Viraj

1.2K 139 102
                                    

Okunma sayısı sizi yanıltmasın.Bu bir yeni bölümdür:)

Çok önemli bir sınavım vardı arkadaşlar, geçen ay ona hazırlandım.Buralarda pek olamadım.Üstüne klavyem de bozulunca çok sıkıntı yaşadım.Hala da bozuk:(( O yüzden bölüm bu kadar geç geldi.Bölümün büyük bir kısmını telefondan yazıyorum.Yazım yanlışı ya da başka bir hata varsa şimdiden affola, beni uyarın ama bir şey dikkatinizi çekerse de düzelteyim.

Her şeyi tecrübe etmeliyiz.Aşağılanma, korku, hüzün...Bizi biz yapan, karakterimize derinlik katan bunlardır.Yoksa kaprisli çocuklardan farkımız kalmaz.Ancak böyle dünyayı tanırız.Dünyayı tanıdığımızda da dünya bizim olur.

            Zavallılar

Hayat yolu uzundu, hayat yolu virajlıydı, kavisliydi, tehlikeliydi, kazalara açıktı.Beren daha 18 yıllık hayatında bile çok kazaya karıştığını düşünüyordu.Zirveyi de görmüştü dibi de, mutluluğu da bilirdi acıyı da...Yine de son yıllarda canını önündeki manzara kadar acıtan bir anı hatırlamıyordu.Görünmeyen eller boynuna dolanmış sıkıyor gibiydi.Görünmeyen karanlık eller, zehre bulanmış yakıcı eller...

O eller yüzünden ağzına götürdüğü her pasta parçası boğazından zorla geçiyordu.Bir alev topunu yutmak kadar zordu her lokması.Masadan beklenmedik bir biçimde erken kalkışı için bahane uydurmaya bile çalışmadı, buna bile hali yoktu, bunun için bile zihnini toplayacak durumu yoktu.

Tolga, o giderken ders çalışacak dedi Kerem'e.Kerem'in sorgular bakışları hafifçe yumuşarken, baktı arkadaşının arkasından.Genç kız bunu fark etmedi.Kapıdan çıktı, birkaç adım attı daha attı ve olduğu yerde kalakaldı.Gökyüzüne bakıp derin derin acı nefesler aldı.Gözlerini sıkıp yaşları engelledi, yine de çenesi titredi istemsiz.Başını tekrar indirdiğinde hala çenesi titriyordu, bir kez daha yutkundu ve yavaş adımlarla yürümeye devam etti.Beren eve nasıl gittiğini bilemedi, bedeni her adımda ağırlaşırken yer ayağının altından kayıp durmaya devam etti.

İnsan üzgün olduğunda bir sıcaklık ister, içini ısıtmak ister.Bir yorgana sarılır, bir soba başına oturur, anne karnındaki gibi kendi üzerine kapanır, sevdiği birine sarılır.Beren ilkini yaptı.Yatağının içine girdi, yorganı üzerine çekti.İşte o zaman kendini sıkmayı bıraktı.İşte orada özgürdü.Gözyaşları anında akmaya başladı soğuktan üşümüş kırmızı yanaklarına doğru....Babası duymasın diye hıçkıramıyordu.O yüzden çok sessiz ağladı.O kadar sessiz ağladı ki dünya bile duymadı onun ağladığını, kimse onu duymadı.O ise sadece ağladı, bütün gece tek başına ağladı.

Kerem ise Beren'in duygularından habersizdi.Yine de onu huzursuz eden hâli aklına takılmıştı.Bir önceki gün, pek bir şey söylemeden hızlıca yanlarından ayrılmıştı.Bugün de tenefüslerde yanlarına gelmemişti.

''Ne düşünüyorsun?'' diye sordu yanında oturan Melis.Bugün okul bahçesi soğuktu.Melis'in üzerinde ceket olsa da üşümüştü, Kerem onu biraz daha sıcak tutsun diye sevgilisinin bacaklarına kendi ceketini de sermişti.Kantinde olan diğer arkadaşlarının aksine dışarıdaydılar.Kerem elindeki sıcak kahveden bir yudum aldı.''Beren'i düşünüyorum.Garip davranıyor, canını bir şey sıkmış gibi.Sınıftan da hiç çıkmadı bugün.''

''Sınavları düşündüğünü söylemedi mi?''

''Söyledi ama düne kadar buna çok takılıyor gibi değildi.''

''Belki de gerçeklikle yüzleşmiştir.Matematikten korkuyordur.''

''Seni çalıştırayım dedim ama istemedi.''

''Ben isterim.'' deyip aniden atıldı Melis, Kerem kendini tutamayıp gülümsedi.''Zor bir hoca olurum ama haberin olsun.Çok çalışmak zorunda kalırsın.''Genç kız muzip bir tavır takındı.''Sorun değil hocam, yeter ki yüksek alalım.'' 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin