-2-

13.4K 1K 150
                                    

Atlas, ben ve kuzeni; lise son sınıfın kurbanlarından yalnızca üçüydük. İşin aslı ben kurban sayılmazdım çünkü özel üniversiteye gitmeye doğduğum zaman karar vermiştim. Tabii bu bir mübalağa...

İtiraf etmem gerekirse, yakışıklı olduğum kadar zeki değilimdir. Bazı şeyleri kolaylıkla algılayabilsem de test çözmekte bir türlü başarılı olamıyorum. Bildiğim soruları dahi yanlış yapabilirim kolaylıkla. İnsanlar iki şık arasında kaldığını iddia ediyor ama ben çoğu sorunun cevabının şıklarda olmadığını düşünüyorum. Durum vahim anlayacağınız. Neyse.

Tüm bunların yanında başarılı bir sporcuyum. Müdirenin oğlu olmak da daima avantaj, es geçemeyiz.

Atlas ve kuzeni, bu sene bizim okula geçiş yaptılar. Ayrıca Atlas, bizim komşumuz olurken -keşke kuzeni olsaydı- kuzeni okula servisle gelip gitmeye başladı.

İlk başta onları fark etmemiştim bile. Yani, Atlas'ı tabii ki görüyordum. Bir bela mıknatısıymışım gibi kız hayatımın içine çekilmişti. Hem sınıfta hem apartmanda hem de spor salonunda sürekli olarak karşılaşıyorduk.

Onu görmezden gelmeyi seviyordum. Sessiz insanlardan pek haz etmem fakat Atlas'ın sessizliği bile tuhaf. Etrafına özgüven yayıyor olmasına rağmen konuşmamayı yeğliyor. Sürekli kitap okuması da cabası. Sınava hazırlanıyor mu bilmiyorum ama ben bile bazen soru çözmeye çalışıyor olsam da Atlas okulda derslere katılmak, müzik dinlemek ve kitap okumak dışında bir şey yapmıyor gibi görünüyor. Tabii spor salonunda değilse.

Kınayı anımsatan kızıl saçları, çilli suratı ve garip mavi-yeşil-gri gözleriyle tuhaflığını birkaç kat attırdığı yetmiyormuş gibi ara sıra göz göze geldiğimizde boş bakışlarla yüzüme kendinden beklenenden fazla bir gariplikle bakması da cabasıydı.

Anlayacağınız Atlas'tan hiç haz etmiyordum.

Hala da durum değişmiş değil.

Lakin kuzeni... Asya...

Bir kızda olması gereken her şeye sahip... Öncelikle esmer ve bu, bir kızın dikkatimi çekmesinin en önemli sebebi. Sevimli bir gülüşü var. Derslerine çalışıyor, arkadaşlarıyla kantinde vakit geçiriyor, tuhaf kuzeniyle bile iyi anlaşmayı başarıyor. Birçok erkek gibi beni de ondan hoşlanmaya zorluyor anlayacağınız.

Ama Asya okuldan kimseyle ilgilenmiyor. Yahut öyle görünüyor.

Ne yaparsam yapayım dikkatini çekmeyi başaramadım. Okulun ikinci haftasından beri, yaklaşık üç haftadır uğraşıyorum ve nihayet başaramayacağımı kabullendim.

İşte bu yüzden Atlas'ın gizli düşlerini kullanmaya karar verdim. Bu konuda başka kimseden yardım isteyemezdim.

Atlas sinsi bir yılan gibi -fark edilmeden demek istiyorum- yanımda bittiğinde gözlerimi deviriyorum. Bu kız, gerçekten ama gerçekten tuhaf.

-Önce ısınma hareketleriyle başlayalım.

Bana cevap verme zahmetine bile girmiyor. Üzerindeki hırkayı çıkarıp kollarından beline sarıyor ve komik görünmeye aldırmıyormuş gibi görünüyor. Bir saniye geçmeden kollarını benim gibi kaldırıyor.

Bir cumartesi sabahı ve biz okulda baş başayız. Neresinden bakarsak bakalım, iğrenç bir manzara.

Yüzümü buruşturarak kıza birkaç hareket gösteriyorum. Bunları biliyor olmalı, hiç sesini çıkarmadan bana uyum sağlıyor.

Bacaklarımı esnettiğim sırada kulaklık taktığını fark ederek şoka giriyorum. Ben durmuş ona öğretmenlik yaparken o müzik mi dinliyor yani?

Size söylemiştim, Atlas her yönüyle garip. Tuhaf. İlginç. Onu tanımlayacak daha kötü kelimeler dilimin ucuna gelse de sessiz kalmaya zorluyorum kendimi. Asya sırf kuzenine tahammül ettiğim için bile bana şans vermeli.

-Atlas!

Doğrulup kollarımı arkaya doğru uzatıyorum.

Kız yüzüme bakarken tek kaşını kaldırıyor.

-Bana biraz saygılı olmaya ne dersin?

-Hayır.

Yapay ve alaylı gülüşüyle, kısık bir sesle söylüyor bu tek kelimeyi. Eğer bir kız olmasaydı onu günde kaç kez döverdim acaba?

Bir şey söylemenin durumu değiştirmeyeceğini bildiğimden aramızdaki mesafeyi kapatıp kulaklıklarını çekiyorum.

-Bırakmanı istiyorum, diyor garip mahlûk.

-Ben de kulaklıklarını çıkarıp efendi efendi beni dinlemeni istiyorum.

Sadece kulaklıkları almayı başarabiliyorum. Atlas benimle mücadele etmediğinden telefonuna dokunmuyorum. Bu bir telefon çünkü kulaklık çıktığı anda salonda klasik gitarın acemice çalındığı garip bir şarkı yankılanmaya başlıyor.

Tamam, bu kadarı biraz fazla... Aslında güzel bir şey çalıyor.

-Kulaklıkların takılıyken iletişim kuramayız.

Atlas derin bir nefes almak dışında bir şey yapmıyor. Ben de onunla uğraşmamayı tercih ederek ısınma hareketlerine devam ediyorum.

Bir saatin sonunda bahçeyi turlamış, bildiğim tüm hareketleri yapmış olarak salonda dinleniyoruz.

Evet, Atlas'tan hoşlanmıyorum ve ona eziyet etmek hoşuma gidiyor.

Daha topa elimizi bile sürmedik; biliyorum, biliyorum. Ama ne yapayım? Bu fırsatı geri tepemezdim. Şu haline bir bakın!

Ter içinde kalan suratı bir pancar kadar kırmızı görünüyor. Saçları yüzüne dağılmış ve yapışmış durumda. Göğsü hızla kalkıp inerken o kadar komik ki bana nasıl olup da itiraz etmediğini anlayamıyorum. Ne kadar zorlasam da her söylediğimi yaptı. Yarın yataktan çıkmayı nasıl başaracağını merak etmiyor değilim.

-Yoruldun mu Atlas?

Sesimi elimden geldiğince masum tutmaya çalışıyorum.

Kız gözlerini aralayıp bana bakıyor ve derin bir nefesin ardından doğruluyor.

-Umursamıyorum yorulmayı...

Bir kere olsun düzgün bir cümle kuramaz mı acaba?

-Ölmek mi istiyorsun?

-Senin beni öldürebileceğini düşünmeyi hakaret sayarım.

Gözlerini kapatıp gülümsüyor. Ne ara açtığını fark etmediğim bir şarkı aramızda yankı bulurken soruyorum.

-Hep slow müzikler mi dinlersin?

-Genellikle izlediğim filmin tüm şarkılarını, bıkana kadar dinlemeyi tercih ederim. Film dramsa şarkıların hareketli olmasını beklemeyiz.

Yüzüme bile bakmıyor ama konuşması bile Atlas için mucize. Bana sorarsanız Atlas iletişim sorunu olan bir çocuk.

-Hım...

Kız esneyerek başını sallıyor birkaç saniye. Ritme uyduğunu fark edince gözlerimi kısıp yüzüne bakıyorum. Acaba neden böyle davranıyor?

-Devam edecek miyiz?

Aniden gözlerini açıp konuşmasıyla irkiliyorum.

Bir gün seni pataklayacağım Atlas, emin ol bunu yapacağım.

-Fırla!

Kuzenimin bize bağırdığı gibi bağırıyorum kıza. Telefonunu çıkarıp basamaklara koymasının ardından sesleniyorum.

-Gidip bütün voleybol toplarını buraya getir.

Kız koşarken yüzüme yayılan sırıtışı engelleyemiyorum. Atlas, sana yapacaklarımdan sonra zerre kibir kalmayacak üzerinde; merak etme.








Instagram: kopru_busra

GökkuşağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin