Tolga

127 9 10
                                    

Her acı zamanla geçmez.

          Cem Adrian

İnsanlara çoğu zaman bir aynanın arkasından bakarız, sadece yansımalarını görürüz.Bazen bir camın arkasından bakarız, buğulu hallerini görürüz.Öylesi daha kolaydır, daha basittir.Camı kırmak, aynayı parçalamak çaba gerektirir.Bundan kaçarız ve insanları gerçekleriyle göremeyiz.Yansımalarıyla kabul ederiz, o yansımalara sarılırız.Onlarla o insanları yargılarız, kıskanırız, severiz ya da onlardan nefret ederiz.

İlk dersin yarısında Tolga dönüp Kerem'in olduğu tarafa baktı.Olup olmadık yerlerde gerekli gereksiz çıkışlar yapıp, kahramanı oynamaya çalıştığını düşünmüştü.Belki ilgi çekmek için, belki özgüvenini tazelemek için.Bu pervasızlığın içinde bir çıkar barındığını düşünmüştü.Ama belki de yanılmıştı.Şimdi düşünceleri değişiyordu.'Belki de ona bir aynanın arkasından baktım' diye geçirdi içinden.Ayna çatlıyordu.Yansıma soluyor, gerçek aydınlanıyordu.

Zil çaldıktan sonra, Tolga Kerem'e dönüp, ''Kantinden bir şeyler istiyor musun?'' diye sordu.Kerem başını olumsuz anlamda salladı.Bugün canı o kadar sıkkındı ki ne sınıftan ayrılmak ne de herhangi bir şey yemek istemiyordu.Beren'in arada ona kaçamak bakışlar attığını fark ediyordu.Ama dönüp o tarafa doğru hiç bakmadı.

Ders zili çaldıktan sonra sınıfa en son Tolga geldi, hızlı adımları ve sert ifadesiyle, elinin boş olması Kerem'i şüphelendirdi.Sıradan kalkıp Tolga'ya yer verirken ''Bir şey almadın mı?'' diye sordu.

''Çok sıra vardı'' deyip savuşturdu soruyu Tolga.Ve yerine oturup somurtmaya devam etti.Kerem olanı biteni az çok anlamıştı.Tabi ki cuma günü olanlar yetmemişti, durmayacaklardı.Bu yüzden ikinci teneffüs büyük bir ısrarla sıra arkadaşını kantine getirdi.

''Sabah yemek yedin mi?''

''Pek aç değilim''

''Anlaşıldı, yemedin.Bir tost bir çay alıyorum sana''

Tolga daha itiraz bile edemeden, Kerem yanından ayrılıp sıraya girdi.Kısa bir süre sonra elinde 2 çay ve bir tostla gelip, Tolga'nın bulunduğu masaya oturdu.Tolga yanan masanın olduğu tarafa bir bakış attı, yerine kantindeki diğer masalardan biri çekilmişti.Onun nereye baktığını anlayan Kerem, ''Sana değil, marangoza yapılan bir saygısızlıktı.Öyle düşün'' dedi.

''Ekin abiye söyleme cesareti bulamamışlardır.Duyduğunda kıyameti koparacak''Tolga önündeki karışık tosttan bir ısırık alıp Kerem'e teşekkür etti.

''Burnun nasıl oldu?''

''Daha iyi, sadece arada sızlıyor''

''Bugün yanımdan ayrılma''

Tolga güldü.''Sırf sen varsın diye beni dövmeyeceklerini mi sanıyorsun?Ya da onlara engel olabileceğini mi?''

''Bugün Melis'le konuşacağım''

''Konuşacaksın da ne olacak?Seni dinler mi zannediyorsun?O çoktan kararını verdi.''

''Neye karar verdi?Seni okuldan kaçırtana kadar işkence yaptırmaya mı?''

''Olabilir'' dedi Tolga umursamaz bir biçimde.''Daha önce yapmadığımız şey değil''Kerem'in sertleşen ifadesini izledi.''Bugün onun yanında oturmadığına göre Beren'le yüzleşmişsin.Peki Kaan'la niye kavga ettin?''

''Özel sebepler''

''Doğru, banane.Ama Beren'in gerçek yüzünü görmene sevindim''

''Ben Beren'in nasıl biri olduğunu biliyorum Tolga.Nasıl  biri olduğunu bilmediğim sensin.Hayatımda senin kadar dengesiz biriyle tanışmamıştım.Yani Beren yine haklıydı''

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin