Hırsızın Kızı

1.3K 139 112
                                    

Bu bir yeni bölümdür:)

Her seferinde bu uyarıyı okumaktan bıktınız muhtemelen ama ne yapayım.Özellikle ilk bölüm düzenlemelerine devam etmem ve hikayenin daha derli toplu gözükmesi için bazı çok kısa bölümleri birleştirmem gerekiyor.Haliyle kestiğim bölümü taslağa alıyorum ve onu silmeyi göze alamıyorum:( Çünkü zaten okunma sayılarım çok az ve nispeten daha fazla okunmuş ilk bölüm okunma sayılarını da kaybedersem toplam okunma iyice 20 bine vs düşecek.Ve tekrar 50 bin olması belki yıllar sürecek:(

*****************************************************

Ne yapıp edip iyiliği düşüneceğiz.İyiliği yükselteceğiz, iyiliği konuşacağız, iyiliği göstereceğiz, iyiliği kolaylaştıracağız.Kötülükle savaşmanın, daha iyi olmanın, hayatta kalmanın başka bir yolu yok.

                        Sinan Canan

''Buraya ilk geldiğimde ne hissettim biliyor musun?'' diye sordu Melis karşısında oturan kumral çocuğa.Kalan iki arkadaşından erkek olana...Tekin'e.Onun yanında Dilay da vardı.Melis'le yaptığı deliliğin sebebini uzun uzun konuşmak için derse girmemişlerdi.Okulun geri kalanı içeride sınıflarındayken, onlar hafifletici sonbahar soğukluğunda bahçedeki sessizliğin kucağındaydılar.Tekin cevap vermedi.

''Hiçbir şey hissetmedim.'' deyip kendi sorusunu yanıtladı Melis.''Bomboştum.Hayatımda yeni bir sayfa açılıyordu ama heyecanlı değildim, hevesli hiç değildim.70 yaşında hisseden 15 yaşında bir genç...Beni gerçek yaşıma siz döndürdünüz.Arkadaşlarım ve Sahaflar...Başka birine dönüştüm sanki ve dönüştüğüm kişiden de memnun oldum.Şimdi tekrar değişiyor gibi hissediyorum ve bu değişim beni korkutuyor.Beni Gözde olmanın değiştirmesinden korkuyorum, işte bu yüzden bırakıyorum.''

''Onun yerine en başından beni dinleseydin bunlar olmazdı.Ne kendini böyle suçlardın ne de kendinden böyle korkardın.'' 

''Tekin doğru söylüyor Melis.Sen her şeyi içinde yaşıyorsun, hiçbir şeyi bize anlatmıyorsun.Son zamanlarda seni üzen çok şey oldu.Taşıdığın yük zaten ağır ama bir de sen onu tek başına sırtlanıyorsun, paylaşmıyorsun.''

''Kendi kararını alamayan Gözde nasıl saygı görebilir?'' diye sordu Melis.

''Fikir danışabilir.'' dedi Tekin.

''Ve gün sonunda yine kendi bildiğini yapmalıdır, kararı yanlışsa da bedelini ödemelidir.''

Tekin sinirlendi.''Bedeli bu mu olmalı yani?Seni cesaretinden dolayı takdir edeceklerini mi sanıyorsun?Millet buna sorumluluk alma olarak değil kaçıp gitme olarak bakacak.''

''İlk etapta.'' dedi Melis kendinden emin bir şekilde.''İleride beni anlayacaklardır.Hem bir şekilde Gözde'lerin istifasının yolunu da açmış oldum.İleride daha büyük hatalar yapan Gözde'ler böylece görevden alınmayı beklemeden kendileri el çekebilirler.''

''Tabi böyle bir güçten vazgeçmeleri bir tarafları yerse...'' dedi Tekin.Melis 'Aynen öyle.' manasına gelen bir bakış attı.''Yani vazgeçmeyecek misin?Kesin olarak bıraktın mı?'' diye sordu son bir ümitle Dilay.

''Bunun geri dönüşü yok ki.El çeken Gözde tekrar aday olamaz.Bu görevden tamamen azade oldum.''Sarışın kızın son cümlesindeki tını huzurla karışık bir hüzün içeriyordu.Tekin, arkadaşının sözleri ne kadar kararlı çıksa da onun bir duygu karmaşası içinde olduğunu sezdi.Ama onu üzmemek için o kısmı hiç deşmemeye karar verdi.

''Peki şimdi yeni Gözde kim olacak?'' diye sordu Dilay.

Tekin iki eliyle yüzünü kapatıp derin bir of çekti.Ellerini yüzünden çektikten sonra, ''Bir de bu var.'' deyip bir pelte misali sanki mümkünmüş gibi daha da çöktü olduğu yerde.Sonra gözlerini Melis'e sabitledi.Bıkkın bir şekilde konuştu.''Bu sefer hiç uğraşmayacağım.Kimi seçiyorlarsa seçsinler.Bıktım yemin ediyorum ya, o kadar yoruldum ki...''

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin