Bir olmak

4.5K 276 5
                                    

*** Serdar'dan ***

Evden apar topar çıktım ama ağır mı konuştum acaba ya. Beren hassas kızdır üzülmüştür şimdi o , ağlıyordur da belki. Ağlamasın ama istemiyorum ağlamasını. Kıyamam ben onun o tek damla göz yaşına. Ona ne hissediyorum bu içimdeki hisler ne bilmiyorum. Hislerimi anlamlandırmak için düşünmedim ki hiç daha önce. Hep oradaydı beren yanıbaşımda. Küçücük bir bebekken , ergenlik döneminde , genç kız olurken hatta kadın olduğunda bile benimleydi. Yanımda huzur bulduğunu söyleyen , ilk öpücüğünü benden alan , ilk kez benim olan kız beren...
Düşündüm her zaman yeri bende başkaydı zaten. Onu herkesten kıskanırdım , korumaya çalıştırdım. İşte hiç bunları neden yaptığımı düşünmemiştim. Kardeş gibi gördüm desem kardeş dediğim kızı hmezdim heralde ya da sadece o istiyor diye onunla yatmazdım. Lan öküz dedim kendi kendime kız haklı. Sen kızı kullanıyor gibi görünüyorsun hiçbirşey dememişsin kıza. Bu farkındalıkla hemen geri döndüm. Berenle konuşmalıydım. Bu kafaldakileri ona aktarmalıydım. Koşar adımlarla geri döndüm Berenin evine. Ben eve vardığımda beren kapıdan çıkmıştı. Benim peşimden mi geliyordu yani. Ben bu masum kıza az önce hayvan gibi davrandım.
Harbi hayvansın oğlum sen şu meleğin kalbi nasıl kırılır.
Ne yapıyor lan o elindeki anahtar ne ? Ee gülüyor bu!
Arabaya mı öptü o ?
Lan bende diyorum ki hayvansın , üzdün kızı !!
Kız gayet mutlu sen kendi derdine yan. Önümdeki taşa bir tekme attım ve direk geçen taksiye attım kendimi. Kız seni umursamıyor oğlum. Bak kendi kendine gayet mutlu. Hevesini aldı senden hayatına devam ediyor. Havalanına gelince indim taksiden.
En yakın uçak 2 saat sonraymış. Cafeye geçip yiyecek birşeyler istedim. Yiyememiştim sabah. Lan hayata bak sabah ne haldeydim şu an ne haldeyim. Şu uçaktan inerken ne kadar mutlu ve huzurluydum. Şu an ise sanki hayattan hiçbir beklentim kalmamış gibi. Senin huzurun kaçmış kız gülüyor oğlum. Gerçi gülsün o lan yakışıyor ona gülmek. Hemde çok yakışıyor. Sanki 6 ay süren geceden sonra doğan güneş gibi. Özlenen , sevilen , beklenen , muhtaç olunan...
Önümdeki kahveyi direk kafaya diktim. Boğazımı yaktı ama şu an içimdeki yangından kötü değildi.
Ellerimle yüzümü sıvazladım. Neydi bu hissettiğim şimdi aramızda ne olduğu bile belli olmayan ilişki bitti diye niye yıkılıyorum ki.
Ne kadar devam edebilirdim zaten buna ?
Ahmet duysa ne derdi ?
Bildiğim tüm doğrulara tersti bu. Herkesin kardeşin dediği kıza yan gözle bakmak.
Lan seninki yan bakmayı geçti sanki dedi iç sesim. Haklıydı benimki yan bakmayı geçmişti birlikte olmuştum lan kızla. Bekaretini aldım ben onun , masumluğunu bana verdi.
Off düşündükçe boka batıyorum ben.
O sırada telefonum çalmaya başladı.
Hah işte hissetmiş gibi ahmet arıyor.
" Kardeşim neredesin " dedi ahmet açar açmaz.
" Havalanındayım gelirim akşama hastaneye " dedim bende.
" Oğlum burcu yıkılmış durumda akşam gülümü eve göndermiştik çok istiyor diye gece rahatsızlanmış. İlik bulmazsak durum vahim."
" Ben akşam oradayım sakin ayrılma yanından burcunun "
" Ayrılmam zatende sen bu kadar önemli şeyin arasında ne boka gittin ki zaten ingiltereye "
" Off ahmet bak kardeşim sinirden kuduruyorum ne olur üstüme gelme. Zaten şu hayatta bir boku düzgün yapamadım bari sen burcunun yanında olda bunu batırmayayım "
" İyi misin lan sen " dedi sesi tedirgindi.
" İyi değilim boşver sen beni sen burcunun yanında ol " diyerek kapattım telefonu.
Bir işide düzgün yapsam ben şu hayatta. Allahtan burcunun yanında ahmet vardıda aklım biraz rahat. Peki ya gülüme birşey olursa na bok yerim ben. Burcuyu nasıl toplarım bir daha. Kardeşimin mezarına ne yüzle giderim. Onları bırakıp buraya geldim bari birini mutlu edeyim diye o işide bok ettim , burcuyuda yanlız bıraktım. Nalet olsun bana kimseye bir faydam yok.
O an kafamda bir ampül yandı !
Hediyeyi orada unuttum...
Aferin serdar sana. Ben gittikten sonra öyle gülebiliyorsa hediyeyi haketmemişti. Bu düşünceleri kafamdan attım daha doğrusu atmaya çalıştım. Saate baktığımda vakit gelmişti. Düşünürken vakit geçmiştide hissetmemiştim demek ki.
Yerimden kalkıp uçağa gittim. Yerime bindiğimde direk kulaklığımı taktım. Rastgele bir müzik seçtim ve çıkan
" Yalın - Küçücüğüm "
Oda benim küçüçüğümdü dimi ?
Herşeyimdide. Ama uzaklaşma kısmını biraz geçmiştik. Bu sabah ki o haliyle uzaklığın anasını ağlatmıştık. Yüzümde acı bir gülümseme ile dinledim şarkıyı. Giderse ne olurdu bana gerçekten karanlığa döner miydim ?
Uçak kalktıktan bir süre sonra birinin beni dürtmesiyle gözümü açtım. Karşımda gördüğüm çakma sarışın silikonlu bir hostesti. Ne var gibi baktığımda.
" Birşey ister misiniz diye sormak istemiştim " dedi. O gömleğin yarısı açık olan düğmeleri aslında birşey isteyenin kendisi olduğunu gösteriyordu. Berenden önce olsa onu direk bu uçağın tuvalet kabininde götürürdüm ama şu an gözüme iğrenç görünüyordu.
" Hiçbirşey istemiyorum bir daha rahatsız etmeyin " diyerek kulaklığı takıp gözlerimi kapattım.
Beren beni acayip değiştirmişti bu kadar kısa sürede. Bana sunduğu masumiyeti , o saf aşkı beni bambaşka bir adam yapmıştı.
Madem sana aşıktı sen gidince niye öyle güldü dedi iç sesim. Doğru lan nişe öyle hemen gülmeye başladı ben bu haldeyken. Gerçekten artık düşünmek istemiyorum çünkü düşündükçe hiçbirşey elde edemiyorum aksine daha beter boka batıyorum.
Ülkeye döner dönmez hemen hastaneye gittim. Hastaneye vardığımda burcu koridorda oturuyordu. Beni görünce hemen kalktı ve koşarak bana sarıldı.
" Gitmesin serdar oda beni bırakmasın " dedi ağladığını belli eden sesiyle.
" Bırakmıcak bir yolunu bulucaz " dedim ama ben bile ne yapacağımızı bilmiyorum.
" Bırakmasın babası gibi giderse bende giderim ailem ordayken burada kalamam " dediğinde kafasını elimle omzumdan kaldırdım.
" Sakın duymıcam birdaha bunu tamam mı ben neyim ailen değil miyim ? Sakın kötü düşünme toparlan gülümün sağlam bir anneye ihtiyacı var "
" Haklısın " deyip burnunu çekince olayı şakaya vurmak için " Hadi sümüklü anne yüzünü yıkayalım " diyince acı bir gülümseme oldu dudaklarında.
Onu tuvalete götürüp kapının önünde bekledim. Çıktığında
" Gel ahmetin yanına gidelim " dediğimde bir yüzü değişti.
" Yok şey sen git ben gülüme bakıcam" dedi ve ben birşey diyemeden kaçtı. Ne oluyordu allah aşkına. Bende bunu ahmetten öğrenirim diyerek onun yanına geldim. Gittiğimde telefonun ekranına bakıp gülüyordu.
" Keyfin yerinde " dedim bende direk.
"Şu deliye baksana " diyerek telefonu bana uzattı. Alıp bakınca içim bir kötü oldu. Beren arabanın kaportasını öperken kendisini çekmiş ve onu atmış. Bugün gördüğül halindeydi. Aynı bluz aynı saz Daha sabaha bu haliyle benim kollarımdaydı. Şimdiyse aramızda kilometreler var.
" Beren ve araba tutkusu " dedim soğukça.
" Senin şu an berena kahkaha ile gülmen gerekirdi hatta arayıp dalga geçmeliydin. Ne bu hal ?" Dedi.
" Halimin ne olduğunu bende bilmiyorum ki " diyerek yüzümü sıvazladım. Daha sonra birşey demesine izin vermeden aklımdakini sordum.
" Insan aşık olduğunu nasıl anlar ?"
Güldü dakikalarca.
" Ne gülüyorsun lan " diye kızdım.
" Sen ve aşk dur bir sindireyim cevaplayacam " dedi ve hayvan gibi gülmeye devam etti. En son dayanamadım.
" Çakacam ha birtane daha güleceksen gidiyorum " dediğimde
" Tamam otur " dedi ve derin bir nefes aldı.
" Aşık olduğunda ona ihtiyaç duyarsın. Nefes almak gibi normaldede alırsın o nefesi ama o yanındayken aldığını hissedersin "
Düşündüm ihtiyaç duyuyor muyum ben berene.
" Yanında yokken akmaz zaman sanki ama onunlayken nasıl aktığını bilmezsin hiç yanından gitmesin istersin "
Öyleydi bereni görmediğim günler onu özlüyordum bir an önce görmek burcuyu ve gülümü bırakmamışmıydım.
" Ee böyle mi hissediyorsun ?" Diye sordu ahmet.
" Off bilmiyorum ama galiba. Gerçi artık harşeyi bok ettim aşık olsamda bir önemi kalmadı " dedim sıkıntıyla.
" Ne demek önemi kalmadı aşk lan bu insanlar ömür boyu arayıp bulamıyor. Bulduysan kıymet bil bırakma kızı " dedi ahmet. Bir bilse ki o bırakma dediği kız onun kardeşi aşnı şeyleri söyler mi kii ?
" Neyse ben eve gidip duş alayım gelirim " diyerek kaçtım oradan.
Taksişe atladım sahile sürmesini söyledim. Varınca ordaki büfeden bira alıp geçtim bir köşeye. Bereni düşünüp içmeye başladım.
Ne olacaktı ki bizim sonumuz yoksa çoktan sonu bulmuş muyduk ?

Gizli Saklı Kalanım Where stories live. Discover now