelenmiş ne kadar tatlı. Kıyamam ben sana ya böyle olda ne yaparsan yap canım yanmaz.
Elimi kaldırıp yanağını okşadım.
" Hayır canım acımıyor ki yanımda olduktan sonra hiç canım yanmaz. " dememle gülümsedi ama o kadar güzel bir gülümsemeydi ki bu içimde birşeyler titredi. Tüm organlarım serdar diye tezahürat etmeye başladı.
" Ama neden ağladın o zaman ağlamanı istemiyorum " dedi.
" Tamam ağlamıcam hem ağladım geçti lütfen kapat konuyu buradasın ya "
" Tamam hadi kahvaltı hazırladım sana gel yiyelim "
Bende kafamı olumlu olarak sallayıp kalmak için hareket ettim ama kasıklarımdaki ağrı geri gelmişti. Suratımı buruşturunca oda anladı ve onunda yüzü değişti.
" Of ağrın var dimi hala neden böyle oldu ki " dedi ama bana sormaktansa kendi kendine düşünüyor gibiydi.
" Bizim gürkana sorsak mı acaba "
" Hıhı ara abimede söyle istersen serdar abartma geçer "
" Nereden biliyorsun beren geçeceğini çok mu başına geldi. Neyse hadi gel kahvaltı et bir ağrı kesici içersin bide duş alırız yine kendine gelirsin heralde gelmezsen ararım bak "
" Tamam hadi kurt gibi acıktım "
" Gel bakalım güzel kurt " diyerek beni kucağına aldı. Gayri ihtiyarı çıkan çığlığıma güldü.
" Korkma kötü birşey yapmıcam hem kurt olan sensin " dediğinde bende güldüm ve yanağından öptüm. Oda gülümseyip beni mutfağa götürdü. Sandalyeye oturtup oda yanıma oturdu. Harika bir sofra vardı önümde.
" Sen mi hazırladın bunları " dedim gözlerimi büyütüp.
" Evet ben hazırladım hadi başla. Ananas suyun bitmişti onu aldım geldim herşey tam oldu. "
" Çok teşekkür ederim" dedim ona aşkla bakıp.
" Gereksizce teşekkür etme hadi yemeğini ye " dedi ve uzanıp burnumun ucunu öptü. Tam yemeğe başlayacaktık ki telefonum çalmaya başladı. Ben kalkacakken eliyle omzuma dokunup beni oturttu ve kendisi gitti. Elinde telefonumla geldiğinde yüzü düşüktü. Ekrana baktığımda neden olduğunu anladım arayan carloydu. Telefonu açıp kulağıma koydum.
" Berenimo neredesin sen bak hala depresyondaysan geliyorum oraya "
" Yok iyiyim carlo "
" Cidden iyimisin ? Bak elena'dan yeterince azar işittim zaten ihmal ettin beni diye biraz daha işitebilirim"
" İyiyim ben gerçekten hem serdar burada zaten "
" Ohaa ne işi var onun orada neden benim haberim yok"
" Ya daha yeni geldi zaten fırsat olmadı haber edicek hem arıyıp elenadan azar işitmek istemedim."
" Aman boşver onu şimdi ne oldu onu anlat sen neden gelmiş o "
" Şey canım ben sana sonra anlatsam kahvaltı yapıyordukta biz "
" Aman buldu ya aradığını pabucumuz dama hemen "
" Ne alaka deli sen hep başkasın ama şimdi kapatmalıyım cidden bak kötü kötü bakıyor zaten şu an anlamadığı için "
" Tamam hadi unutma beni ama bak " " Tamam carlo"
Telefonu kapattığımda suratı asık öylece yüzüme bakıyordu. Daha sonra o suratıyla önüne döndü ve yemeğe başladı.
Kıskandı ya şapşal tabi carloyu eski sevgilim sanıyordu adam normal. Bunu ona açıklamak istedim. Yerimden kalkınca oda kafasını kaldırıp bana baktı. Ona iyice yaklaşıp masaya dayadığı kolunu çektim ve kucağına oturdum yan bir şekilde. Kollarımı boynuna doladım ve kafamı omzuna yasladım. Ben bunları yaparken hiç tepki vermiyordu ama vücudu tepki vermeye başlamıytı bile.
" Niye astın suratını "
" Asmadım ben surat falan "
" Hıhıı hiç asmadın " diyerek usulca burnumu boynuna sürtmeye başladım. Bu adamın kokusuna ölünürdü gerçekten.
" Benim sana birşey söylemem lazım"
" Neymiş o " dedi ama sesi hala kızgın olduğunu belli ediyordu.
Kafamı boynundan kaldırıp gözlerine baktım.
" Hani sana carlo hakkında birşey söylemiştim ya ben " diyince yüzü sertleşti. Okyanuslarında farklı dalgalanmalar oldu.
" Ben sana yalan söyledim " diyip kafamı eğdim. Bir süre tepkisiz kaldı sonra eliyle yüzümü kaldırdı.
" Ne yalanıymış bu " dedi.
" Carlo benim sadece arkadaşım asla sevgilim olmadı "
Cümlem bitince sanki rahatladı. Derin bir nefes bıraktı ve gülümsedi.
" Neden yalan söyledin güzelim "
" Beni kıskan istedim "
Gözlerime öyle bir baktı ki karşısında kendimi çok savunmasız hissettim. Sanki gözleriyle içimi görebiliyordu.
Daha sonra çenemi tutan eli yanağımı okşamaya başladı. Bu temasla gözlerim kapandı. Bir süre sonra eli dudaklarımı buldu. Parmağı alt dudağımı boydan boya gezerken bende o parmağını öptüm. Elleri çekilince kötü hissettim ama hemen ardından parmağının yerini dudakları alınca titredim. Boynuna doladığım ellerimi iyice sıklaştırdım ve iyice kucağına yerleştim. Dili devreye girdiğinde tamamen kendimi kaybettim. Tüm organlarım çalışmayı bıraktı ve sadece serdarı hissetmeye odaklandı sanki. Kasıklarıldaki ağrı ise artık dün geceki istekli haline döndü. Kendimi ona bastırınca ikimizde inledik.
Arkadaşlarımı şimdi anlıyorum galiba bundan ayrılmak , bundan uzak kalmak mümkün değil.
Kendini benden ayırıp alnını alnıma dayadı. İkimizinde solukları birbirimize karışıyordu. Şimdi onun içinden çıkan o soluk benim içime girerken birbirimize karışıyorduk. Bu hayattaki en güzel şeydi.
" Ne kadar devam etmek istesemde yapamayız güzelim rahat dur " dediğinde bir daha benimle birlikte olmayacak diye çok derin bir korku hissettim. Ve hemen az önce mayışmaktan kapattığım gözlerimi açtım.
" Neden ki " dedim korku dolu bir sesle. Tekrar yanağımı hafif hafif okşamaya başladı.
" Şiişş sakin ol güzelim sadece daha çok hassassın. Canını acıtmak istemeyiz dimi ?"
dedi ve kısa bir öpücük verdi.
" Hadi kahvaltımızı edelim ve sen ilacını al "
Ben gülümseyip kalkmam için hareketlenince beni engelledi.
" Yerin gayet güzel burda ye " dediğinde gülerek burnunu öptüm.
Masaya doğru dönüp yemeğe devam ettim. Yemeğimizin geri kalanı gayet güzel geçti. Kah o beni yedirdi kah ben onu. Çikolatalı ekmeğimi yerken akıttığım çikolatayı o temizlerken ben kendimden geçtim tabi ve çikolata kasesini elime alıp ona döndüm.
Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışır bir halde. Parmağımı çikolataya batırdım ve parmağımı yüzüne yaklaştırdım. Amacımı anlayınca çapkın bir gülüş oluştu suratında. Çikolatayı yüzüne yaymaşa başladım. Dudaklarınada bolca sürdükter sonra çikolatayı bıraktım. Sonra onun gözlerine bakarak önce parmağıma bulaşmış olan çikolatayı emdim. Bu hareketimle üzerinde oturduğum organı iyice kendini belli etmeye başladı ve okyanusları kararmaya başladı. Parmağımı ağzımdan çıkarıp son kez dudaklarımı yalayarak ona yaklaştım ve dilimle yüzündeki çikolatayı temizlemeye başladım. En son dudakları kalınca önce dilimle dudaklarını yaladım. Ardından önce alt dudağını ağzımın içine alıp emdim. Onun ise bu sırada elleri vücudumda geziniyordu. Alt dudağını bırakıp üst dudağınada aynı işlemi uygulamaya başladım.
Galiba onunda sınırını aşmıştık ve nefeslenmek için ayrıldığımda
" Şu hareketten sonra hassaslık falan dinleyemem " dedi ve ben kucağındayken kalktı. Bende gülerek iyice ona sokuldum.
" Sen bana kıyamazsın ki " dediğimde tek kaşını havaya kaldırdı ve
" Az sonra görürüz bebeğim "
dedi biz yatak odasına ilerlerken kapı çalmaya başladı.
" Kim olabilir ki " dediğinde dudaklarımı büzdüm bilmiyorum arlamında gerçekten kimseyi beklemiyordum ki ben.
" Kapıya yaklaş delikten bakalım " diyince oda bunu uyguladı. Ben onun kucağında delikten bakarken bir anda şok geçirdim.
Galiba şimdi boku yemiştik biz !
Benim şokumu ve paniğimi fark eden serdar beni çekip kendisi baktı ve tek bir sözcük döküldü dudaklarından
" Siktir !"

Gizli Saklı Kalanım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin