-15-

15.9K 1.3K 182
                                    

Atlas'ın sırıtması kıkırdamaya dönüştüğünde asabımın bir kat daha bozulduğunu hissediyorum.

Neyi bilmiyor olabilirim acaba? Emre'nin ona dokunmak için fırsat kolladığını biliyorum. Bir şekilde Atlas'ı ağlattığını da biliyorum. Başka neyi bilmem gerekiyor?

Dişlerimin gıcırtısıyla birlikte Atlas bana bakıyor. Duyduğundan mı bilmiyorum ama sinirlendiğimi her koşulda fark edebileceğinden eminim.

-Çok aptalsın.

-Teşekkür ederim, derken yapmacık bir tebessüm sunuyorum kıza. Aptal olduğumu biliyorum ama Emre yüzünden böyle bir şey söylemesi canımı sıkıyor.

-Hayır, gerçekten aptalsın.

Atlas keyiflendiği için sevinsem mi, hakareti için üzülsem mi kestiremiyorum. Kaşlarımı imayla kaldırırken gülümsüyor.

-Hiç annenle bile konuşmadın mı? Hakkımda?

-Ne?

-Merak etmedin mi?

-Neyi?

Atlas saçlarını ve yüzünü eliyle işaret ediyor.

-Ben kızılım.

Tamam, acaba şimdi kim saçmalıyor?

-Annem esmer? Babam esmer?

-Ve?

-İkisi de bir hayli genç?

Yani?

-Evlat edinildim.

Kelimenin tam anlamıyla irkiliyorum. Atlas gülümsüyor, çok sakin görünüyor.

-6 yaşımda, okula başlamadan önce.

Ne söyleyebilirim?

Ne söylemeliyim?

Çıldırmış gibi düşünüyorum. Onu teselli edecek bir şey bulabilir miyim bu aptal kafanın içinde?

-Emre benden iki yıl önce alınmıştı. O zamana kadar hep birlikteydik, birbirimize göz kulak olduk.

-Kardeş gibi, öyle mi?

Hala kıskanabildiğim için kendimden utanıyorum ama sormam gerekiyordu, tamam mı?

-Elbette. Onu seviyor olsaydım, senin sandığın gibi yani, seninle konuşmazdım bile.

-Ah, teşekkür ederim. Gerçekten Atlas.

Omuzlarını kaldırırken bildiğim, sevdiğim Atlas gibi alayla gülümsüyor.

-Gerçek bu.

-Yani onu sevmiyorsun?

Biraz iyimser olmanın kime zararı olabilir ki?

-Sandığın gibi sevmiyorum, evet.

-Ve beni sevebilirsin?

Kalbim o kadar hızlı atıyor ki kendimi bir çocuk gibi hissediyorum. Atlas'ın tek cümlesiyle darmadağın olabilecek, ufacık, güçsüz bir çocuk.

Çok kısık bir sesle, bir şey söylüyor.

-Zaten...

Sonunu duyamıyorum.

Zaten ne?

-Ne dedin?

Atlas dudaklarını kemirirken yine ağlayacakmış gibi bakıyor gözlerime.

-Kız okula geliyor, birini görüyor ve tüm hayatı alt üst oluyordu.

-Ne?

-Daha ilk gün, o suratsız çocuğu gördüğü ilk gün, kalbini kaptırmıştı.

GökkuşağıWhere stories live. Discover now